116 Kayıt Bulundu.
Bize Zekeriyya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr, ona İbn Akîl, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah'ın günahları affetmesine ve sevapları arttırmasına sebep olan şeyleri haber vereyim mi?' Ashâb, 'Evet, Ey Allah'ın Rasulü!' deyince, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Zor durumlarda dahi abdesti tam almak, mescitlere giderken adımları çoğaltmak (namaz için mescide gitmek) ve bir namazdan sonra diğer namazı beklemek."
Açıklama: Hadiste geçen "mescitlere çokça adım atmak" ile kastedilen kişinin mescide ibadet için sık sık gitmesi, bunun için zahmete katlanması ve bu çabanın Allah katındaki değerli olduğudur.
Bize Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kul namaz kıldığı yerde (mescit) diğer namaz (vaktini) beklediği sürece namazda sayılır. Melekler, yerlerinden ayrılıncaya veya abdestini bozuncaya kadar onlar için 'Allah'ım, onu affet! Allah'ım ona merhamet et!' diye dua ederler." Dedim ki,' Abdesti bozan (hades) ne demektir?'(Ravi) şöyle dedi: 'Ben de Ebu Said'e bunu sordum. O da, 'Sessiz ya da sesli yellenmektir' diye cevap verdi.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Ali b. Zeyd'in zaafından dolayı zayıftır.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa demiştir: Ben ve gemide benimle birlikte gelmiş olan arkadaşlarım Bakiu Buthân denilen yerde konaklamış idik. Nebi (sav) ise Medine’de idi. Bundan dolayı, her gece yatsı namazı esnasında, onlardan birkaç kişi nöbetleşe Nebi’nin (sav) yanına giderdi. Ben ve arkadaşlarımın nöbet zamanında Nebi’nin (sav) bir işi dolayısıyla meşgul olduğu zamana denk geldik. Bundan ötürü yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirdi. Daha sonra Nebi (sav) çıkıp onlara namazı kıldırdı. Namazının bitirdikten sonra yanında bulunanlara da "Acele etmeyin, size müjdeler olsun ki, Allah’ın üzerinizdeki nimetlerinden bir tanesi de, şu saatte insanlar arasından sizden başka namaz kılan kimsenin bulunmamasıdır" buyurdu, ya da "Bu saatte sizden başka namaz kılan olmadı" dedi. Ravi (Ebu Musa’nın) bu iki ibareden hangisini söylediğini bilmiyor. Ebu Musa der ki: Bizler geri döndüğümüz vakit Rasulullah’dan (sav) işittiklerimiz sebebiyle pek sevinmiştik.
Bize Musa b. Mesûd, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah (b. Muhammed b. Akîl), ona da Saîd b. Müseyyeb, Ebû Saîd el-Hudrî'nin (ra) Rasulullah'ı (sav) işittiğini daha sonra onun (yani bir önceki hadisin) benzerini rivayet ettiğini haber verdi.