Giriş

Bana Abdurrahman b. Şeybe, ona Abdurrahman b. Muğîre, ona babası (Abdurrahman b. Muğire), ona Musa b. Ukbe, ona Sâlim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle bu­yurdu: "(Rüyamda) insanların bir tepede toplandıklarını gör­düm. O sırada Ebu Bekir kalktı, (kuyudan) bir yahut iki kova su çekti. Fakat Ebu Bekir'in su çekmesinde sanki bir zayıflık vardı; Allah Ebu Bekir'i bağışlasın. Sonra kovayı Ömer aldı, kova onun elinde büyük bir kovaya dönüştü. Ben, insanların içinde Ömer'in yaptıklarını yapabilecek muhteşem bir adam göremedim. Sonunda insanlar o meydanı deve­lerin sulanma ve eylek yeri edindiler." Hemmâm'ın Ebu Hureyre'den rivâyetine göre Hz. Pey­gamber (sav), "Ebu Bekr iki kova su çekti" buyurmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hemmâm b. Münebbih arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280700 B003634-2 Buhari, Menakıb, 25

Bize Said b. Şurahbîl, ona Leys (b. Sa'd), ona Yezid (b. Kays), ona da Ebu Hayr (Mersed b. Abdullah), Ukbe b. Âmir'in şöyle dediğini haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine ölüye namaz kılar gibi (gıyabî) cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Ben, (Kevser Havuzu'nun başına) sizden önce varanım. Ben sizin üzerinizde bir şahidim. Vallahi şu anda Havuzumu görüyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları verildi. Vallahi, benden sonra sizin Allah’a ortak koşacağınızdan korkmuyorum. Fakat dünya (malı) konusunda birbirinizle yarışa girmenizden korkuyorum.”


    Öneri Formu
34322 B003596 Buhari, Menakıb, 25

Bize Ahmed b. İshâk, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona Abdullah b. Mesûd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Sa'd b. Muâz umre yapmak için Mekke'ye gitmişti ve Ebu Safvân Ümeyye b. Halef'in evinde konuk oldu. Ümeyye de Şam'a giderken Medine'ye uğradı, O da Sa'd'ın evinde kaldı [Yani ikisinin arasında bir dostluk vardı]. Ümeyye, Sa'd'a "Gün yarılandığında ve insanlar kuşluk uykusuna dalıncaya kadar bekle, daha sonr git Kabe'yi tavaf et!" dedi. Ben de o saatte gidip tavaf ettim. [Ümeyye ve] Sa'd, Kabe'yi tavaf ederken Ebu Cehil "Kabe'yi tavaf eden bu kişi de kim?" diye sordu. Sa'd, "Ben Sa'd!" diye cevap verdi. Ebu Cehil, "Ey Sa'd, sen Ka'be'yi emniyetle tavaf ediyorsun. Hâlbuki siz (Medîneliler) Muhammed ile ashâbına yardım ediyorsunuz!" Sa'd da "Evet öyledir!" diye cevap verip çekişmeye başladılar. Bunun üzerinde Ümeyye, Sa'd!a "Ebu'l-Hakem'e [yani Ebu Cehil'e] sesini yükseltme. Çünkü o, Mekke vadisinin reisidir" dedi. Sa'd, Ebu Cehil'e dönerek "Vallahi, benim Kabe'yi tavaf etmemi engellersen ben de senin [Medine'deki] Şam ticaret yolunu keserim!" dedi. Ümeyye, Sa'd'ı tutup "Sesini yükseltme" dedi. Sa'd ona kızdı ve "Yeter, bırak beni. Hz. Muhammed'in (sav) söylediğine göre bu adam (yani Ebu Cehil) seni öldürecek" dedi. Ümeyye "Beni mi öldürecek?" diye sordu. Sa'd "Evet!" diye cevap verdi. Bunun üzerine Ümeyye, "Muhammed (sav), konuştuğu zaman asla yalan söylemez" dedi ve [korku-endişe içinde] eşinin yanına dönüp "Medineli kardeşimin bana ne dediğini biliyor musun?" diye sordu. Karısı ne dediğini sorunca, "Muhammed'in söylediğine göre Ebu'l-Hakem (Ebu Cehil) beni öldürecekmiş" diye cevap verdi. Kadın "Vallahi, Muhammed (sav) asla yalan söylemez!" dedi. [Bir müddet sonra Bedir günü gelince] Bir tellal gelip seslenip Bedir'e çıktıkları vakit Ümeyye'nin karısı geldi ve "Yesribli kardeşinin [Sa'd'ın] sana söylediğini hatırlıyor musun?" diye sordu. [Sa'd'ın daha öce söylediklerini hatırlayan] Ümeyye, Kureyş ile Bedir'e çıkmak istemedi. Ebu Cehil, ona "Sen Mekke’nin eşrafındansın. En azından sefere katılıp bir iki gün yürü" dedi. O da onlarla gitti ve neticede Allah onu öldürdü.


    Öneri Formu
34369 B003632 Buhari, Menakıb, 25

Bize Kuteybe, ona Abdülvâhid, ona Umâra b. Ka'ka b. Şübrume, ona Abdurrahman b. Ebu Nu'm, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Ali b. Ebu Tâlib (ra) Yemen'den Rasulullah'a (sav) tabaklanmış bir deri içinde, henüz toprağından arıtılmamış altın cevheri göndermişti. Ebu Saîd der ki: Rasulullah (sav) bu altın cevherini şu dört kişi arasında paylaştırdı: Uyeyne b. Bedr, Akra b. Hâbis, Zeyd el-Hayl, dördüncüsü ya Alkame ya da Âmir b. Tufeyldi. Sahabeden bir kişi “biz adamlardan daha fazla hak sahibiydik” dedi. Bu söz Rasulullah'a (sav) ulaşınca "ben gökyüzündekilerin bile emini olduğum halde siz bana güvenmiyor musunuz? Halbuki Sabah akşam bana gökyüzünün haberi geliyor" buyurdu. Râvî der ki: Bunun üzerine iki gözü çökük, yanağının elmacık­ları çıkık, alnı yüksek, gür sakallı, başı tıraşlı, elbisesini yukarı çemremiş bir kişi ayağa kalktı ve “ey Allah'ın Rasulü, Allah'tan sakın” dedi. Rasulullah (sav) ona "Sana yazıklar olsun, ben yeryüzündeki insanların Allah'­tan sakınmaya en layık olanı değil miyim?" buyurdu. Râvî der ki: Sonra o kişi arkasını dönüp gitti. Hâlid b. Velîd “ey Allah'ın Rasulü, şunun boynunu vurmayayım mı?” dedi. Rasulullah (sav) "Hayır, vurma, bunun da ileride namaz kılan bir kişi olması umulur" buyurdu. Bunun üzerine Halid “ey Allah'ın Rasulü, nice namaz kılanlar var ki, kalplerinde olmayanı dile getirirler” dedi. Rasulullah (sav) "Ben insanların kalplerini açmakla, karınlarını yarmakla memur değilim" buyurdu. Râvî der ki: Sonra Rasulullah (sav) o kişi dö­nüp giderken, arkasından ona bakıp "şüphesiz şunun soyundan öyle bir nesil türeyecek ki, on­lar her zaman güzel sesle Allah'ın Kitabı'nı okuyacaklar. Fakat Kur'an'ın tatlılığı onların hançerelerinden ileriye geçmeyecektir. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklar" buyurdu. Zannediyorum Rasulullah (sav) "yemin olsun ki, eğer ben onların zamanına yetişseydim, muhakkak onları Semûd kavminin öldürülü­şü gibi toptan öldürürdüm" buyurdu


    Öneri Formu
34478 B004351 Buhari, Megâzî, 61

Bize Abdülaziz el-Üveysî, ona İbrahim, ona Salih b. Keysân, ona İbn Şihâb, ona İbnu Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyle fitneler ortaya çıkacak ki, o sırada oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen de koşandan daha hayırlıdır. Kim fitneyi görmeye çalışırsa, o da fitnenin içine düşer. Dolayısıyla o dönemde kim kaçacak veya sığınacak bir yer bulursa, oraya sığınsın!”


    Öneri Formu
280698 B003601-2 Buhari, Menakıb, 25

Bize Vekî, ona Mesûdî, ona Simak, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, ona da babası (Abdullah b. Mesud) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi bir araya topladı. Toplam kırk kişiydik ve en son gelen de bendim. Bize şöyle buyurdu: "Sizler nimetlere kavuşacak, yardım göreceksiniz ve sizlere fetihler nasip olacaktır. Sizden her kim bu günlere ulaşırsa Allah'a karşı hoşnutluğunu dikkate alsın, iyiliği emretsin kötülüğü de yasaklasın. Kim de bile bile benim hakkımda yalan yere hadis uydurursa Cehennemdeki yerini hazırlansın."


    Öneri Formu
53503 HM003694 İbn Hanbel, I, 390

Bana Muhammed b. Abdürrahîm, ona Ebu Ma'mer İsmail b. İbrahim, ona Ebu Üsâme, ona Şu'be, ona Ebu Teyyâh, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kureyş'in şu kabilesi insanları helâk edecekler." Bunun üzerine ashâb, "Bize ne buyurursunuz?" diye sordular. Hz. Peygamber, "Keşke insanlar onlardan uzak dursalar!" buyurdu. Bize Mahmûd, ona Ebu Dâvûd, ona Şu'be, ona Ebu Teyyâh ona da Ebu Zur'a haber verdi.


    Öneri Formu
280699 B003604-2 Buhari, Menakıb, 25


    Öneri Formu
34331 B003601 Buhari, Menakıb, 25


    Öneri Formu
34339 B003604 Buhari, Menakıb, 25