Giriş

Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.


    Öneri Formu
56207 KK25/65 Furkân, 25, 65

(O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!


    Öneri Formu
56577 KK32/14 Secde, 32, 14

Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.


    Öneri Formu
56614 KK27/71 Neml, 27, 71

Ne dersin! Eğer biz onları yıllarca yaşatsak.


    Öneri Formu
56834 KK26/205 Şu'arâ, 26, 205

Sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!


    Öneri Formu
56836 KK26/206 Şu'arâ, 26, 206

Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.


    Öneri Formu
56838 KK26/207 Şu'arâ, 26, 207

Senden, azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat onlar farkında değilken, o ansızın kendilerine geliverecektir.


    Öneri Formu
56995 KK29/53 Ankebut, 29, 53

(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.


    Öneri Formu
56997 KK29/54 Ankebut, 29, 54

Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.


    Öneri Formu
57169 KK34/35 Sebe', 34, 35

Biz hangi ülkeye bir uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklı ve şımarık kişileri: Biz, size gönderilmiş olan şeyi inkâr ediyoruz, demişlerdir.


    Öneri Formu
57166 KK34/34 Sebe', 34, 34