Giriş

Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "İman, altmış ya da yetmiş küsür kısımdır. En üstünü 'lâ ilahe illallah' diyerek şahadet getirmek, en küçük olanı ise geçenlere rahatsızlık veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir."


    Öneri Formu
88384 MA020105 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 126

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Seleme), ona Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebû Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İman yetmiş küsur şubedir. Bunların en faziletlisi Allah'tan başka ilah yoktur, demektir. En aşağısı da (atılmış bir) kemiği (ya da bir engeli) yoldan kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir."


Açıklama: İmanın şubeleri şeklindeki beyanlar, imanın belirgin bir şekilde görünür olmasına yapılan vurgudur. Mesela kelime-i tevhit imanın varlığını gösteren en açık delildir; dolayısıyla en faziletlisi olmaktadır. Kemik, diken ya da taş gibi yoldan geçenleri rahatsız eden bir engelin yoldan kaldırılması, mümin duyarlılığını gösterir. Haya yani utanma duygusu / edeb, hakların, kuralların ve örfün öngördüğü şekilde kişinin davranışlarının kontrollü olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, altmış- yetmiş küsür şube ifadesi, kesretten kinaye olarak görülmektedir. Dolayısıyla şubelerin toplamının, imanı oluşturduğu söylenememekte, ancak bu eylem ve olguların her biri imanın tezahürü olarak görülmektedir.

    Öneri Formu
33604 D004676 Ebu Davud, Sünne, 14

Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, Abdurrahim ve Muhammed b. Bişr, onlara Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Haya imandandır ve iman da cennettedir. Kötü söz eziyettir ve eziyet de cehennemdedir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den, Ebu Bekre'den, Ebu Ümâme'den ve İmrân b. Husayn'dan nakilde bulunulmuştur. Bu, hasen-sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
23933 T002009 Tirmizi, Birr ve Sıla, 65

Bize Yahya b. Musa, ona Muhammed b. Ubeyd, ona Ebân b. İshak, ona Sabbâh b. Muhammed, ona Mürra el-Hemdânî, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'tan gereğince haya ediniz." Bizler, 'Yâ Rasulullah, bizler gerçekten haya ediyoruz, Allah'a hamd olsun' dedik. O ise şöyle buyurdu: "Böyle değil. Allah'tan gereğince haya etmek başı ve sahip olduğu organları, karnı ve bağlı bulunduğu organları korumak, ölümü ve çürümeyi hatırlamak demektir. Ahireti isteyen dünya süsünü bırakır. Kim bunu yaparsa Allah'tan gereğince haya etmiş olur." Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, sadedece bu tarikten; Ebân b. İshah'ın, Muhammed b. Sabbâh'tan rivayeti olarak bildiğimiz garîb bir hadistir.


    Öneri Formu
14303 T002458 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 24

Bize Adem, ona Şu'be, ona Muharib b. Disâr, ona da İbn Ömer'in (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mümin kimse yaprakları dökülüp saçılmayan yeşil bir ağaç gibidir." Oradakiler: 'O şu ağaçtır, şu ağaçtır (diyerek bazı ağaçları zikrettiler).' Ben de onun hurma ağacı olduğunu söylemek istedim. Fakat küçük bir çocuk olduğum için bunu söylemeye utandım. Rasulullah da (sav): "O, hurma ağacıdır" buyurdu. Hadisin başka bir tarikinde; Şube, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da İbn Ömer bu hadisin bir benzeri nakledilmiştir. Ancak bu rivayette şu ziyade vardır: (İbn Ömer) dedi ki; 'Ben bu olayı (babam) Ömer'e anlattım. O da, 'Şayet (utanmayıp da) söyleseydin bu bana şundan şundan daha sevimli gelirdi' dedi.


    Öneri Formu
20760 B006122 Buhari, Edeb, 79


    Öneri Formu
7111 M006146 Müslim, Fadâil, 155


    Öneri Formu
7112 M006147 Müslim, Fadâil, 156


    Öneri Formu
7310 M006209 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 26


    Öneri Formu
14591 B005120 Buhari, Nikah, 32


    Öneri Formu
7313 M006211 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 27