Giriş

(Bedir'de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.


    Öneri Formu
53028 KK3/13 Âl-i İmrân, 3, 13

De ki: Kesin delil, ancak Allah'ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.


    Öneri Formu
54252 KK6/149 En'âm, 6, 149

De ki: Allah size bir kötülük dilerse, O'na karşı sizi kim korur; ya da size rahmet dilerse (size kim zarar verebilir)? Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulurlar ne de bir yardımcı.


    Öneri Formu
56660 KK33/17 Ahzâb, 33, 17

Bize Veki', ona Süfyan, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Bilakis kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur".


    Öneri Formu
61373 HM009969 İbn Hanbel, II, 464


    Öneri Formu
40297 HM002791 İbn Hanbel, I, 306

Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, ona Rifa'a, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e gelerek, Ey Allah'ın Rasulü, benim bir cariyem var, ona azil yapıyorum, çünkü hâmile kalmasını istemiyorum. Her erkeğin arzu ettiği şeyi şüphesiz ben de arzu ediyorum. Ama Yahudiler, azil yapmanın çocuğu diri diri toprağa gömmenin küçüğü olduğunu söylüyorlar dedi. Hz. Peygamber cevaben, "yahudiler yalan söylemişler. Eğer Allah onu yaratmak isteseydi, sen ona engel olamazdın," buyurdu.


    Öneri Formu
12518 D002171 Ebu Davud, Nikah, 47, 48

Bize Ali, ona Verkâ, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Bilakis kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur".


    Öneri Formu
51755 HM010879 İbn Hanbel, II, 531

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî (T) Bana Muhammed b. Sellâm, ona Attâb b. Beşîr, ona İshak, ona ez-Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali, ona Ali b. Ebu Tâlib (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) (bir gece) kızı Fatıma’nın kapısını çalarak "Namaz kılmıyor musunuz" diye seslendi. Ali dedi ki: ‘Ey Allah’ın Rasulü, canlarımız Allah’ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırır.’ Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönüp giderken dizine vurarak "Gerçekten insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini söylediğini işittim. Ebu Abdullah el-Buhârî şöyle dedi: (Târık sûresinde geçen) ‘târık’ kelimesinin, (ışığı ile karanlıkları delip geldiği için) sana geceleyin gelen anlamına geldiği söylenmiştir. ‘Târık’ın yıldız, ‘Sâkıb’ın ışık saçan şey manasına geldiği de söylenmiştir. 'Sâkıb' kelimesi emir fiili olarak ‘eskıb’ şeklinde kullanıldığında, ateşini parlat manasına gelir denilmiştir.


    Öneri Formu
282101 B007347-2 Buhari, İ'tisâm, 18


    Öneri Formu
41906 HM003056 İbn Hanbel, I, 330


    Öneri Formu
41899 HM003055 İbn Hanbel, I, 330