95 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bana "seni, rüyamda gördüm. Melek, ipekten bir bez parçasında getirip 'işte bu senin eşindir' dedi. Yüzünden örtüyü açtığımda bir de baktım ki, o sensin. Bunun üzerine ben 'eğer bu Allah tarafından bana gösterilmiş ise, Allah bunu gerçekleştirir' dedim"
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Âişe'ye "Seni, iki kere rüyamda gördüm. Bir de baktım ki bir adam seni, ipekten bir bez parçasına sarılmış bir halde taşıyor ve bana 'bu senin eşindir' diyor. Örtüyü açtığımda bir de baktım ki o sensin. O sırada ben 'eğer bu, bana Allah tarafından gösterilmişse Allah onu gerçekleştirir' diyorum."
Bize Mualla, ona Vüheyb, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Âişe'ye "Seni, iki kere rüyamda gördüm. Seni, ipekten bir bez parçasıyla örtülmüş bir halde gördüm ve (Cebrail) bana 'bu senin eşindir, onun örtüsünü aç' diyordu. Örtüyü açtığımda bir de baktım ki o sensin. O sırada ben 'eğer bu, bana Allah tarafından gösterilmişse Allah onu gerçekleştirir' diyorum."
Bana Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyir) şöyle demiştir: Hatice, Peygamber'in Medine'ye hicretinden üç yıl önce vefat etti. Peygamber (sav) yaklaşık iki sene evlenmeden bekledi. Âişe altı yaşında iken onunla nikâh kıydı, dokuz yaşındayken de gerdeğe girdi.
Bana Ferve b. Ebu Mağrâ, ona Ali b. Müshir, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana nikah kıydığında altı yaşında idim. Ardından Medine’ye hicret edip Hâris b. Hazrec oğullarının yurdunda konakladık. Orada ben sıtmaya tutuldum, saçım döküldü, sonra tekrar gürleşip uzayarak omuzlarıma kadar döküldü. Bir gün, kız arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Rûmân gelip beni çağırdı, ben de yanına vardım. Annemin isteğinden habersiz bir şekilde, annem elimi tuttu, nefes nefese kalmış bir şekilde, evin kapısının önüne vardık, annem nefes alışverişim yatışıncaya kadar beni orada durdurdu, sonra biraz su alarak onunla yüzümü ve başımı sildi, ardından beni eve soktu. Evde Ensârdan bir grup kadın ile karşılaştım. Annem “hayır ve bereket üzerine, nasibin en hayırlısına” diyen bu gruba beni teslim etti. Onlar da benim üstümü başımı düzelttiler. Sonra kuşluk vakti birdenbire Rasulullah'ı (sav) karşımda görünce sıkıldım. Kadınlar beni O'na teslim ettiler. O gün ben dokuz yaşında bir kız idim.
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Müshir, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana nikah kıydığında altı yaşında idim. Ardından Medine’ye hicret edip Hâris b. Hazrec oğullarının yurdunda konakladık. Orada ben sıtmaya tutuldum, saçım döküldü, sonra tekrar gürleşip uzayarak omuzlarıma kadar döküldü. Bir gün, kız arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Rûmân gelip beni çağırdı, ben de yanına vardım. Annemin isteğinden habersiz bir şekilde, annem elimi tuttu, nefes nefese kalmış bir şekilde, evin kapısının önüne vardık, annem nefes alışverişim yatışıncaya kadar beni orada durdurdu, sonra biraz su alarak onunla yüzümü ve başımı sildi, ardından beni eve soktu. Evde Ensârdan bir grup kadın ile karşılaştım. Annem “hayır ve bereket üzerine, nasibin en hayırlısına” diyen bu gruba beni teslim etti. Onlar da benim üstümü başımı düzelttiler. Sonra kuşluk vakti birdenbire Rasulullah'ı (sav) karşımda görünce sıkıldım. Kadınlar beni O'na teslim ettiler. O gün ben dokuz yaşında bir kız idim. Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki), bize Ali b. Mushir, Hişâm'dan, (O) babasından, (O da) Hz. Aişe'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benimle, ben altı yaşındayken (Mekke'de) evlendi. Sonra biz Medine'ye gelip el-Hâris ibnu'l-Hazrecoğulları'nın yanına indik. Derken ben sıtmaya yakalandım da başımın (saçı dökülüp) darmadağınık oldu. (Ardından iyileştim ve saçını yeniden bitip çoğaldı. Öyle kî, saçım) bir kâkülcük de uzadı. Derken, bana, ben bir tahterevallinin üzerinde ve beraberimde bazı kız arkadaşlanm var iken (annem) Ümmü Rûman geldi ve beni çağırdı. Ben de, ne istediğini bilmediğim halde onun yanına geldim. O da elimden tutup (götürdü). Nihayet beni evin kapısında durdurdu. Ben nefes nefese kalmıştım. Akabinde nefesim biraz dindi. Sonra o biraz su aldı ve onunla yüzümü ve başımı sildi. Daha sonra da beni eve girdirdi. Bir de ne göreyim, bir odanın içinde Ensârlı kadınlar! Onlar hemen; "hayırlı bereketli olsun, hayırlı uğurlu olsun" dediler. (Annem) de beni onlara teslim etti. Onlar benim durumumu, (üst-başımı) düzelttiler. Derken bir kuşluk vakti Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aniden yanıma geldi, onlar da beni O'na teslim ettiler. Ben o gün dokuz yaşındaydım."