Giriş


    Öneri Formu
4018 B000595 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 35

Bize Ali b. Nasr, ona Vehb b. Cerir, ona Esved b. Şeyban, ona da Halid b. Sümeyr şöyle rivayet etti: Bize Medine'den, Ensar'ın fakih saydığı Abdullah b. Rebah el-Ensârî geldi ve Rasulullah'ın süvarisi Ebu Katade'nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) (Mute savaşına katılacak olan) emirler ordusunu gönderdi. -Bir önceki hadisteki kıssayı anlattı.- Bizleri ancak doğmakta olan güneş uyandırdı. Bizler namaz kılmak için hemen kalktık. Hz. Peygamber (sav) ise "Yavaş yavaş hareket edin" dedi. Nihayet güneş iyice yükseldi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden sabah namazının sünnetini mukim iken kılmakta olan kılsın." Sünneti kılan da kılmayan da kalkıp bu iki rekâtı kıldı. Ardından Hz. Peygamber, ezan okunmasını emretti. Ezan okundu. Rasulullah (sav) de bizlere farzı kıldırdı. Namazı bitirince bizlere şöyle buyurdu: "Bakın, Allah'a hamd ederiz ki bizler, bizi namazdan alıkoyacak bir takım dünyalık işler peşinde değildik. Ancak ruhlarımız Allah Teâlâ'nın tasarrufundadır; dilediği zaman onları bize gönderir. Sizden kim yarınki sabah namazına sağlam bir şekilde erişirse önce onu, ardından da bugün kılamadığı namazı kılsın."


Açıklama: ''جَيْشَ الأُمَرَاءِ'' ifadesinin Mu'te savaşına katılan ordu olduğuna, hadisteki kıssanın ise esasında Hayber gazvesi dönüşünde meydana geldiğine ve tercümedeki ''...Sizden kim yarınki sabah namazına erişirse önce onu, ardından da bugün kılamadığı namazı kılsın...'' cümlesinin bu şekilde anlaşılabileceğine dair bk. Avnü'l-Ma'bûd, II, 78-79.

    Öneri Formu
4666 D000438 Ebu Davud, Salat, 11

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit el-Bünanî, ona Abdullah b. Rabah el-Ensari, ona da Ebu Katade şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber yolcuktaydı. (Birden), yoldan ayrılıp kenara çekildi, ben de onunla birlikle yoldan ayrıldım. Bana "(Gelen gideni) gözetle" diye buyurdu. Ben de (yolu gözetleyip) işte bir süvari, işte iki süvari, işte üç süvari geldi deyip gelenleri saydım ve nihayet yedi kişi olduk. Hz. Peygamber (sav), "Bizim için namazı gözetleyin," buyurdu. Yani sabah namazını kastediyordu. (Ne var ki) uyuyakaldılar ve onları ancak güneşin sıcaklığı uyandırabildi. Hemen kalktılar, kısa bir süre yürüdüler. Ardından konaklayıp abdest aldılar. Bilal de ezan okudu. Önce sabah namazının sünnetini, ardından da farzını kıldılar. (Sonra) yola koyuldular. Birbirlerine namazda kusurlu davrandık dediler. Hz. Peygamber ise şöyle buyurdu: "Uyku sebebiyle kusur yoktur; kusur ancak uyanıkkendir. (Bundan dolayı), sizden biri namazı unuttuğunda hatırladığı zaman kılsın. Ertesi gün ise (namazı) vaktinde kılsın."


    Öneri Formu
4665 D000437 Ebu Davud, Salat, 11

Bize el-Ka'nebi, ona Abdullah b. Ömer b. Ğânim, ona Abdurrahman b. Ziyad, ona İmran b. Abdullah el-Me'âfirî, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, üç (sınıf insanın) namazını kabul etmez: Kendisini istemedikleri halde bir topluluğa imam olan, namaza son vaktinde gelen, -hadisteki ed-dibbâr (الدِّبَارُ) kelimesi, kişinin namazı kaçırdıktan sonra gelmesi demektir- ve azad etmiş olduğu insanı tekrar köleleştiren kimse."


    Öneri Formu
5727 D000593 Ebu Davud, Salat, 62

Bize Kuteybe (b. Said es-Sekafî), ona Hammad b. Zeyd (el-Ezdî), ona Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona da Abdullah b. Rebah (el-Ensarî), Ebu Katade’nin şöyle anlattığını nakletti: Bazıları, Rasuli- Ekrem’e (sav) uyuduklarından dolayı namazlarını kaçırdıklarını (ve ne yapacaklarını) sordu. Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: "Uyuyup kalmakta (uyuyan kişi açısından) taksir ve kusur yoktur. Esas kusur ve taksir, namazı uyanıkken geçirip kılmamaktır. Her hangi biriniz bir namazı unutur veya uyuya kalıp kılamazsa uyandığında ve hatırladığında kılsın."


    Öneri Formu
22443 N000616 Nesai, Mevâkıt, 53

Bize Süveyd b. Nasr (el-Mervezî), ona Abdullah b. Mübarek (el-Hanzalî), ona Süleyman b. Muğira (el-Kaysî), ona Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Abdullah b. Rebah (el-Ensarî), ona da Ebu Katade Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Uykuda (uyuyan kişi açısından) taksir ve kusur yoktur. Asıl taksir ve kusur, namazı diğer vakit girinceye kadar ihmal edip kılmamaktır. (Her kim bunu yaparsa) hatırladığında kılsın!"


    Öneri Formu
22444 N000617 Nesai, Mevâkıt, 53


    Öneri Formu
4019 B000596 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 36


    Öneri Formu
4021 B000598 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 38


    Öneri Formu
4853 B000641 Buhari, Ezan, 26


    Öneri Formu
104222 MŞ004776 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Salavat, 287