235 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana Muhammed b. Abdullah b. Bezî', ona Yezid -b. Zürey'-, ona Humeyd et-Tavîl, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona da Urve b. Mugire b. Şube, babasının (Mugîre b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir yolculuğu sırasında kafileden geri kaldı. Ben de onunla kalmıştım. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra bana 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ona su dolu bir kap getirdim. (O suyla) Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıvamaya çalıştı ama elbisesinin yenleri dar geldiği için bunu başaramadı ve kollarını cübbenin altından çıkardı. Cübbeyi omuzlarına attı ve kollarını yıkadı. Perçemini (başının ön tarafını), sarığının üzerini ve mestlerinin üzerini mesh etti. Sonra bineğine bindi. Ben de bindim ve kafileye yetiştik. (Vardığımızda) Namaza durmuşlardı. Onlara Abdurrahman b. Avf imamlık yapıyordu. Birinci rekâtı tamamlamışlardı. Abdurrahman b. Avf Hz. Peygamber'in (sav) geldiğini hissedince geriye doğru çekilmeye yeltendi. Hz. Peygamber (sav) namazı kıldırmaya devam etmesi için ona işaret edince namaz kıldırmaya devam etti. (İmam olan Abdurrahman) selam verince Hz. Peygamber (sav) (kaçırdığımız rekâtı kılmak için) kalktı. Ben de onunla kalktım ve kaçırdığımız rekâtı kıldık.
Bize Muhammed b. Muâz b. Abbâd el-Anberî, ona Ebu Avane, ona Ya'la b. Ata, ona Ma'bed b. Hürmüz, ona da Said b. Müseyyeb şöyle rivayet etmiştir: Ensardan bir adam vefat emareleri gösterdiğinde, sizlere sadece halisane bir niyetle hadis rivayet edeceğim diyerek Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden biri abdest alıp bunu layıkıyla yaptığında, ardından namaza çıktığında sağ ayağını kaldırmasıyla Allah (cc), ona bir sevap yazar; sol ayağını (yere) koymasıyla da Allah (ac), ondan bir günah siler. Sizden biri (mescide) yakın ya da uzak olsun; mescide gelir, cemaatle namaz kılarsa bağışlanır! Mescide geldiğinde (cemaat, namazın) bir kısmını kılmış ve (namazın) bir kısmı da kalmışsa yetiştiğini kılar, kalanı da (kendi başına) tamamlar (ve böylece) aynı (fazilete nail olur). Mescide gelir de (insanlar) namazı kılmışlarsa namazı (kendi başına) kılar ve (böylece) aynı (fazilete nail olur)."
Açıklama: ''لَمْ يَرْفَعْ قَدَمَهُ الْيُمْنَى إِلاَّ كَتَبَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لَهُ حَسَنَةً وَلَمْ يَضَعْ قَدَمَهُ الْيُسْرَى إِلاَّ حَطَّ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَنْهُ سَيِّئَةً'' ifadesinin tercümesinde mana dikkate alınarak görece ''esnek'' davranılmıştır.
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehbi, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Abbad b. Ziyad, ona Urve b. Muğira b. Şube, ona babası Muğîra b. Şube şöyle demiştir: Tebük gazvesinde, Rasulullah (sav) ile beraberken sabah namazından önce yolunu değiştirdi. Bunun üzerine ben de ona uydum. Devesini çöktürdü, tuvalet ihtiyacını gidermeye gitti Döndüğünde mataradan eline su döktüm. Önce ellerini, sonra yüzünü yıkadı ve kollarını sıvadı. Cübbenin yenleri dar gelince ellerini içine çekip cübbenin altından çıkardı ve dirseklerine kadar yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra mestleri üzerine meshetti. Daha sonra hayvanına bindi ve yola devam ettik. İnsanları namaz kılarken gördük. Namaz vakti girdiğinden Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirmişler, o da onlara namaz kıldırıyordu. Abdurrahman, onlara sabah namazının bir rekatını kıldırmıştı. Rasulullah (sav), müminlerle namaza durdu. Abdurrahman b. Avf'ın arkasında ikinci rekâtı kıldı. Abdurrahman b. Avf selam verince Hz. Peygamber (sav) kalkıp namazına devam etti. Müslümanlar telaşlanıp sübhanallah deyip durmaya başladılar. Çünkü namaza Rasulullah'tan evvel başlamışlardı. Rasulullah selam verince "Doğru hareket ettiniz" veya "Ne iyi ettiniz!" dedi.
Bize Hüdbe b. Halid, ona Hemmâm, ona Katade, ona Hasan ve Zürâre b. Evfâ, onlara Muğîra b. Şube şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bizden biraz geri kaldı diye söze başlayıp şu olayı anlatmıştır: Cemaatle namaz kılmak için geldiğimizde Abdurrahman b. Avf, sabah namazı için imamlık yapıyordu. Abdurrahman b. Avf, Hz. Peygamber'i görünce geri çekilmek istedi ancak Rasulullah, ona devam etmesi için işaret etti. Ben ve Rasulullah, onun arkasından bir rekât namaz kıldık. Abdurrahman selam verdikten sonra, Rasulullah ayağa kalktı ve yetişemediği rekâtı hiçbir şey ilave etmeden kıldı." [Ebû Davud şöyle dedi: Ebu Said el-Hudrî, İbn Zübeyr ve İbn Ömer, namazın tek rekatına yetişen kişi ile ilgili, sehv secdesinin gerektiğini ifade etmişlerdir.]