369 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abbas b. Abdulazim, ona Yezid b. Harun, ona Şerik, ona Asım b. Ubeydullah, ona da Abdullah b. Amir b. Rebîa'nın rivayet ettiğine göer babası (Âmir b. Rebia) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) namaz kıldırırken arkasında bulunan Ensardan bir genç hapşırdı ve Elhamdü lillahi hamden kesîran tayyiben mübâraken fîh hattâ yerzâ Rabbünâ ve ba'de mâ yerzâ min emri'd-dünyâ ve’l-âhira/dünya ve ahiret işlerimden razı oluncaya dek ve razı olduktan sonra da en çok, en güzel ve en bereketli hamdi Allah'a ederim, dedi. Rasulullah (sav) namazını bitirince "o sözleri söyleyen kimdi?" diye sordu. Genç hiçbir şey demedi. Sonra Rasulullah (sav) "bu sözleri kim söyledi? (Endişe etmesin) kötü bir şey söylemedi," dedi. Bunun üzerine genç ben söyledim Ey Allah'ın (cc) Rasulü! Arzum hayırdan başka bir şey değildi, dedi. Rasulullah (sav) "söylediklerin Rahman Tebâreke ve Teala’nın arşına ulaşana kadar durmadı," buyurdu.
Açıklama: Asım b. Ubeydullah el-Kuraşi Da'ifu'l hadis olmakla diğer ravi Şerik b. Abdullah el-Kadı, Saduk, seyyiü'l-hıfz, çok hata etmekle tenkid edilmektedir.
Bize Harun b. Abdullah, ona Malik b. İsmail, ona Abdüsselam b. Harb, ona Yezid b. Abdurrahman, ona Yahya b. İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona annesi Humeyde yahut Ubeyde bint Rifa'a ez-Züraki, ona da babasının naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sürekli hapşırana üç kere(ye kadar) dua et/Yerhamükallah de. Üçten (üçüncü hapşırmasından) sonra dilersen dua et/Yerhamükallah de, dilersen deme!"
Açıklama: Yezid b. Abdirrahman sadûk, çokça hata yapmakla tenkid edilmektedir. (İbn Hacer, Tehzib, IV, 515, 516)
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Süfyan, ona Hakim b. Deylem, ona da Ebu Bürde'nin naklettiğine göre babası (Ebu Musa el-Eşa'rî (ra)) şöyle anlatmıştır: Yahudiler, Rasulullah (sav) kendilerine Yerhamukumullah/Allah size rahmet etsin desin diye onun yanında hapşırır gibi yaparlardı. Fakat Hz. Peygamber (sav) onlara; "yehdîkumullahu ve yuslihu bâleküm/Allah size hidayet versin ve halinizi ıslah eylesin!" diye karşılık verirdi.
Açıklama: Osman b. Ebu Şeybe sika (güvenilir) olmakla birlikte evhamları olmakla tenkit edilmektedir.(İbn Hacer, Takrib, II, 161)
Bize Yahya b. Saîd, ona Abdulhamîd b. Cafer, ona babası (Cafer b. Abdullah), ona Hakim b. Eflah, ona da Ebu Mes'ûd, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mülümanın Müslüman üzerinde dört hakkı vardır. (Bunlar) davet ettiği zaman davetine icabet etmek, aksırdığında (elhumdulillah derse) (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmak, hastalandığında ziyaret etmek ve vefat ettiğinde cenaze törenine katılmaktır."
Açıklama: Hakim b. Eflah hakkında tenkit vardır. (İbn Hacer, Lisan, IX, 287)
Bana Kuteybe b. Said (ve bir benzerini Said b. Abdülcebbar), Kuteybe'ye Rifâ'a b. Yahya b. Abdullah b. Rifa'a b. Rafi', ona babasının amcası Muaz b. Rifa'a b. Rafi', ona da babası (Rifa'a b. Rafi') şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kıldım. Derken Rifa'a (yani ben) hapşırdı(m) -Kuteybe rivayette Rifa'a dememiştir- (Rifa'a devamla dedi ki:) Sonra da Elhamdülillahi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh mübâreken aleyh, kemâ yuhıbbü Rabbünâ ve yerdâ/En çok, en güzel, en bereketli ve Rabbimizin sevdiği, razı olduğu gibi hamd Allah'a mahsustur, diye dua ettim. Rasulullah (sav) namazını bitirince bize döndü ve "namazda konuşan kimdi?" diye sordu. [Ravi devamında, bu hadisi Malik'in naklettiği rivayete benzer biçimde, ancak ondan daha eksiksiz bir şekilde zikretti.]
Bize İbrahim b. Musa, ona İbn Ebu Zaide, ona İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme b. Ekva', ona da babasının (Seleme b. Ekva' (ra)) anlattığına göre bir adam Rasulullah'ın (sav) yanında hapşırdı, Rasulullah (sav) ona; "Yerhamükallah/Allah seni bağışlasın" diye dua etti. Sonra adam yine hapşırınca Hz. Peygamber (sav); "bu adam nezle olmuş" buyurdu.
Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Eş'as b. Süleym, ona da Mu'aviye b. Süveyd b. Mukarrin, Berâ b. Âzib'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti ve yedi şeyi de yasakladı. Resul-i Ekrem (sav) emredilenlar arasında şunları saydı: Hasta ziyareti, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana (yerhamukellah diyerek) ona hayır duada bulunmak, selamı almak, (şöyle yapacaksın diye) yemin edenin yeminini bozdurmamak, davet edenin davetine icabet etmek, mazluma yardım etmek. (Berâ b. Âzib) 'Hz. Peygamber (sav) bize gümüş ve altın kapları yasakladı' dedi ya da şöyle söyledi: 'Hz. Peygamber (sav) bize altın halka, parlak atlas [sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü], ipek, halis ipek (dibac [atlas dedikleri kıymetli ipek bez]), ipek eğer yastığı, ibrişimli [kalınca bükülmüş ipek iplik] kumaşları yasakladı.
Bize Yahya b. Adem, ona Süfyân, ona Eş'as b. Ebu Şa'sa, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Berâ b. Âzib'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, davet eden(in davetin)e icabet etmeyi, (aramızda) selamı yaymayı, aksırana 'Yerhamükellâh' (Allah sana merhamet eylesin) demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı ve mazluma yardım etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kapları, ipeği, ibrişimli (işlemelerde kullanılan kalınca bükülmüş ipek iplikli) ipek elbiseyi, kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları ve ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır) yasakladı."
Bize Temim b. el-Muntasır, ona İshak b. Yusuf, ona Ebu Bişr Verkâ, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Halid b. Arfece, ona Salim b. Ubeyd el-Eşca'î bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf şöyle rivayet etmiştir: Salim b. Ubeyd ile birlikteydik. Topluluktan biri hapşırdı ve arkasından selam sizin üzerinize olsun dedi. Salim sana da, annene de selam olsun diye karşılık verdi. Bundan sonra sana söylediğim şeyden alındın dedi. Adam, annemin adını iyi ya da kötü hiç ağzına almamanı isterdim dedi. Bunun üzerine Salim sana Hz. Peygamber'in (sav) sözünü söyledim. Hz. Peygamber'in huzurundaydık Birisi hapşırdı ve selam sizin üzerinize olsun dedi. Hz. Peygamber (sav) "sana ve annene de selam olsun" diye karşılık verdi. Sonra; "içinizden biri hapşırdığı zaman hamdetsin" buyurdu. Sonra hamdin bazı şekillerini zikretti ve "hapşıranın yanındaki de Allah sana rahmet etsin!" desin. O da bu duaya Allah bizi ve sizi affetsin diye karşılık versin."