180 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Hakem, ona İbn Ebu Leyla, ona da Bera'nın (b. Azib) (ra) rivayet ettiğine göre "Rasulullah'ın (sav) secdeleri, rükûları ve iki secde arasındaki oturuşu (süre olarak) birbirine yakındı."
Açıklama: Hadisteki kastedilen oturuşun iki secde arasındaki oturuş olduğu anlaşılmaktadır. Bkz. Sübkî, Menhel, Kahire, 1351, V, 294.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.
Bize Ebu Nuaym, ona Şeyban, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona babası (Haris b. Rib'i) şöyle rivayet etmiştir: Biz Nebi (sav) ile birlikte namaz kılarken, bazı kimselerin koşuşma seslerini işitti. Namazını bitirince: "Sizin bu haliniz de nedir" buyurdu. Onlar “namaza yetişmek için acele ettik” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "hayır, böyle yapmayın. Namaza geldiğiniz vakit, ağır ve sükûnetle geliniz, cemaate yetiştiğiniz kadarını kılınız. Kaçırdığınızı da sonra tamamlayınız."
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona Ziyad, ona el-A'meş, ona Umare b. Umeyr, ona da Ebu Mamer şöyle rivayet etmiştir: "Habbab (b. Eret'e), 'Rasulullah (sav), öğle ve ikindi namazlarında okur muydu?' dedik. O, 'evet (okurdu)' dedi. Biz, 'bunu nasıl biliyordunuz?' dedik. Habbab, sakallarının hareketinden bilirdik' dedi."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Affân, ona Hemmâm, ona Muhammed b. Cuhâde, ona bir ravi (racül), ona da Abdullah b. Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), öğle namazının ilk rekatında ayak sesi kesilinceye kadar kıyamda dururdu."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube (b. Haccâc), ona Muhammed b. Ubeydullah Ebu Avn, ona Cabir b. Semure'nin şöyle rivayet ettiğini haber vermiştir. "Ömer (ra), Sa'd b. Ebu Vakkâs'a, 'halk senden namazına varıncaya kadar, her konuda şikâyetçi' dedi. (O da): Ben (namazın) ilk iki rekâtını uzatırım, son iki rekâtını de kısa tutarım. Peygamber'in (sav) namazına uymakta kusur etmem diye cevap verdi. (Hz. Ömer de): Senden beklenen de budur dedi."
Bize Muhammed b. Mütevekkil el-Askalânî, ona Abdurrezzak, ona Mamer, ona Zührî'nin kardeşi Abdullah b. Müslim, ona Mevla Esma bt. Ebu Bekir, ona Esma bt. Ebu Bekir'in (ra) rivayet ettiğine göre (Esma), Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işitmiştir: 'Erkeklerin avret mahallerini görmelerinin çirkinliği nedeniyle "(Ey kadınlar topluluğu) sizden kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa erkekler (secdeden) başlarını kaldırmadıkça başlarını kaldırmasın."
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Said b. Hakem, ona Nafi' b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Süleyman, ona Zeyd b. Ebu Attâb ve İbn el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Namaza geldiğinizde biz secde halinde isek, siz de hemen secde yapınız. Ancak bu secdeyi namazdan bir rekât saymayınız. Kim rükûa yetişirse, namazın kıyam ve kıraatina da yetişmiş olur."
Bize Ahmed b. Hanbel ve Ahmed b. Muhammed b. Şebbûye ve Muhammed b. Râfi' ve Muhammed b. Abdülmelik el-Ğazzâl, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona İsmail b. Ümeyye, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), kişinin namazda eline dayanmasını yasaklamıştır." [Ebû Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel, kişinin eline dayanmış bir vaziyette namazda oturmasını; İbn Şebbûye, kişinin namazda eline dayanmasını; İbn Râfi', secdeden kalkma konusunda kişinin eline dayanmış vaziyette namaz kılmasını; İbn Abdülmelik ise, kişinin, namazda kıyama kalkarken ellerine dayanmasını (şeklinde) rivayette bulunmuşlardır.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.