58 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah b. Mesud'un söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir topluluğu sevdiği halde henüz onlara kavuşamamış bir adam hakkında ne dersiniz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişi sevdiği ile beraberdir." Bu hadisi Ameş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah, ona Rasulullah'dan (sav) rivayet etmekte Cerîr b. Hâzım, Süleyman b. Karn ve Ebu Avâne mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Karm arasında inkıta vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah b. Mesud'un söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir topluluğu sevdiği halde henüz onlara kavuşamamış bir adam hakkında ne dersiniz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişi sevdiği ile beraberdir." Bu hadisi Ameş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah, ona Rasulullah'dan (sav) rivayet etmekte Cerîr b. Hâzım, Süleyman b. Karn ve Ebu Avâne mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Beşşâr el-Abdî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona İsmail b. Recâ, ona Abdullah b. Ebu Hüzeyl, ona Ebu Ahvas, ona da Abdullah b. Mesud'un rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben dost edinecek olsam mutlaka Ebu Bekir'i dost edinirdim. Lâkin o benim kardeşim ve arkadaşımdır. İşin doğrusu sahibinizi Allah (ac) dost edinmiştir."
Bize Abdullah b. Cafer b. Yahya b. Halid, ona Ma'n, ona Malik, ona Ebu Nadr, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da Ebu Said şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) minberin üzerine oturdu ve 'Allah bir kulunu, dünya nimetlerinin göz alıcı süsleri ile kendi katındaki nimetler arasında serbest bıraktı; o kul da Allah’ın katında olanı tercih etti' buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekir ağladı, hıçkıra hıçkıra ağladı ve 'Sana babalarımızı, annelerimizi feda ettik' dedi. Ebu Said der ki: Muhayyer bırakılan kişi Rasulullah (sav) idi. Ebu Bekir de bunu en iyi bilenimiz idi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Şüphesiz ki, bana malı ve arkadaşlığı hususunda insanların en cömerdi Ebu Bekir'dir. Ben dost edinecek olsaydım mutlaka Ebu Bekir'i dost edinirdim. Lâkin İslam kardeşliği (daha değerlidir). Mescidde Ebu Bekir'in kapısından başka hiç bir kapı bırakılmayacaktır."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Muğîra, ona Vasıl b. Hayyan, o da Abdullah b. Ebu Hüzeyl, ona Ebu Ahvas, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben yeryüzü halkından dost edinecek olsam mutlaka İbn Ebu Kuhâfe'yi dost edinirdim. Lakin sizin arkadaşınız (Hz. Peygamber) Halilullah'tır."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Ebu Büreyd, ona da Ebu Musa'nın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İyi arkadaş ile kötü arkadaş, misk taşıyan kimse ile ateş saçan demirci körüğü gibidir. Misk taşıyan kimse ya sana biraz koku verir veya sen ondan biraz satın alırsın ya da onda güzel bir koku bulur koklarsın. Demirci körüğüne gelince, onun üflemesi ya senin elbiseni yakar ya da sen ondan kötü bir koku koklamak durumunda kalırsın."
Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve ve İbn Lehîa, ona Şürahbîl b. Şerîk, ona Abdurrahman el-Hubulî, ona Abdullah b. Amr b. el-Âs rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Arkadaşlarının en hayırlısı arkadaşlarına en çok iyiliği dokunandır. Komşuların en hayırlısı da komşularına en çok iyiliği dokunandır."
Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve ve İbn Lehîa, ona Şürahbîl b. Şerîk, ona Abdurrahman el-Hubulî, ona Abdullah b. Amr b. el-Âs rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Arkadaşlarının en hayırlısı arkadaşlarına en çok iyiliği dokunandır. Komşuların en hayırlısı da komşularına en çok iyiliği dokunandır."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb –lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakik, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi diğer arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik b. Şihab, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Eyyüb el-Ensârî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir Müslümanın, kardeşine üç günden fazla küs durması helal değildir. Birbirleriyle karşılaştıklarında birisi yüzünü şu tarafa, diğeri öbür tarafa çevirir. Onların en hayırlısı, ilk önce selam verendir."