Giriş

Bize El-Hüseyn b. Mansûr, ona Ebû Üsâme, ona Ebû Gıfâr el-Müsennâ b. Sa'd et-Tâî, ona Avn b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Abdülaziz'e şöyle dedim: 'Hz. Peygamber'in ashabından birisi bana rivayet etti ki' Ömer o kişiyi hemen tanıdı. Sonra şöyle dedim: Bana (bu sahâbînin) anlattığına göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Haya, iffet ve dilin acizliği- kalbinki değil- ve anlayış sahibi olmak imandandır. Bunlar ahirette (mükafatı) artıran, dünyada ise (dünyalığı) azaltan şeylerdir. (Ancak) Ahirette artırdıkları şeyler (dünyada azalttıklarından) daha çoktur. Edepsizce konuşma, kabalık ve hırsdan doğan aşırı cimrilik ise nifaktandır (bir münafığın özellikleridir). Bunlar dünyada (dünyalığı) artıran, ahirette ise (mükafatı) azaltan şeylerdir. (Ancak) Ahirette azalttıkları şeyler (dünyada arttırdıklarından) daha çoktur."


Açıklama: Hadiste "imandandır" ifadesiyle anılan özellikler (haya, iffet gibi) bir mümine yakışan özelliklerdir. "nifaktandır" ifadesiyle anılan özellikler (kabalık, aşırı cimrilik gibi) ise bir münafığın sergileyeceği özelliklerdir. Hadis, bu sıfatları taşıyanların itikâdî anlamda mümin ya da münafık olacakları anlamını taşımamakla beraber müminleri sayılan ahlâkî konularda daha dikkatli olmaya çağırmaktadır.

    Öneri Formu
38408 DM000526 Darimi, Mukaddime, 43

Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası Muaz; (T) Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona babası Ali el-Cehdamî, o ikisine Kurre b. Halid, ona Ebu Cemre, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi Şube'nin hadisi gibi nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizi dübbâ (içi boşaltılmış kuru kabaktan yapılan kap), nakîr (içi oyulmuş hurma ağacından yapılan kap), hantem (şarap fıçısı) ve içi ziftlenmiş kaplarda yapılan içeceklerden menediyorum." İbn Muaz babasından rivayet ettiği hadiste şunları ilave etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Abdülkays'in Eşec'e şöyle demiştir: "Sen de Allah'ın sevdiği iki haslet var: Yumuşak huyluluk ve ağırbaşlılık."


    Öneri Formu
522 M000117 Müslim, İman, 25

Bize Yahya b. Eyyüb, ona İbn Uleyye, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katade, ona Hz. Peygamber'e (sav) Abdülkaysoğulları'ndan gelen heyette karşılaştığı bir kişi rivayet etmiştir. Said şöyle demiştir: Katade, bu hadiste Ebu Nadre'nin Ebu Said el-Hudrî'den naklini zikretmiştir: Abdülkaysoğulları'ndan bazı kimseler Hz. Peygamber'e (sav) gelip şöyle dediler: Ey Allah'ın peygamberi! Biz Rabia kabilesinin bir boyuyuz. Bizimle sizin aranızda Mudar kafirleri yaşamaktadırlar. Bu sebeple sizin yanınıza ancak haram aylarda gelebiliyoruz. Bize öyle bir emir ver ki buraya gelemeyen akrabalarımıza onu söyleyelim de bu öğüdü tuttuğumuzda hepimiz cennete girelim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Size dört şeyi emredip, sizi dört şeyden menederim: Allah'a ibadet ediniz, ona hiçbir şeyi ortak koşmayınız, namazı dosdoğru kılınız, zekâtı veriniz, Ramazan orucunu tutunuz, ganimetlerden beşte birini veriniz. Sizi menettiğim dört şey ise şunlardır: Dübbâ (içi oyulmuş kuru kabaktan yapılan kap), hantem (içki fıçısı), müzeffet (ziftlenmiş fıçı) ve nakîr (hurma ağacından yapılmış kap)." Onlar; Ey Allah'ın Peygamberi! Nakîr hakkında bilginiz nedir? dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle cevapladı: "Elbette (bilgimi söyleyeyim). Nakir bir hurma kütüğüdür. Onu oyup, içine hurma taneleri atarsınız." Said şöyle demiştir: Hurma taneleri atarsınız. "Sonra içine su dökersiniz ve kaynaması yatışınca onu içersiniz. O kadar ki bunu içince sarhoşluktan biriniz amca oğluna kılıçla vurur." O toplulukta böyle yaralanmış bir adam vardı. O adam bunu (yaramı) utancımdan Rasulullah'tan saklıyordum dedi. Peki neyin içinde içelim? diye sordum. (Rasulullah) "Ağızları bağlanan deri su kaplarından" buyurdu. (Bunun üzerine) Ey Allah'ın Rasulü! Bizim yaşadığımız yerde çok fare var. Deri kap bırakmıyorlar dediler. Hz. Peygamber (sav) üç defa; "fareler yese de böyle yapın" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) Abdülkaysoğulları'ndan Eşecc'e; "sende Allah'ın sevdiği iki haslet var: Yumuşak huyluluk ve ağırbaşlılık" buyurdu.


    Öneri Formu
524 M000118 Müslim, İman, 26

Bize İbrahim b. Said el-Cevheri, ona Ebu Üsame, ona Büreyd b. Abdullah bu isnatla şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) müslümanların en üstünü hangisidir? diye soruldu ve hadisin devamını nakletti. ("Müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) emin oldukları kişidir" )


    Öneri Formu
679 M000164 Müslim, İman, 66

Bize Said b. Yahya b. Said el-Ümevî, ona babası (Yahya b. Said), ona Ebu Bürde b. Abdullah b. Ebu Bürde b. Ebu Musa, ona da Ebu Bürde'nin rivayet ettiğine göre Ebu Musa şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav); müslümanların en faziletlisi kimdir? diye sordum. "Müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) güvende oldukları kişi" buyurdu.


    Öneri Formu
680 M000163 Müslim, İman, 66

Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz -b. Ebu Hâzım-, Kuteybe, ona Yakub -b. Abdurrahman el-Kârî-, o ikisine Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd, Malik'in hadisinin bir benzerini nakletmiştir. O ikisinin rivayetlerinde şöyle bir ifade vardır: "Ebu Bekir, ellerini kaldırıp Allah'a hamdetti. Ardından geri geri geldi ve safa durdu."


    Öneri Formu
3498 M000950 Müslim, Salât, 103

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr; (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, onlara İsmail b. Halid, (T) Bize Yahya b. Habib el-Hârisî, -lafız ona aittir- ona Mu'temir, ona İsmail şöyle rivayet etmiştir: Kays'ı Ebu Mesud'dan şöyle rivayet ederken işittim: Hz. Peygamber (sav) eliyle Yemen'e doğru işaret etti ve şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz. İman buradadır (Yemen'dedir). Sertlik ve katı kalplilik ise develerin kuyrukları peşinden koşanlarda şeytanın iki boynuzunun doğduğu tarafta Rebîa ve Mudar kabilelerindedir."


    Öneri Formu
740 M000181 Müslim, İman, 81

Bana Harun b. Abdullah ve Haccâc b. Şâir, onlara Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: Bazı Yahudiler Rasûlüllah'a (sav) selam verip 'es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (Ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım)' dediler. O da (cevaben), 'Ve aleyküm (Sizin de üzerinize olsun)' buyurdu. Bunun üzerine Âişe kızarak, 'Onların ne söylediklerini duymadın mı?' dedi. Hz. Peygamber de, 'Evet duydum ve onlara sözlerini iade ettim. Onların aleyhine (bizim beddua­mız) kabul edilir. Fakat onların bizim aleyhimize (yaptıkları beddua) kabul edilmez' buyurdu.


    Öneri Formu
271601 M005660-2 Müslim, Selam, 12

Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd es-Sâidi rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) aralarını bulmak için Amr b. Avf oğullarına gitmişti. Bu sırada namaz vakti girdi. Müezzin Hz. Ebu Bekir'in yanına gelip insanlara namaz kıldırır mısın? Ben de kamet getireyim dedi. Hz. Ebu Bekir; tamam, olur dedi ve namaza başladı. Daha sonra insanlar namaz kılarken Hz. Peygamber (sav) geldi ve insanları yarıp birinci safa kadar geldi. İnsanlar durumu haber vermek için el çırptılar. Ancak Hz. Ebu Bekir, namaz kılarken etrafına hiç bakmazdı. Ancak cemaat fazla el çırpınca Hz. Ebu Bekir arkasına baktı ve Rasulullah'ı (sav) gördü. Rasulullah (sav) ona yerinde kal diye işaret etti. Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in bu emri için Allah'a hamd etti. Sonra geri çekilip birinci safa geldi. Hz. Peygamber öne geçti ve namazı kıldırdı. Namaz bittikten sonra; "Ey Ebu Bekir! Sana durmanı söylediğim halde neden durmadın?" diye sordu. Hz. Ebu Bekir; Ebu Kuhâfe'nin oğlunun Allah'ın Rasulü'nün önünde namaz kıldırması uygun olmaz dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "neden namazda bu kadar el çırptınız? Namazda başına bir şey gelen sübhanallah desin. Böyle dediği zaman da ona bakılır. Böyle bir durumda el çırpmak kadınlara mahsustur" buyurdu.


    Öneri Formu
3494 M000949 Müslim, Salât, 102

Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. Yahya, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona İbn Abbas (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Herakliüs'a şöyle bir mektup yazmıştı: "Allah'ın elçisi Muhammed'den Bizans kralı Heraklius'a! Selam hidayete uyanların üzerine olsun!" İbn Yahya, İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Ebu Süfyan ona şöyle anlatmıştır. Biz de Heraklius'un huzuruna girdik. Bizi huzurunda oturttu ve Rasulullah'ın mektubunu istedi. Onda şöyle yazıyordu: "Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. Allah'ın elçisi Muhammed'den Bizans kralı Heraklius'a. Selam hidayete uyanların üzerine olsun. Konuya gelirsek..."


    Öneri Formu
34244 D005136 Ebu Davud, Edeb, 118, 119