38 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Osman b. Ömer arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdula'lâ, ona Said b. İyâs, ona Ebu's-Selîl, ona Abdullah b. Rebâh el-Ensârî, ona da Übey b. Ka'b (ra) Rasulullah'ın (sav) kendisine şöyle demiş: "Yâ Ebu'l-Münzir! Allah'ın kitabından ezberlediğin ayetlerin en büyüğü hangisidir, biliyor musun?" Allahu lâ ilâhe illâ huve’l-hayyu’l-kayyûm âyetidir dedim. Bu cevap üzerine elini göğsüme vurdu ve "ilim sana mübarek olsun, ya Ebu'l-Münzir!" dedi.
Açıklama: Âyete’l-kürsî önemini, Yüce Allah’ın en önemli sıfatlarını içinde toplamasından almaktadır. Allah’ın yüceliği, en derli toplu şekilde bu ayette görülmektedir. Hayy ve kayyûm gibi Allah’ın zât ve celâlinin en önemli sıfatları ile başlayan ayet, Yüce Allah’ın, mahlûkatın sıfatlarından münezzeh olduğunu belirterek devam etmekte, sonra da yerde ve göklerde olan her şeyin O’nun tasarrufunda olduğunu, mülkiyette, emir ve hükümde tek olduğunu ve hiçbir gücün O’na ortak olmadığını, her şeyin ilminin O’nda olduğunu, kudretinin sınırsız olduğunu, her türlü zaaf ve noksanlıklardan münezzeh olduğunu, azâmet ve kibriyâda eşsiz olduğunu belirtmektedir. Bir kısım ulemânın ism-i a’zâm olarak kabul ettiği bu ayette, görüldüğü üzere vahdaniyet, kudret, irâde, hayat, ilim gibi Allah’ın en önemli sıfatları toplanmıştır.
Âyete’l-kürsî, Kur’ân’ın dörtte biridir.
Açıklama: Bu metin, evliliğe teşvik bağlamında Hz. Peygamber'in mehir yerine geçecek değer olarak zikrettiği ifadelerin bir parçasıdır. [BM006247]
Bize Abdullah, ona Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Ömer b. Ali, ona Ebu Cenab, ona Abdullah b. İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken bir bedevi geldi “ey Allah'ın rasulü, benim bir erkek kardeşim var, hasta” dedi. Peygamber (sav) "Kardeşinin hastalığı nedir?" diye sordu. Bedevi “kardeşimde delilik var” dedi. Peygamber (sav) "Git de onu bana getir" buyurdu. Bedevi onu Hz. Peygamber'in (sav) önünde oturttu. Hz. Peygamber (sav) ona şifaya kavuşması için Allah'a sığınarak Fatiha Suresi, Bakara suresinin başından dört ayet, sonra yine şu iki ayeti; وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ (Bakara, 163) آيَةِ الْكُرْسِيِّ (Bakara, 255), Bakara Suresinin son üç ayetini, A'râf Suresi'nin {إِنَّ رَبَّكُمْ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ} (54.) ayetini, Mü'minûn Suresi'nin sonunda {فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ} (116.) ayetini, Cin Suresi'nin { وَأَنَّهُ تَعَالَى جَدُّ رَبِّنَا } 3. ayetini, Saffât Suresi'nin ilk 10 ayetini, Haşr suresinin son üç ayetini, İhlâs ve Muavvizeteyn surelerini okudu. Adam şifaya kavuşup sanki hiç hasta değilmiş gibi ayağa kalktı.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile Osman b. Heysem arasında inkıta' vardır.