438 Kayıt Bulundu.
Bana Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona İbn Tâvûs, ona Babası (Tâvûs b. Keysân) ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Ben, günaha benzeyecek en küçük kusuru, Ebu Hureyre'nin Hz. Peygamber'den (sav)'den rivayet ettiği şu hadiste gördüm. "Allah, Ademoğlunun zinadan payına düşeni yazmıştır. Bu yazı onun başına mutlaka gelecektir. Gözün zinası (şehvetle) bakmak, dilin zinası da (şehvetle) konuşmaktır. Nefis zinayı temenni eder ve buna arzu duyar. Cinsel organ da bu arzuyu ya onaylar (zina eder), ya da reddeder (zinadan uzak durur)." Şebâbe der ki: Bize Verkâ, ona İbn Tâvûs, ona Babası (Tâvûs b. Keysân) ona da Ebu Hureyre aynı hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şebabe b. Sevvar arasında inkita vardır.
Bana Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona İbn Tâvûs, ona Babası (Tâvûs b. Keysân) ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Ben, günaha benzeyecek en küçük kusuru, Ebu Hureyre'nin Hz. Peygamber'den (sav)'den rivayet ettiği şu hadiste gördüm. "Allah, Ademoğlunun zinadan payına düşeni yazmıştır. Bu yazı onun başına mutlaka gelecektir. Gözün zinası (şehvetle) bakmak, dilin zinası da (şehvetle) konuşmaktır. Nefis zinayı temenni eder ve buna arzu duyar. Cinsel organ da bu arzuyu ya onaylar (zina eder), ya da reddeder (zinadan uzak durur)." Şebâbe der ki: Bize Verkâ, ona İbn Tâvûs, ona Babası (Tâvûs b. Keysân) ona da Ebu Hureyre aynı hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Nadr b. Şümeyl el-Mâzinî, ona Davud b. Ebu Fürat, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Yahya b. Ya'mer, şöyle rivayet etmiştir: Hz. Âişe (r. anhâ) Rasulullah'a (sav) veba salgını hakkında sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Veba salgını, Allah'ın dilediği kulları üzerine göndermiş olduğu bir azaptır. Ancak Allah, onu müminler için bir rahmet vesilesi kılmıştır. Veba salgını olan bir beldede bulunan, orada ikamet etmeye devam eden, sabrederek ve ecrini Allah'tan bekleyerek, söz konusu veba salgınının ancak Allah'ın takdir ettiği kişilere bulaşacağını bilerek o beldeden dışarı çıkmayan hiç kimse yoktur ki kendisi için mutlaka şehit sevabı gibi bir sevap olmasın."
Bize Musa b. İsmail, ona Davud b. Ebu Furât, ona Abdullah b. Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer, ona da Hz. peygamber'in eşi Âişe (r.anha) demiştir: Ben Rasulullah'a taun hastalığını sordum, bana şöyle cevap verdi: "Şüphesiz taun bir azaptır. Allah onu dilediği kimseler üzerine gönderir. Ve yine muhakkak ki, Allah taunu müminler için bir rahmet kılmıştır. Taun hastalığının çıktığı bir yerde bulunan kimse, sabrederek ve sabrının sevabını ümit ederek, bu taunun yalnız Allah'ın takdir ettiği kimselere isabet edeceği bilinciyle bulunduğu yerden ayrılmaz (karantinada kalır) ise şehit olmuş gibi sevap kazanır."