212 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. İbrahim, ona Abdussamed b. Abdülvâris, ona babası, ona Ümmü Hasan -yani Ebu Bekir el-Adevî'nin ninesi-, ona da Muaze şöyle demiştir: "Hz. Aişe'ye elbisesine hayız kanı bulaşan kişinin durumunu sordum. Hz. Aişe onu yıkasın. Eğer geçmezse onu Sufra (sarı) kokusu ile gidersin. Ben Hz. Peygamber'in yanında üç defa üst üste hayız olurdum da kan bulaşmayan elbisemi yıkamazdım."
Bize Müsedded, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Süfyan, ona Sabit el-Haddad, ona Adî b. Dinar, ona da Ümmü Kays bt. Mihsan şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'e elbisede olan hayız kanının hükmünü sordum. O, onu bir çubuk ile kazı, su ve sidr ile yıka dedi."
Bize Nüfeyl, ona Süfyan, ona İbn Ebu Necîh, ona Ata, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Bizim her birimizin (Hz. Peygamber'in hanımlarının) tek bir elbisesi vardı. O elbise üzerindeyken hayız ve cünüp olurdu. Sonra onda bir kan damlası gördüğünde onu tükürüğü ile ovalayıp temizlerdi."
Bize İsa b. Hammad el-Mısrî, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Süveyd b. Kays, ona da Muaviye b. Hudeyc, Muaviye b. Ebu Süfyan'dan şöyle rivayet etmiştir: "Muaviye, Hz. Peygamber'in hanımı olan kız kardeşi Ümmü Habibe'ye Rasulullah (sav) cima ederken üzerinde bulunan elbisesi ile namaz kılar mıydı? diye sordu. Ümmü Habibe, evet, O elbisede pislik görmediğinde kılardı, dedi."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Hakem, ona İbrahim, ona da Hemmam b. Haris şöyle rivayet etti: "Hemmam, bir gün Hz. Aişe'nin yanında misafirken ihtilam olmuştu. Elbisesindeki meniyi yıkarken Hz. Aişe'nin cariyesi onu gördü ve bu durumu Hz. Aişe'ye anlattı. Hz. Aişe de şöyle dedi: Bir an kendimi sanki Hz. Peygamber'in elbisesini temizler gibi gördüm." [Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ameş, Hakem'in rivayet ettiği gibi rivayet etmiştir.]
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Hammad b. Ebu Süleyman, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Ben Hz. Peygamber'in elbisesinden meniyi çitelerdim. Rasulullah da o elbiseyle namaz kılardı." [Ebu Davud şöyle demiştir: Hammad'a bu rivayetinde Muğira, Ebu Ma'şer ve Vasıl muvafakat ettiler.]
Bize Abdullah b. Mesleme el-Kanebî, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ümmü Kays bt. Mihsan şöyle demiştir: "Bir gün, henüz yemek yemeye başlamayan küçük oğlunu Rasulullah'a getirdim. Hz. Peygamber, çocuğu kucağına oturttu. Çocuk Rasulullah'ın elbisesine işedi. Hz. Peygamber su isteyerek idrarın üzerine serpti, onu iyice yıkamadı."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Ebu Arûbe, ona Katade, ona Ebu Harb b. Ebu Esved, ona babası, ona da Hz. Ali şöyle demiştir: "Kız çocuğun idrarı iyice yıkanır, erkek çocuğunun ise yemek yemediği müddetçe idrarına su serpilir."
Bize İbn Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona Ebu Harb b. Ebu Esved, ona babası, ona da Ali b. Ebu Talib, Hz. Peygamber şöyle buyurdu diyerek önceki hadisin manasını rivayet etmiştir. Ancak (Hişam), bu hadiste yemek yemedikçe ifadesini zikretmemiştir. [(Hişam şöyle demiştir): Katade şöyle demiştir: Bu durum yalnızca yemek yemedikleri müddetçe geçerlidir. Şayet yemek yerlerse ikisinin idrarı da yıkanır.]