178 Kayıt Bulundu.
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Enes rivayet etti: "Rasulullah'ı (sav) son görüşüm, Pazartesi günü (vefat ettiği gün) perdeyi açtığı zamandır, diyerek kıssayı anlatmıştır." Salih'in hadisi daha noksansız ve daha kapsamlıdır: [(Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah'ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Hz. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah'ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate namazınızı tamamlayın diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)]
Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona Musa b. Ebu Aişe, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe şöyle demiştir: Ben Aişe'nin yanına girdim ve “Rasulullah'ın (sav) hastalığı zamanki durumlarını anlatır mısın?” dedim. Aişe “evet, anlatırım, Peygamber (sav) ağırlaştığı zaman "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Öyleyse benim için leğene su koyunuz" buyurdu. Aişe der ki: Oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken bayıldı. Sonra ayıldı ve yine "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Benim için leğene su koyun" buyurdu. (Koyduk) oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken yine bayıldı. Sonra ayıldı ve "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Benim için leğene su koyun" buyurdu. (Koyduk), oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken yine bayıldı, sonra ayıldı. Yine "İnsanlar namazı kıldılar mı?" dedi. Biz “Hayır ey Allah'ın Rasulü, onlar seni bekliyorlar” dedik. O sırada insanlar mescidin içinde toplanmışlar, yatsı namazı için Peygamber'i bekleyip duruyorlardı. Bunun üzerine Peygamber (sav), insanlara namaz kıldırması için Ebu Bekir'e haber gönderdi. Haberci Ebu Bekir'e gitti ve “Rasulullah (sav) sana, insanlara namaz kıldırmanı emrediyor” dedi. Yüreği yufka bir zât olan Ebu Bekir, “ey Ömer, insanlara sen namaz kıldır” dedi. Ömer ona “Buna sen daha hak sahibisin” dedi. Sonra Rasulullah (sav) kendinde bir hafiflik hissetti ve, birisi Abbas olan iki adam arasında öğle namazı için dışarıya çıktı. Ebu Bekir de bu sırada insanlara namaz kıldırıyordu. Ebu Bekir, Peygamber'i (sav) görünce mihraptan geri çekilmek için hareket etti. Peygamber (sav) ona "geriye çekilme" diye işaret etti ve "Beni onun yanı başına oturtunuz" buyurdu. Onlar da kendisini Ebu Bekir'in yanına oturttular. Ravi der ki: Ebu Bekir, namazda Peygamber'e, insanlar da Ebu Bekir'e uyarak ayakta, Peygamber de oturarak namaz kılmaya başladılar. Ubeydullah der ki: Ben Abdullah b. Abbas'ın yanına girdim ve “Peygamber'in hastalığı hakkında Aişe'nin bana söylediklerini sana arz edeyim mi?” dedim. “Söyle” dedi. Ben de Aişe'nin hadisini ona arz ettim. İbn Abbas o hadisten hiçbir şeyi inkâr etmedi. Sadece “Abbas ile beraber olan o ikinci kimsenin ismini Aişe sana söyledi mi?” dedi. “Hayır” dedim. “İşte o, Ali b. Ebu Talib'ti” dedi.
Bize Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd o ikisine Abdürrrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî Enes b. Malik'in şöyle dediğini haber vermiştir: "Pazartesi günü olunca..." diyerek diğer ikisinin hadisinin aynısını zikretmiştir: [(Hz. Ebu Bekir (ra) Peygamber'in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında bize namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi (pırıl pırıl ve güzel) idi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Enes (ra) şöyle devam etti: Biz namazda iken Rasulullah'ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir (Peygamber -sav-) safa ulaşsın diye geri çekildi. Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate namazınızı tamamlayın diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) o gün vefat etti.)]
Bize İsmail b. Mesud, ona Hâlid, ona Şu'be, ona Ebû İshak, ona Ebû Seleme, ona da Ümmü Seleme (r.anhâ)şöyle demiştir: "Allah Rasülü (sav) ölmeden önce farz namazlar dışındaki namazlarının çoğunu oturarak kılmıştır. Ona en sevimli gelen amel, az da olsa devamlı surette yaptıkları idi."
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebu'l-Ahvas, ona Ebû İshak, ona Ebû Seleme, ona da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'i (sav) vefat ettiren Allah'a and olsun ki, o ölümüne doğru namazlarının çoğunu artık oturarak kılıyordu. Hz. Peygamber'in en sevdiği ameller, az da olsa kulun devamlı olarak yaptığı salih amellerdi."