61 Kayıt Bulundu.
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَمَنْ عُفِيَ لَهُ مِنْ أَخِيهِ شَيْءٌ فَاتِّبَاعٌ بِالْمَعْرُوفِ وَأَدَاء إِلَيْهِ بِإِحْسَانٍ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْحُرُّ بِالْحُرِّ وَالْعَبْدُ بِالْعَبْدِ وَالأُنثَى بِالأُنثَى
Bize Abdullah b. Münîr, ona Abdullah b. Bekir es-Sehmî, ona Humeyd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’in zikrettiğine göre halası, bir kız çocuğunun ön dişini kırmıştı. Dişi kırılan o küçük kızın ailesinden af talep ettiler, ancak karşı taraf reddetti. Diyeti teklif ettiler, onu da kabul etmediler ve Rasulullah'a (sav) gelip sadece kısas talep ettiler. Rasulullah (sav) da kısas yapılmasına hükmetti. Enes b. Nadr “Rubey'in dişi mi kırılacak ey Allah'ın Rasulü, hayır seni hak ile gönderene yemin ederim ki onun ön dişi kırılmayacaktır” dedi. Rasulullah (sav) de "ey Enes, Allah'ın hükmü kısastır" buyurdu. Karşı taraf (diyete) razı oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah’ın kulları arasından, Allah’a yemin ile and verecek olsa, Allah’ın da yeminini doğru çıkartacağı kimseler vardır" buyurdu.