Giriş

Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu Abdullah el-Hüseyn b. Hasen b. Eyyûb, ona Ebû Hâtim er-Râzî, ona Muhammed b. Abdullah el-Huzâî, ona Cerîr b. Hâzim, ona Hasan, ona Cündeb b. Abdullah bu mescitte rivayet etmiştir. Bize rivayet edildiğinde biz onu bir daha unutmadık. Rasulullah adına yalan da söylenmedi. Cündeb b. Abdullah Hz. Peygamber’den şöyle rivayet etmiştir: “Sizden önceki ümmetlerden birinde bir adam vardı. Vücudunda çıban çıktı. Ona dayanamadı, bir bıçak aldı ve onunla bileğini kesti. Kan bir daha durmadı ve adam öldü. Bunun üzerine Allah (c.c.) şöyle buyurdu: “Kulum nefsi konusunda benden önce davrandı, ben de ona cenneti haram kıldım.” Bunu Buharî, Sahîh’inde Haccâc İbn Minhâl, Cerîr’den naklen rivayet etti. Müslim de Cerîr İbn Hâzim’den başka bir tarikle rivayet etti.


Açıklama: Cündeb b. Abdullah'tan gelen bu hadiste, rivayetin nerede alındığına vurgu yapıldığı gibi, ravi bir daha unutmadıklarının da altını çizmektedir. Bu uygulama, rivayetlerin kabulü açısından muhatabı nezdinde, vurgu veya içindeki diğer beyanlar nedeniyle yemin etmek, şahit göstermek vb. şekillerde tezahür eden harici desteğe ihtiyaç duyulduğunda başvurulan bir yol olarak görülmektedir. Rivayete göre önceki ümmetlerden birinde, vücudunda çıban çıkan bir adam ızdırabına dayanamayınca bıçakla bileğini keserek kan kaybından ölmüştür. Söz konusu şahıs, Allah Teala'ya nispet edilen beyanla, canını alma konusunda Allah'a ait olan hakkın gaspı olarak olarak değerlendirilen intihara teşebbüs etmiştir. Buna ceza olarak da Allah Teala 'ona cenneti haram kıldım' beyanıyla onu cezalandıracağını açıklamıştır.

    Öneri Formu
153046 BS15977 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,41

Bize Ebu’l-Huseyn Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân Bağdat’ta rivayet etti. Ona İsmail b. Muhammed es-Saffâr, ona Muhammed b. İshâk es-Sâğânî, ona Ya’la b. Ubeyd, ona A’meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim kendini bir demir parçasıyla öldürürse, cehennem ateşinde elindeki demirle sonsuza kadar karnını deşer durur. Kim kendini zehir içerek öldürürse, cehennemde zehiri elinde, ateşin içinde sonsuza kadar onu içer durur. Kim kendisini bir dağdan uçuruma atarsa, cehennemde sonsuza kadar kendini yüksekten atar durur.”


    Öneri Formu
153044 BS15975 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,40


Açıklama: Sahih liğayrihidir.

    Öneri Formu
68953 HM019791 İbn Hanbel, IV, 398


    Öneri Formu
92273 MA007065 Musannef-i Abdurrezzak, IV, 85


    Öneri Formu
73518 HM024311 İbn Hanbel, VI, 3


    Öneri Formu
150319 BS13425 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 67

Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Bekir İsmail b. Muhammed ed-Darîr Rey şehrinde, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Ubeydullah b. Musa, ona el-A'meş (T), Bize Ahmed b. Cafer, ona Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası Ahmed b. Hanbel, ona Vekî, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdurrahman b. Abdirabbilka'be'nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Onunla birlikte Kabe'nin gölgesinde oturuyordum. İnsanlara hadisler naklediyor ve şöyle diyordu: Rasullullah (sav) ile birlikte bir seferdeydik. Bir yerde konakladık. Bazılarımız çadır kuruyor, bazılarımız hayvanlari ile uğraşıyor, bazılarımız ok talimi yapıyordu. Bu arada Rasulullah'ın davetçisi insanları namaza çağırdı. Ben de hemen oraya vardım. Rasulullah (sav) insanlara hutbe veriyor ve şöyle diyordu: "Ey İnsanlar! Benden önceki her peygambere ümmetini hayır bildiğine yöneltmesi ve kötü bildiğinden de uyarması bir haktır. Bu ümmetin afiyet ve esenliği ilk kısmındadır. Sonunu ise büyük bir bela ve birbirini takip eden fitneler takip edecektir. Mümin "işte bunda helak olurum" diyecek o bela dağılacak bir başkası gelecektir. Bu böyle devam edip gidecektir. Her kim cehennemden kurtulmak ve cennete girmek isterse Allah'a ve âhiret gününe iman ettiği halde can versin. İnsanlara kendisine vermelerini istediği şeyi onlara versin. Bir imama biat eden, ona elini ve kalbinin meyvesini veren kişi, yapabilirse ona itaat etsin." Bir defasında da şöyle buyurdu: "Yapabildiği sürece ona itaat etsin." Şöyle söylediğini de zannetmekteyim: "Eğer biri gelir de imama karşı çıkarsa onun boynunu vursun". Abdullah b. Amr'dan bunları duyduğum zaman başımı ayaklarımın arasına aldım ve şöyle dedim: "Amcanın oğlu Muaviye şimdi bize birbirimizi öldürmemizi, mallarımızı aramızda batıl ile yememizi emrediyor. Halbuki Allah "Kendinizi öldürmeyin", "Mallarınızı aranızda batıl ile yemeyin." buyuruyor. Elini alına koydu, başını eğdi ve ardından başını kaldırıp şöyle dedi: "Allah'a itaat ettiği konuda ona itaat et, Allah'a isyan konusunda ona isyan et." Ona şöyle dedim: "Bunu sen Allah resulünden (sav) duydun mu?" "Evet, bu iki kulağım duydu ve kalbim onu iyice kavradı" diye cevap verdi. Vekî'in hadisinin lafzını Müslim Sahîh'inde, Ebû Bekr b. Ebû Şeybe ve başkaları da Vekî'den rivayet etmişlerdir.


    Öneri Formu
153900 BS16770 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,270


    Öneri Formu
36411 HM003923 İbn Hanbel, I, 411


    Öneri Formu
92043 MA006962 Musannef-i Abdurrezzak, IV, 59


    Öneri Formu
154114 BS16982 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,340