Giriş

Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Leys, ona İmran b. Ebu Enes, ona Hanzala b. Ali, ona da Hufaf b. İma el-Gıfârî, Rasulullah (sav) namazda şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah'ım, Lihyân oğullarına, Ri'l'e, Zekvân'a, Allah'a ve Rasulüne isyan eden Usayye'ye lanet et. Ğifar oğullarının, Allah günahlarını bağışlasın. Eslem'e (kabilesine), Allah esenlik versin."


    Öneri Formu
7963 M006434 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 186

Bize Hafs b. Ömer el-Havzî, ona Hemmam, ona da İshak, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), içlerinde Süleym oğullarından bazı kişilerin bulunduğu yetmiş kişilik bir grubu Âmir oğullarına gönderdi. Oraya yaklaştıklarında dayım, 'Ben önden gideyim. Eğer bana emân (güvence) verirlerse (dokunmazlarsa), Rasulullah'ın (sav) mesajını onlara tebliğ ederim. Aksi hâlde siz hemen yakınlarda olursunuz.' dedi ve oraya doğru gitti. Onlar da (dayıma) emân (güvence) verdiler. Dayım onlara Hz. Peygamber'in (sav) mesajını anlatırken, aralarından birine göz işareti yaptılar. O kişi gelip dayıma mızrağını sapladı ve onu yaraladı. Dayım, 'Allahu ekber (Allah en büyüktür), Kâbe'nin Rabbbine yemin ederim ki, ben kazandım.' dedi. Sonra hemen saldırıya geçtiler ve geri kalan tüm arkadaşlarını öldürdüler. Yalnızca topal bir adam vardı; dağa doğru tırmanarak kaçıp kurtuldu. -Hadisin râvisi Hemmâm, 'Zannedersem onunla birlikte başka bir kişi daha kurtulmuştu.' dedi.- (Sonra) Cebrâîl (as), Nebi'ye (sav) gelip onların Rablerine kavuştuğunu, Allah'ın onlardan, onların da Allah'tan razı olduklarını haber verdi. Bizler, 'Kabilemize haber verin; biz Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu; biz de ondan razı olduk' ayetini okurduk. Sonra bu ayet neshedildi. Rasulullah (sav), kırk sabah (boyunca) onlara; Ri'l'e, Zekvân'a, Lihyân oğullarına ve Allahâ ve rasulüne isyan eden Usayye oğullarına beddua etti."


    Öneri Formu
28519 B002801 Buhari, Cihad, 9

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona da Asım'ın rivayet ettiğine göre Enes şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) Bi'ru Maûne gününde şehit edilen yetmiş kişiye üzüldüğü kadar herhangi bir seriyye için üzüldüğünü görmedim. Bunlara Kurrâ denilirdi. Allah Rasulü (sav) bir ay boyunca onları öldürenlere beddua etti."


    Öneri Formu
5654 M001550 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 302

Bize Amr en-Nakıd, ona Esved b. Âmir, ona Şu'be, ona da Katade, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi (sav) bir ay boyunca kunut yaptı; Ri'l, Zekvân ve Allah'a ile Rasulü'ne isyan eden Usayya kabilelerine lanet okudu."


    Öneri Formu
5656 M001552 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 303

Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Leys, ona İmran b. Ebu Enes, ona Hanzala b. Ali, ona da Hufâf b. Îmâ el-Ğifarî, Rasulullah'ın (sav) namazda iken şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah'ım, Lihyân oğullarına, Ri'l'e, Zekvân'a, Allah'a ve Rasulüne isyan eden Usayye'ye lanet et. Ğifar oğullarının, Allah günahlarını bağışlasın, Eslem'e de Allah esenlik versin"


    Öneri Formu
5661 M001557 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 307

Bize Müsedded, ona da Abdülvahid, Asım'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Enes b. Malik'e kunut hakkında soru sordum. 'Kunut vardır.' cevabını verdi. 'Kunut, rukûdan önce mi yoksa sonra mı yapılır?' diye tekrar sordum. Enes: 'Rukûdan önce.' karşılığını verdi. Asım (sormaya) devam ederek: 'Falan kimse senin (kunutun) rukûdan sonra yapıldığını söylediğini haber verdi (buna ne dersin?) deyince, Enes şöyle dedi: "O hata ediyor. Rasulullah (sav) bir ay boyunca rukûdan sonra kunut yaptı. (Rasulullah'ın (sav) kunut yapmasının sebebi) -zannederim- şuydu: Hz. Peygamber (sav) kendilerine Kurrâ adı verilen takriben yetmiş kişiyi müşriklerden bir topluluğa göndermişti. Sayıları müşriklerden azdı. O müşriklerle Rasulullah arasında bir anlaşma vardı. Rasulullah (sav) bir ay boyunca kunut yaptı ve o müşriklere beddua etti."


    Öneri Formu
6776 B001002 Buhari, Vitir, 7

Bize İsmail b. Abdullah, ona Malik, ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav)30 sabah boyunca, Bi'r-i Maûne'deki insanları (kurraları) öldürenlere; Ri'l, Zekvân ve Allah'a ile Rasülüne isyan eden Usayye kabilelerine, beddua etti. Enes şöyle demiştir: "Bi'r-i Maûne'de öldürülenler hakkında Kur'an (ayeti) indirildi. Biz, onu daha sonra nesh edilinceye kadar okurduk. Ayet şöyleydi: 'Kabilemize haber verin; biz Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu; biz de ondan razı olduk'."


    Öneri Formu
28577 B002814 Buhari, Cihad, 19

Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Müşriklerin reisi Âmir b. Tufeyl Peygamber'e gelip, “ya köylüler sana, şehirliler bana tabi olur, yahut hepsi senin olur ama ben senin halefin olurum, yahut ben Gatafân ahalisinden bin doru atlı, bin de doru kısraklı süvari ile sana hücum ederim” diyerek Peygamber'e (sav) üç seçenek sunması üzerine Peygamber (sav), Enes'in dayısı ve Ümmü Süleym'in kardeşi olan (Haram ibn Mılhân'ı) yetmiş süvari içinde Âmir oğullarına gönder­di. Ümmü Fulan'ın evinde veba hastalığına yakalanan ve boynunda hıyara benzer bir şiş ortaya çıkan Âmir “Deve vebasına benzer bir şişlik. Hem de falan aileden bir kadının evinde” diye hayıflandı ve “getirin atımı” dedi, sonra da atının sırtında öldü. Ümmü Suleym'in erkek kardeşi Haram, beraberinde aksak bir adam ve bir de Benû Fulan'dan adam olduğu halde gittiler. Haram iki arkadaşına “ben, Âmir oğullarının yanına varıncaya kadar yakınımda olun. Eğer onlar bana âmân verirlerse, siz zaten yakındasınız. Yok beni öldürürlerse, siz hemen koşup arkadaşlarınıza haber verirsiniz” dedi, ardından Amir'in kavmine “Rasulullah'ın (sav) mesajını ulaştırmam için bana âmân verir misiniz?” diyerek onlarla konuşmaya başladı. Bu arada, onlar, içlerinden birine işaret verdiler, o da Harâm'ın arkasından dolanarak ona mızrağını sapladı. Hemmâm der ki: Zannederim, saplayan kişi, mızrağı Ha­râm'ın sırtından vurup göğsünden dışarı çıkardı. Darbeyi alan Haram “Allâhu ekber Allâhu Ekber, Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, ben ka­zandım” diye haykırdı. Ardından Harâm'ın diğer arkadaşına yetişip öldürdüler. Bir dağın tepesinde olan, sakat adam hariç hepsini öldürdüler. Bunun üzerine Allah, daha sonra neshedilen "Bizler muhakkak Rabbimize kavuştuk. O bizden hoşnut oldu, bizi de hoşnut etti" ayetini indirdi ve Peygamber (sav), Al­lah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Zekvân, Lıhyân oğulları ve Usayya kabileleri aleyhine otuz sabah beddua etti


    Öneri Formu
31319 B004091 Buhari, Megâzî, 28

Bize Musa b. İsmail, ona da Abdülvahid, Asım el-Ahvel'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Enes b. Malik'e kunut hakkında soru sordum. 'Evet (Kunut vardır).' cevabını verdi. 'Kunut, rukûdan önce mi yoksa sonra mı yapılır?' diye tekrar sordum. Enes: 'Rukûdan önce.' karşılığını verdi. 'Falan kimse senin (kunutun) rukûdan sonra yapıldığını söylediğini haber verdi (buna ne dersin?)' deyince, Enes şöyle dedi: "O hata ediyor. Rasulullah (sav) bir ay boyunca rukûdan sonra kunut yaptı. Rasulullah (sav) Kurrâ adı verilen yetmiş kişiyi müşrik olan insanlara göndermişti. Onlarla Rasulullah arasında önceden yapılmış bir anlaşma vardı. Fakat Peygamberle (sav) anlaşması olan bu kişiler (anlaşmaya ihanet edip gönderilen kurralara) saldırdılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bir ay boyunca rukûdan sonra kunut yaparak o müşriklere beddua etti."


    Öneri Formu
31331 B004096 Buhari, Megâzî, 28


    Öneri Formu
23112 B006394 Buhari, Daavât, 58