Giriş

Bizeِ Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Nadr Mevla Ömer b. Ubeydullah, ona Ebu Mürre Mevla Ümmü Hani bt. Ebu Tâlib, ona da Ümmü Hani bt. Ebu Tâlib (r. anha) şöyle demiştir: Ben Mekke'nin fethedildiği yıl Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve O'nu yıkanırken buldum. Kızı Fâtıma da O'nu perde ile örtüyordu. Selam verdim. Hz. Peygamber (sav) "Bu kim?" diye sordu. Ben “Ebu Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'yim” dedim. Rasulullah (sav) "hoşgeldin Ümmü Hâni" buyurdu. Yıkanmayı bitirince elbiseyi çapraz bir şekilde bağlamış olduğu halde tek bir elbise içinde sekiz rekat namaz kıldı. Namaz'dan sonra ben kendisine “ey Allah'ın Rasulü, kardeşim Ali, benim âmân verip güvence altına aldığım filancayı, Hubeyre'nin oğlu Falanca'yı öldüreceğini söylüyor” dedim. Rasulullah "ey Ümmü Hâni, senin âmân verdiğin kimseye biz de aman verdik" buyurdu. Bu olay kuşluk vaktinde idi.


Açıklama: Senin eman vermiş olman bizim eman vermemiz gibidir. bkz. Kastallani,İrşâdu's-Sâri, V, 237.

    Öneri Formu
30907 B003171 Buhari, Cizye ve Muvâdea, 9

Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Üsame, ona Mücalid, ona Şa'bî, ona da Amir b. Şehr (el-Hemdani) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), peygamber olarak ortaya çıkınca Hemdân ahalisi, bana 'Şu peygamber olduğunu söyleyen adama gidip de bizim için bilgi getirmek üzere öncü olur musun? Eğer bizim için bir şeyleri uygun görürsen onu kabul ederiz. Bir şeyleri de uygun görmezsen onu biz de uygun görmeyiz' dediler. Onlara 'Evet (giderim)' dedim ve gidip Rasulullah'ın huzuruna vardım. Onun dinini beğendim. Ardından kavmim de Müslüman oldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Umeyr Zû Merrân’a bu yazıyı yazıp gönderdi. Amir b. Şehr der ki: Rasulullah (sav) Malik b. Mirâre er-Rahâvî’yi tüm Yemen halkına elçi olarak gönderdi. Bilahare Akk Zû Hayvân da Müslüman oldu. Akk Zû Hayvân’a 'Rasulullah’a (sav) git ve kendisinden köyün ve malların için emân al' denildi. O da Rasulullah’a (sav) geldi. Rasulullah (sav) ona 'Bismillâhirrahmânirrahîm. Allah’ın Rasulü Muhammed’den Akk Zû Hayvân’a. Eğer toprakları, malları ve köleleri konusunda doğru söylüyorsa emân, Allah’ın ve Allah’ın Rasulü Muhammed’in ahdi kendisinindir' yazdı. Bu emanı, Halid b. Saîd b. Âs yazıya geçirdi."


    Öneri Formu
18826 D003027 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 26, 27

Bize Hibbân, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Sümâme b. Abdullah b. Enes, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Enes'in dayısı Ha­ram b. Milhân, Bi'ru Maûne savaşında mızrakla yaralandığında, bedeninden fışkıran kana ellerini bulayıp yüzüne ve başına sürmüş, sonra da 'Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, ben kazandım' demiştir."


    Öneri Formu
31321 B004092 Buhari, Megâzî, 28

Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Müşriklerin reisi Âmir b. Tufeyl Peygamber'e gelip, “ya köylüler sana, şehirliler bana tabi olur, yahut hepsi senin olur ama ben senin halefin olurum, yahut ben Gatafân ahalisinden bin doru atlı, bin de doru kısraklı süvari ile sana hücum ederim” diyerek Peygamber'e (sav) üç seçenek sunması üzerine Peygamber (sav), Enes'in dayısı ve Ümmü Süleym'in kardeşi olan (Haram ibn Mılhân'ı) yetmiş süvari içinde Âmir oğullarına gönder­di. Ümmü Fulan'ın evinde veba hastalığına yakalanan ve boynunda hıyara benzer bir şiş ortaya çıkan Âmir “Deve vebasına benzer bir şişlik. Hem de falan aileden bir kadının evinde” diye hayıflandı ve “getirin atımı” dedi, sonra da atının sırtında öldü. Ümmü Suleym'in erkek kardeşi Haram, beraberinde aksak bir adam ve bir de Benû Fulan'dan adam olduğu halde gittiler. Haram iki arkadaşına “ben, Âmir oğullarının yanına varıncaya kadar yakınımda olun. Eğer onlar bana âmân verirlerse, siz zaten yakındasınız. Yok beni öldürürlerse, siz hemen koşup arkadaşlarınıza haber verirsiniz” dedi, ardından Amir'in kavmine “Rasulullah'ın (sav) mesajını ulaştırmam için bana âmân verir misiniz?” diyerek onlarla konuşmaya başladı. Bu arada, onlar, içlerinden birine işaret verdiler, o da Harâm'ın arkasından dolanarak ona mızrağını sapladı. Hemmâm der ki: Zannederim, saplayan kişi, mızrağı Ha­râm'ın sırtından vurup göğsünden dışarı çıkardı. Darbeyi alan Haram “Allâhu ekber Allâhu Ekber, Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, ben ka­zandım” diye haykırdı. Ardından Harâm'ın diğer arkadaşına yetişip öldürdüler. Bir dağın tepesinde olan, sakat adam hariç hepsini öldürdüler. Bunun üzerine Allah, daha sonra neshedilen "Bizler muhakkak Rabbimize kavuştuk. O bizden hoşnut oldu, bizi de hoşnut etti" ayetini indirdi ve Peygamber (sav), Al­lah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Zekvân, Lıhyân oğulları ve Usayya kabileleri aleyhine otuz sabah beddua etti


    Öneri Formu
31319 B004091 Buhari, Megâzî, 28


    Öneri Formu
30927 B003172 Buhari, Cizye ve Muvâdea, 10