644 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah’ın günahları affetmesine ve hasenatı arttırmasına sebep olan şeyleri söyleyeyim mi?" Ashâb, "Buyur, ey Allah’ın Rasulü!" deyince, O (Rasulullah (sav)) "Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek iyice abdest almak,, mescitlere gitmek için yürümek ve namazdan sonra diğer namazı beklemek" buyurdu.
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Ebu Davud; (T) Bize Nasr b. Muhacir, ona Yezid b. Harun, ona Mes'udî, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: "Namazın farz kılınması da orucun farz kılınması da üç evrede gerçekleşmiştir." Seneddeki ravilerden Nasr bu hadisi uzunca, İbn Müsenna ise sadece namazlarının Beyt-i Makdis'e doğru kılınması ile alakalı kıssayı aktararak, kısa bir şekilde nakletmiş ve şöyle demiştir: "(Namazın) üçüncü evresi şöyleydi: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldi ve on üç ay boyunca Beyt-i Makdis'e doğru namaz kıldı. Ardından Allah Teâlâ (Yüzünü semaya döndürüp durduğunu görüyoruz. Seni, razı olacağın bir kıbleye yönlendireceğiz. Artık yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Sizler de nerede olursanız olun yüzünüzü oraya çevirin) ayetini indirdi. Böylece Allah Teâlâ onun yüzünü Kâbe'ye çevirdi." İbn Müsenna'nın rivayeti bu şekilde son bulmaktadır. Ravi Nasr, hadisi rivayet ederken rüya (ezanı rüyasında) gören sahâbînin ismini açıklamış ve şöyle nakletmiştir: "Ensar'dan biri olan Abdullah b. Zeyd geldi ve kıbleye yönelip şöyle dedi: 'Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür. İki kere haydi namaza, iki kere de haydi kurtuluşa dedi. (Sonra) Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur (dedi). Biraz durdu, ardından tekrar kalktı ve benzer şeyleri (ezanın lafızlarını) söyledi. Ancak bu defa, haydi namaza cümlesinden sonra 'Namaz vakti girdi, namaz vakti girdi' cümlelerini ilave etti. Hz. Peygamber (sav), Abdullah b. Zeyd'e 'Ezanın sözlerini Bilal'e öğret' buyurdu. Bilal de ezanı okudu." Ravi (Nasr), oruç hakkında da şunları anlatmıştır: "Rasulullah (sav), (önceleri) her ay üç gün ve (bir de) aşûrâ orucunu tutardı. Allah Teâlâ, (Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı...) ayetini (...bir fakiri doyuracak kadar fidye verir.) kısmına kadar indirince, artık dileyen oruç tuttu, dileyen de oruç tutmayıp her gün fakirlere yemek yedirdi ve bu da tutmadıkları oruçların yerine geçti. Bu orucun bir evresiydi. Ardından Allah Teâlâ, (İçerisinde Kur'ân'ın indirildiği ramazan ayı...) ayetini (...diğer günlerde tutsun.) kısmına kadar indirdi. Böylece oruç, Ramazan ayına erişen kimseye farz kılınmış oldu. Yolculara da kaza etmeleri hükmü getirildi. Oruçlarını tutamayan yaşlı erkek ve kadınlara ise fakirleri doyurmaları (ruhsatı verildi)." (Muaz b. Cebel), 'Sırma (el-Ensârî), bütün gün çalışmış olarak geldi...' diyerek hadisin kalan kısmını rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin senedinde Muaz b. Cebel ile Abdurrahman b. Ebu Leyla arasında inkıta vardır.
Bize Haşim Oğullarının azatlısı Ebu Said, ona Abbad b. Raşid, ona Hasan der ki: Biz Medine'de iken Ebu Hureyre bize Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kıyamet günü amellerin hepsi gelir. Önce namaz gelir ve “Ya Rabbi! Ben namazım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Ardından sadaka gelir ve “Ya Rabbi! Ben sadakayım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Sonra oruç gelir ve “Ya Rabbi! Ben orucum” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Daha sonra diğer ameller bu şekilde gelirler, Allah da her seferinde onların her birine “Sen hayırlı bir amelsin” diye mukabelede bulunur. Sonra İslam gelir ve “Ya Rabbi! Sen Selam'sın ve ben de İslam'ım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin, senin sebebinle bugün varlıkları cezalandırır ya da mükafatlandırırım” der. Nitekim Allah Teala Kitabı'nda “Kim İslam'dan başka bir din ararsa, kendisinden kabul edilmeyecek ve ahirette de pişmanlık duyanlardan olacaktır” (Ali İmran, 85) buyurmaktadır" [Ebu Abdurrahman der ki: Abbâd b. Râşid sikadır Ancak Hasan Ebu Hureyre'den hadis işitmemiştir.]
Açıklama: Abbâd b. Râşid'i İbn Maîn, Ebû Dâvud, Yakûb b. Süfyân, Akîlî, İbn Hibbân zayıf olarak kabul etmişlerdir. Nesâî ve İbn Berkî; leyse bi kavî demiştir. Buhârî şöyle demiştir; Abdurrahman b. Mehdî ondan rivâyette bulunmaktadır, Yahyâ el-Kattân ise onu terketmiştir. Ebû Hâtim; sâlihu'l-hadis demiştir. Ebu Hureyre ile Hasan-ı Basri arasında inkıta bulunmaktadır. Ebû Hureyre'den hadis işitmemiştir.
Bize Muhammed b. Yahya en-Neysâbûrî, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Nebî'ye (sav), İsra gecesinde namaz elli vakit olarak farz kılındı. Akabinde beş vakte kadar azaltıldı. Sonra, “yâ Muhammed, benim nezdimde söz değişmez. Bu beş vakit namaz ile sana elli vakit sevabı vardır” diye seslenildi." [Ebu İsa der ki: Bu konuda Ubâde b. Sâmit, Talha b. Ubeydullah, Ebu Zer, Ebu Katâde, Mâlik b. Sa'sa'a ve Ebu Said el-Hudrî'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle der ki: Enes hadisi, hasen-sahih-garîb bir hadistir.]
Bize Muhammed b. Ali b. Harb, ona Muaz b. Hâlid, ona Hammad b. Seleme, ona Süleyman et-Teymî, ona Sabit, ona da Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi, kırmızı kum yığınının yakınında, Musa'ya uğradım, kabrinde, ayakta namaz kılıyordu."
Bize Ali b. Haşrem, ona İsâ, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre "Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İsra’ya götürüldüğüm gece Musa’ya (as) uğradım, o kabrinde namaz kılıyordu."
Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ, ona Ma‘mer, ona babası, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) İsra’ya götürüldüğü gece Musa’ya (as) uğradı, o da kabrinde namaz kılıyordu."
Bize Kuteybe, ona İbn Ebu Adiy, ona Süleyman, ona Enes, ona da Nebi’nin (sav) ashabından birilerinin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi Musa’ya (a.s) uğradım, o, kabrinde namaz kılıyordu."
Bize Yahya b. Habib b. Arabî ve İsmail b. Mesud, onlara Mu‘temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in sahabesinden birilerinin bana haber verdiğine göre, Hz. Peygamber (sav) İsra gecesi Musa’ya (as) uğradı, o, kabrinde namaz kılıyordu."
Açıklama: Hadis sahih isnad ise zayıftır. Enes b. Hakîm el-Dabbî'nin Alî b. el-Medinî ve İbnü'l-Kattân el-Fârisî ve el-Mizzî meçhûl olduğunu söylemişlerdir. Alî b.Zeyd zayıftır.