448 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır." Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir. Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir: "Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz." Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır." Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir. Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir: "Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz." Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İmran b. Dâver arasında inkita vardır.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır." Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir. Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir: "Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz." Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Mehdi arasında inkita vardır.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır." Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir. Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir: "Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz." Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Bize Muhammed b. Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Dahhak, ona Nafi, ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret Günü'ne iman eden hiçbir kadına, yanında herhangi bir mahremi olmaksızın üç gecelik bir yolculuğa çıkması helal değildir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe inanan hiçbir kadına, yanında babası ya da oğlu veya kocası veyahut erkek kardeşi veyahut da herhangi bir mahremi olmaksızın üç gün veya daha fazla sürecek bir yolculuğa çıkması helal değildir."
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve b. Zübeyr ona da Misver b. Mahreme ve Mervân şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye zamanında Medine'den yüzer kişilik on küsur grup sahabiyle yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiklerinde Hz. Peygamber (sav), kurbanlıklarına boyunluk taktı, onları işaretledi ve umre niyetiyle ihrama girdi.
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Salim'in rivayet ettiğine göre; "Ebu Bekir, Ömer ve İbn Ömer Abtah'ta konaklarlardı." [Zührî dedi ki: Bana Urve'nin haber verdiğine göre Aişe bunu (Abtah'ta konaklama işini) yapmaz ve şöyle derdi: Rasulullah'ın (sav) orada konaklamasının sebebi ancak yola çıkmak için daha kolay ve elverişli bir yer oluşundan dolayıdır.]
Bana Ebu't-Tâhir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb'ın rivayet ettiğine göre Salim b. Abdullah kendisine şunu haber verdi: "Abdullah b. Ömer ailesinin zayıf olanlarını önden gönderir, onlar gece vakti Müzdelife'de Meşar-i Haram'ın yanında vakfe yapar ve kendilerine nasip olduğu kadarıyla Allah'ı anarlar, sonra da imam vakfe yapıp ayrılmadan önce onlar ayrılıp (Mina'ya) giderlerdi. Aralarından kimisi Mina'ya sabah namazı vaktinde ulaşır, kimisi bundan sonra ulaşırdı. Mina'ya geldiklerinde de Cemreye taş atarlardı. İbn Ömer; Rasulullah'ın (sav) onlara (kadınlara ve çocuklara) bu hususta ruhsat verdiğini söylerdi."
Bize Muhammed b. Bekkâr b. er-Reyyân ve Süreyc b. Yunus, -lafız Süreyc’e aittir-, o ikisine İsmail b. Cafer, ona Musa b. Ukbe, ona Salim b. Abdullah b. Ömer, ona babasının rivayet ettiğine göre; "Hz. Peygamber (sav) Zülhuleyfe’de vadinin iç tarafında istirahat ettiği esnada, birileri gelerek ona: "Sen gerçekten mübarek bir Bathâ’dasın." denilmiştir. Musa dedi ki: Salim de Abdullah’ın vaktiyle mescitte, devesini çöktürdüğü yerde develerimizi çöktürmemizi sağladı. Abdullah bunu yaparak Rasulullah'ın (sav) istirahate çekildiği yeri isabet ettirmek istiyordu. Burası ise vadinin iç tarafındaki mescidin aşağısındadır. Onunla kıble arasında ortada bir yerdedir."