83 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Musa b. Ukbe, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), izar ile ilgili (kötüleyici) sözlerini söylediğinde, Ebu Bekir: 'Ey Allah'ın Rasulü! Benim izarımın bir parçası sarkıp yere sürünüyor' dedi. Rasulullah (sav) da ona: "Sen onlardan değilsin" buyurdu.
Açıklama: Ebu Bekir'in elbisesinin sarkması kibir alameti olarak görülmediği için Hz. Peygamber, elbisesini kibirle sürüyenler hakkındaki beyanından onu istisna etmiştir. Bu durumda kişinin iç dünyası ve niyeti değerlendirmede etkili olmaktadır.
Bize Muhammed b. Humeyd, ona Cerîr, ona Muğire, ona Saîd b. Cübeyr şöyle rivayet etti: (İnsanın peşinden yürümek), ardına düşülen kimse için bir fitne (azdırma vesilesi), arkadan gelen kimse için ise bir zillettir.
Bize Muhammed b. Süleyman Enbari, ona Abdülmelik b. Amr, ona Davud b. Kays, ona Sa'd b. İshak, ona Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Sümame el-Hannât şöyle rivayet etmiştir: Ka'b b. Ucre, kendisine mescide giderken yetişmiş, nihayet onun yanına gelmiştir. Ka'b, kendisini ellerini kenetlemiş bir şekilde bulmuş ve bunu yapmayı ona yasaklamıştır. (Zira) Ka'b, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri abdest alıp bunu layıkıyla yaptığında, sonra da mescide yönelerek çıktığında ellerini kenetlemesin. Çünkü o, namazda (gibi)dir."
Açıklama: ''أَدْرَكَ أَحَدُهُمَا صَاحِبَهُ'' ifadesinin ''...nihayet onun yanına gelmiştir.'' şeklinde anlaşılabileceğine dair bk. Azîmâbâdî, Avnu'l-Ma'bûd, II, 189.