414 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize Yahya b. Yahya, ona Hüşeym, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da Abdullah b. Ebu Evfa (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile Ramazan ayında yolculukta idik de güneş battı. Hz. Peygamber (sav) 'ey falan! İniver de bizim için sevik ez' buyurdu. O, 'ya Rasulullah! Henüz gündüz vakti' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'iniver de bizim için sevik ez' buyurdu. O inip karşımı yaptı ve kendisine getirdi de Nebî (sav) içti. Ardından eliyle (doğuyu göstererek) 'güneş buradan battığında ve gece buradan doğduğunda oruçlu iftar eder' buyurdu."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Ramazan'da Mekke'ye sefere çıktı ve Kedîd mevkiine varıncaya kadar orucunu bozmadı. Burada orucunu bozdu, insanlar da oruçlarını bozdular. Ebu Abdullah der ki: Kedîd, Usfân ile Kudeyd arasında bir su kaynağıdır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Mansûr, ona Mücâhid, ona Tâvûs, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine'den Mekke'ye sefere çıkıp Usfân mevkiine varıncaya kadar orucunu bozmadı. Ardından su isteyip insanlara göstermek için eliyle onu kaldırıp orucunu bozdu. Nihayet Mekke'ye geldi. Bu sefer Ramazanda idi. İbn Abbas şöyle derdi: Rasulullah (sav), (seferi iken) orucunu tuttuğu da olmuş, bozduğu da. Bu yüzden isteyen oruç tutar, isteyen tutmaz.
Bize Ahmed b. Salih ve Vehb b. Beyan, onlara İbn Vehb, ona Muaviye, ona da Rabî'a b. Yezid, Kaze'a'nın şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Ebu Said el-Hudrî'nin yanına geldim. O sırada insanlara fetva veriyordu. İnsanlar başına toplanmışlardı. Onun yalnız kalmasını bekledim. Yalnız kalınca ona yolculukta Ramazan orucu hakkında sordum. Ebu Said şöyle cevap verdi: 'Fetih yılında Ramazan ayında Resûlullah (sav) ile birlikte yola çıktık. Rasulullah da (sav) biz de oruç tutuyorduk. Nihayet bir konaklama yerine geldiğimizde bize "Sizler düşmanınıza yaklaştınız. Artık oruç açmanız, sizi daha kuvvetli yapar" buyurdu. Sabah olduğunda bazılarımız oruçluydu; bir kısmımız ise iftar etmişti. Yolumuza devam ettik. Başka bir konaklama yerine vardığımızda: "Sabah düşmanla karşılaşacaksınız. Orucunuzu açmanız sizin daha kuvvetli olmanızı sağlar. Orucunuzu açın!" buyurdu. Artık bu, Rasulullah'tan (sav) bir azimet (kesin bir emir) olmuştu.' [Ebu Said şöyle demiştir: 'Bu hadiseden önce ve sonra, Nebî (sav) ile (seferde) hep oruç tuttuğumu bilirim.']