133 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said, onlara Yakub b. Abdurrahman, ona Ebû Hazim, ona Müslim b. Kurt, ona Urve, ona da Hz. Aişe, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Herhangi biriniz, tuvalet ihtiyacını gidermeye çıktığında temizlik için yanına üç taş alsın. Bu taşlar ona yeter."
Açıklama: İhtiyaç gidermeye gitmeden temizlik için hazırlık yapılmasına Hz. Peygamber'in (sav) vurgu yapması, temizliğin önemini ve önceliğini göstermektedir.
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona Amr b. Huzeyme, ona Umare b. Huzeyme, ona da Huzeyme b. Sabit şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) istinca sorulunca O, şöyle buyurdu: "İstinca, içinde tezek bulunmayan üç taş ile yapılır." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ebu Üsame ve İbn Nümeyr, Hişam'dan yani İbn Zübeyr'den de nakletmişlerdir.]
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona Amr b. Huzeyme, ona Umare b. Huzeyme, ona da Huzeyme b. Sabit şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) istinca sorulunca O, şöyle buyurdu: "İstinca, içinde tezek bulunmayan üç taş ile yapılır." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ebu Üsame ve İbn Nümeyr, Hişam'dan yani İbn Zübeyr'den de nakletmişlerdir.]
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona Amr b. Huzeyme, ona Umare b. Huzeyme, ona da Huzeyme b. Sabit şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) istinca sorulunca O, şöyle buyurdu: "İstinca, içinde tezek bulunmayan üç taş ile yapılır." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ebu Üsame ve İbn Nümeyr, Hişam'dan yani İbn Zübeyr'den de nakletmişlerdir.]
Açıklama: İstitabe, Arapçada güzel olanı vurgulayan bir kalıptır. Temizlikte taşın zikredilmesi, dönemin ve iklimin gereği olarak kullanılan bir araç olmasındandır. Üç rakamı ise, sayıyı değil 'temizleninceye kadar' vurgusu için kullanılmaktadır.
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer ve Sevrî, onlara Mansûr, ona Hilâl b. Yesâf, ona da Seleme b. Kays şöyle rivayet etmiştir: Alla Rasûlü (sav) bana "Abdest aldığında burnuna su ver, taş ile taharetlendiğinde tekli sayılarda taş kullan" buyurdu.
Açıklama: İsticmâr, kişinin büyük abdestini yaptıktan sonra (su ve benzeri temizlik malzemelerin bolca bulunmadığı durumlarda) taş ile temizlik yapmasıdır. Bunu yaparken de taşları üç, beş ya da yedi şeklinde tekli sayılarda kullanması Hz. Peygamber tarafından tavsiye edilmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Zeyd b. Hubab ve Davud b. Abdullah, o ikisine Malik b. Enes, ona İbn Şihab, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Abdest alan kişi burnunu iyice temizlesin. Taşla taharetlenen kişi de (kullandığın taşın sayısını) tek yapsın."
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammad b. Zeyd ve Cerir, onlara Mansur (b. Mu'temir), ona Hilal b. Yisaf, ona da Seleme b. Kays, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Abdest aldığın zaman burnunu iyice temizle. Taşla taharetlendiğin zaman da (kullandığın taşın sayısını) tek yap." [Tirmizi şöyle demiştir: Bu konuda Osman, Lakît b. Sabire, İbn Abbâs, Mikdam b. Ma’dîkerib, Vâil b. Hucr ve Ebu Hüreyre’den rivayet edilen hadisler de vardır. Ebû İsa (Tirmizî): 'Seleme b. Kays’ın bu hadisi hasen-sahihtir.' demiştir. Alimler, (abdest alırken) ağıza ve buruna su verme konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı abdest alırken ağıza ve buruna su vermeyi terk edip sonrasında namaz kılan kişi, namazını iade eder demiş ve bunu hem abdestte hem de gusülde de aynı şekilde gerekli görmüşlerdir. İbn Ebu Leyla, Abdullah b. Mübarek, Ahmed ve İshak bu görüştedirler. Ahmed b. Hanbel: Abdest için buruna su vermenin ağıza su vermekten daha önemli (gerekli) olduğunu söylemiştir. Ebû İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bir grup âlim, '(ağza ve buruna su verme terk edilirse) guslün iade edileceğini fakat abdestin tekrar edilmeyeceğini söylemiştir. Süfyan es Sevrî ve bazı Kufelilerin görüşü bu doğrultudadır. Başka bir gurup alim ise şöyle demiştir: '(Abdestte ve gusülde ağız ve buruna su vermeyi terk eden kişi), ne abdestini ne de guslünü iade eder. Çünkü ağıza ve buruna su vermek, Rasulullah’ın (sav) sünnetidir. Şu halde (sünnet olduğu için) abdestte de gusülde de bunları terk edene iade gerekmez. Bu, Malik ve Şafiî’nin sonraki görüşüdür.']