335 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdurrahim b. Süleyman, ona Vasıl b. Saib, ona Ebu Sevre, ona Ebu Eyyüb el-Ensari şöyle demiştir: "Rasulullah'a (sav) bu selamlaşma, bunu anladık. Peki izin isteme nasıl olur?" dedik. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişi Subhanallah, Allahu Ekber, Elhamdülillah der ve öksürür gibi yaparak ev halkına (geldiğini) haberdar eder."
Açıklama: Bu hadis Nur Suresi 27. ayetteki izin istemek ile ilgili ayetin açıklamasıdır.
Bize Abdullah b. Abdurrahman ve Hüseyin b. Muhammed el-Hariri (Belhlidir), onlara Muhammed b. Kesir, ona Cafer b. Süleyman ed-Dubaî, ona Avf, ona Ebu Raca, ona İmran b. Husayn şöyle demiştir: Bir adam Resulullah'a (sav) geldi ve “Esselamü Aleyküm” dedi. Peygamber (sav) de “On (sevap)” buyurdu. Bir başka adam daha geldi “Esselamu aleykum ve rahmetullah=Allah’ın selamı ve rahmeti size olsun” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) “Yirmi (sevap)” dedi. Bir başka adam daha geldi ve “Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu = Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi size olsun” dedi. Rasulullah (sav) de “Otuz (sevap)” buyurdu. Ebu İsa (et-Tirmizî): "Bu hadis bu tarikiyle hasen sahih garib bir hadistir.Bu konuda Ali, Ebû Said ve Sehl b. Huneyf’den de hadis rivayet edilmiştir." demiştir.
Açıklama: Parantez içindeki "Sevap" bilgisi şerhten alınmıştır. Mübarekfuri, Tuhfetü'l-ahvezi, VII, 384.
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Hayve b. Şureyh, ona Ebu Hani -adı Humeyd b. Hani el-Havlani'dir-, ona Ebu Ali el-Cenbi, ona Fadale b. Ubeyd, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Binek üzerinde olan yürüyene, yürüyen ayakta durana, sayıca az olanlar ise sayıca çok olanlara selam verirler.” Ebu İsa, "Bu hadis hasen sahihtir. Ebu Ali el-Cenbî’nin ismi Amr b. Mâlik’tir."
Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Ebu Usame, ona Ebu Gıfar Müsenna b. Said et-Tâî, ona Ebu Temîme el-Hüceymî, ona Câbir b. Süleym şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve “Aleykesselam” dedim. Bunun üzerine o şöyle buyurdu: “Aleykesselam deme, fakat 'esselamü aleyküm' de” buyurdu ve uzun bir kıssa anlattı." Bu hadis hasen sahihtir.
Bize Süveyd, ona Abdullah, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Temîme el-Hüceymî, ona kendi kabilesinden bir adam şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'i aradım ama onu bulamayınca oturdum. Bu sırada bir grup inanla birlikte geldi. Onu tanımıyordum. O sırada insanların arasını buluyordu. Bu işi bitince oradan bazı kimselerle birlikte kalktı. "Ey Allah'ın resulü!" dediler. Onu görünce üç defa "Sana selam (Aleyke's-selam) Ey Allah'ın resulü" dedim. O da üç defa "Sana selam (Aleyke's-selam) sözü ölülere selam verme şeklidir" buyurdu. Sonra bana yöneldi ve şöyle buyurdu: "Kişi müslüman kardeşiyle karşılaştığı zaman "es-Selamu aleyküm ve rahmetullah" desin" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber "Sana da Allah'ın rahmeti olsun" diye üç defa cevap verdi. Tirmizi şöyle demiştir: Bu hadisi Ebu Gıfâr, Ebu Temime el-Hüceymî'den, o Ebu Cürey Câbir b. Süleym el-Hüceymî'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in yanına geldim...demiş ve bu hadisi zikretmiştir. Ebu Temîme'nin adı Tarîf b. Mücâlid'dir.
Bize Abd b. Humeyd, ona Affan b. Müslim es-Saffar Ebu Osman, ona Abdullah b. Hassan, ona iki büyük annesi Safiyye bt. Uleybe ve Duhaybe bt. Uleybe, mürebbiyeleri ve babalarının anneannesi olan Kayle bt.Mahreme'den (r.anha) şöyle dediğini haber vermiştir: Rasûlullah'ın (sav)’in yanına gitmiştik. Kayle hadisi uzunca anlattı: Güneş yükseldiğinde bir adam geldi. "Esselamü aleyke ya Rasulullah (Ey Allah’ın Rasûlü! Selam sana) dedi. Rasûlullah da (sav) Ve aleyke's-selam ve rahmetullah (Allah’ın selamı ve rahmeti senin üzerine olsun)" buyurdu. ٍÜzerinde -Peygamber'i kastederek- safranla boyanmış, ancak bu boyası da dökülmüş eski iki elbise vardı. Peygamber'in (sav) yanında bir hurma dalı bulunmaktaydı.” Tirmizî: Kayle hadisini sadece Abdullah b. Hassân’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.