491 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir Ahmed b. Mansur, ona Yunus b. Muhammed, ona Füleyh b. Süleyman, ona Saîd b. Hâris, ona Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ensardan bir adamın yanına girdi. Adam bu sırada bostanındaki suyu çeviriyordu. Rasulullah (sav) ona "Eğer tulumda, geceden kalma su varsa bize ver, yoksa eğilip ağzımızla şu sudan içelim" buyurdu. Adam 'Yanımda tulumda suyum var' dedi ve çardağa doğru yürüdü. Bizde onunla birlikte gittik. Adam tulumdaki geceden kalma suyun üzerine koyundan süt sağdı. Hz. Peygamber (sav) bundan içti. Adam, Hz. Peygamber'in (sav) yanında bulunan sahabî için de aynısını yaptı.
Açıklama: Ağzı açık bir kaptan başa dikerek, ya da bir akarsudan eğilerek doğrudan içmek, ağzımıza sudan istenmeyen bir nesnenin kaçma ihtimali gibi bazı sakıncaları beraberinde getirmektedir. Bu yüzden elimizi ve ya başka bir kabı varsa kullanmak emniyet ve tedbir açısından daha iyidir.
Bize Yahya b. Hakîm, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Enes b. Sîrîn, ona Abdülhamid b. el-Münzir b. el-Cârûd, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Amcalarımdan biri Hz. Peygamber (sav) için yemek yapıp onu evine davet etmiş ve 'Evimde yemek yeyip namaz kılmanızı isterim' demişti. Hz. Peygamber (sav) onun evine geldi. Evde bir hasır vardı. Hz. Peygamber (sav) hasırın bir tarafının hazırlanmasını emretti. O kısım süpürüldü ve üzerine su serpildi. Hz. Peygamber orada namaz kıldı. Biz de onunla birlikte namaz kıldık. [Ebû Abdullah b. Mâce 'el-Fahl kelimesinin kararmış hasır anlamına geldiğini' söylemiştir.]
Bize Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar el-Hımsî, ona babası, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Irk, ona babası, en-Nu’man b. Beşîr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) Tâif’ten bir miktar (yaş) üzüm hediye edilmişti. Rasul-i Ekrem (sav) beni çağırarak “Şu salkımı al da anana ulaştır” dedi. Ben de üzümü anama ulaştırmadan önce yedim. Birkaç gece sonra Hz. Peygamber (sav) bana “Üzüm salkımı ne oldu, onu anana ulaştırdın mı?” diye sordu. Ben de “Hayır (anama ulaşmadı)” dedim. Hz. Peygamber bana vefasız, dedi.”
Bize İshak b. İsa, ona Füleyh b. Süleyman, ona Saîd b. el-Hâris el-Ensârî, ona Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Ensâr'dan bir adama hasta ziyaretine gitmişti. orada akan bir su arkı vardı. Hz. Peygamber (sav) "Eğer yanınızda kırba geceden kalma su varsa ondan içelim. Yoksa eğilip ağzımızla içeriz" buyurdu.
Bize Affân b. Müslim, ona Hammâd b. Seleme ve Süleyman el-Muğîre, ona Sâbit, ona Abdullah b. Rabâh, ona da Ebû Katâde'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Topluluğa içecek dağıtan en son içer."
Bize Affân b. Müslim, ona Hammâd b. Seleme ve Süleyman b. Muğîre, onlara Sâbit, ona Abdullah b. Rebah, ona Ebu Katâde, Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini rivayet etmiştir: "Bir topluluğa su ikram eden kimse en son kendisi içsin!"
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Yezîd b. Ebu Habîb, ona da Ebu'l-Hayr'ın rivayet ettiğine göre Ukbe b. Âmir (ra) şöyle demiştir: "Ey Allah'ın Rasulü! Sen bizi bazı topluluklara gönderiyorsun, biz de onlara misafir oluyoruz. Ama bize ikramda bulunmuyorlar. Bunun hakkında ne buyurursunuz?" diye sorduk. Rasulullah (sav), bize "Bir topluluğa misafir olduğunuzda size misafire verilmesi gereken şeyleri verirlerse bunu kabul edin. Eğer bunu yapmazlarsa onlardan kendilerine gereken misafir hakkını alın." diye cevap verdi.
Bize Musa b. Hâlid, ona İsa b. Yunus, ona Safvan b. Amr, ona Abdullah b. Büsr -kısa bir müddet Hz. Peygamber'le sohbeti olmuştu- şöyle rivayet etmiştir: Babam, anneme 'Rasulullah'a ikram etmek için yemek yapsan!' demiş, annem de tirit yemeği yapmıştı. Babam eliyle yemeğin az olduğuna işaret etti ve gidip Rasulullah'ı davet etti. Rasulullah elini yemek tepsisinin üstüne koydu ve "Besmele ile başlayın." buyurdu. Sofradakiler tepsinin kenarından aldılar. Yemeklerini bitirince, Hz. Peygamber "Allah'ım! Onları bağışla, onlara merhamet et ve rızıklarını bereketlendir." diyerek onlara dua etti.