Öneri Formu
Hadis Id, No:
44256, HM008103
Hadis:
وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِيَّاكُمْ وَالظَّنَّ فَإِنَّ الظَّنَّ أَكْذَبُ الْحَدِيثِ وَلَا تَحَاسَدُوا وَلَا تَنَافَسُوا وَلَا تَبَاغَضُوا وَلَا تَدَابَرُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إِخْوَانًا
Tercemesi:
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Zandan sakınınız. Zan sözlerin en yalanıdır. Birbirinze haset etmeyin, birbirinizle çekişmeyin, birbirinize kin duymayın, birbirinize sırtınızı dönmeyin, Ey Allah’ın kulları kardeş olun!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8103, 3/219
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Ahlak, kötü ahlak
Hased, Kıskançlık,
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Kibir, Kibir ve gurur
Kin tutmak, Kindarlık
Müslüman, vasıfları
Soru, cevabını bilmediğin soruya cevap vermemek
Zan, sû-i zan
Zan, Zannetmek, zandan sakınınız
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27913, N003390
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ الْوَزِيرِ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ كَثِيرِ بْنِ عُفَيْرٍ قَالَ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ عَنْ أَنَسٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ آخَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ قُرَيْشٍ وَالأَنْصَارِ فَآخَى بَيْنَ سَعْدِ بْنِ الرَّبِيعِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ فَقَالَ لَهُ سَعْدٌ إِنَّ لِى مَالاً فَهُوَ بَيْنِى وَبَيْنَكَ شَطْرَانِ وَلِى امْرَأَتَانِ فَانْظُرْ أَيُّهُمَا أَحَبُّ إِلَيْكَ فَأَنَا أُطَلِّقُهَا فَإِذَا حَلَّتْ فَتَزَوَّجْهَا . قَالَ بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِى أَهْلِكَ وَمَالِكَ دُلُّونِى - أَىْ - عَلَى السُّوقِ . فَلَمْ يَرْجِعْ حَتَّى رَجَعَ بِسَمْنٍ وَأَقِطٍ قَدْ أَفْضَلَهُ . قَالَ وَرَأَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَىَّ أَثَرَ صُفْرَةٍ فَقَالَ « مَهْيَمْ » . فَقُلْتُ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ . فَقَالَ « أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ » .
Tercemesi:
Enes (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra Kureyşlilerle Ensarı kardeş yaptı. Sa’d b. Rabi ile Abdurrahman b. Avf’ta kardeş yapılanlardan idi. Sa’d Abdurrahman b. Avf’a: “Benim malım var ikimiz yarı yarıya bölüşürüz. Benim iki tane hanımım var bak hangisi hoşuna giderse onu boşarım, iddeti bitip sana helâl olunca da sen onunla evlenirsin” dedi. Abdurrahman b. Avf ta: “Allah aileni de malını da sana bereketli kılsın, sen bana sadece çarşının yolunu göster” dedi ve çarşıya gitti. Sonunda kazandığı yağ ve kuru peynirle geri döndü. Abdurrahman b. Avf diyor ki: “Bir süre sonra Rasûlullah (s.a.v) ben de evlenenlerin süründüğü kokuyu görünce: “Nedir bu durum” diye sordu. Ben de: “Ensardan bir kadınla evlendim” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v): “Bir koyunla da olsa düğün yemeği ver” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 84, /2307
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Osman Said b. Ufeyr el-Ensari (Said b. Kesir b. Ufeyr b. Müslim)
6. Ahmed b. Yahya et-Tücibi (Ahmed b. Yahya b. Vezir b. Süleyman b. Muhacir)
Konular:
Evlilik, düğün yemeği, velime
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Kültürel Hayat, erkek ve kadın kokularının özellikleri
Süslenme, kokular, Hz. Peygamber zamandaki
Yardımseverlik, yardımlaşma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50714, DM003140
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ الْمُغِيرَةِ قَالَ قَالَ ابْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ : ذُكِرَ عِنْدَهُ قَوْلُ مَنْ يَقُولُ فِى الْحَمِيلِ فَأَنْكَرَ ذَلِكَ وَقَالَ : قَدْ تَوَارَثَ الْمُهَاجِرُونَ وَالأَنْصَارُ بِنَسَبِهِمُ الَّذِى كَانَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ.
Tercemesi:
Bize Sa'id b. Muğira (el-Mesîsî), ona (Abdullah) b. Mübarek, ona da (Abdullah) b. Avn (el-Müzenî), Muhammed b. Sirin'den şöyle bir rivayette bulundu: İbn Sirin’in yanında hamîlin (esir kadının oğlu olduğu iddiasıyla getirdiği çocuk ) (mirasçı olamayacağına dair) bir görüş zikredildi. O da bunu kabul etmeyerek “Muhacirler ve ensar, cahiliye dönemindeki nesepleriyle birbirlerine mirasçı oldular” dedi.
Açıklama:
nesebin önemsizliğine vurgu??
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ferâiz 4, 4/1994
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
4. Ebu Osman Said b. Muğira el-Mesîsî (Said b. Muğira)
Konular:
Asabiyet, Irkçılık, cahiliye ve İslam döneminde
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Nesep, nesebin önemi
Yargı, miras Hukuku
Açıklama: Dipnotta denildiğine göre hadiste anlatılmak istenen, salih amel üzere bulunduğu sürece uzun yaşamanın daha üstün olduğudur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62694, HM016171
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ عَمْرَو بْنَ مَيْمُونٍ يُحَدِّثُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبِيعَةَ السُّلَمِيِّ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ خَالِدٍ السُّلَمِيِّ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ
آخَى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَ رَجُلَيْنِ قُتِلَ أَحَدُهُمَا عَلَى عَهْدِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثُمَّ مَاتَ الْآخَرُ فَصَلَّوْا عَلَيْهِ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَا قُلْتُمْ قَالَ قُلْنَا اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ اللَّهُمَّ أَلْحِقْهُ بِصَاحِبِهِ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَيْنَ صَلَاتُهُ بَعْدَ صَلَاتِهِ وَأَيْنَ صِيَامُهُ أَوْ عَمَلُهُ بَعْدَ عَمَلِهِ مَا بَيْنَهُمَا أَبْعَدُ مَا بَيْنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ
Tercemesi:
Bize Ebu Nadr, ona Şu’be, ona Amr b. Mürra, ona Amr b. Meymun, ona Abdullah b. Rabia es-Sülemî’nin naklettiğine göre Rasulullah’ın (sav) ashabından Ubeydullah b. Halit es-Sülemî şöyle demiştir: “Nebi (sav) iki kişiyi birbirine kardeş yapmıştı. Onlardan biri Hz. Peygamber (sav) döneminde öldürüldü. Daha sonra da diğeri öldü ve onun namazını kıldılar. Hz. Peygamber “(Duanızda) Ne dediniz” diye sordu. Onlar: “Allah’ım, ona mağfiret et, Allah’ım, ona merhamet et, Allah’ım onu dostuna kavuştur” diye dua ettik.” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Bu ikincinin birinciden sonra kıldığı namazları, tuttuğu oruçları ve yaptığı amelleri ne olacak? İkisi arasında yerle gök arası kadar fark var.” buyurdu.
Açıklama:
Dipnotta denildiğine göre hadiste anlatılmak istenen, salih amel üzere bulunduğu sürece uzun yaşamanın daha üstün olduğudur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ubeyd b. Halid es-Sülemi 16171, 5/517
Senetler:
1. Ebu Abdullah Ubeyd b. Halid el-Behzî (Ubeyd b. Halid)
2. Ebu Hâtim Abdullah b. Rübeyyi'a es-Sülemî (Abdullah b. Rübeyyi'a b. Ferkad)
3. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Evdî (Amr b. Meymun)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Sahabe, fazilet sıralaması
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11640, İM000977
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ يُحِبُّ أَنْ يَلِيَهُ الْمُهَاجِرُونَ وَالأَنْصَارُ لِيَأْخُذُوا عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Abdülvehhab, ona Humeyd, o da Enes’ten şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) kendisinden (namazı) öğrenmeleri için hemen arkasında muhacirlerle Ensar’ın olmalarını arzu ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 45, /161
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
4. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23331, T001933
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ: حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ الْمَدِينَةَ آخَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَهُ وَبَيْنَ سَعْدِ بْنِ الرَّبِيعِ فَقَالَ لَهُ :هَلُمَّ أُقَاسِمْكَ مَالِى نِصْفَيْنِ وَلِى امْرَأَتَانِ فَأُطَلِّقُ إِحْدَاهُمَا فَإِذَا انْقَضَتْ عِدَّتُهَا فَتَزَوَّجْهَا . فَقَالَ: بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِى أَهْلِكَ وَمَالِكَ دُلُّونِى عَلَى السُّوقِ . فَدَلُّوهُ عَلَى السُّوقِ فَمَا رَجَعَ يَوْمَئِذٍ إِلاَّ وَمَعَهُ شَىْءٌ مِنْ أَقِطٍ وَسَمْنٍ قَدِ اسْتَفْضَلَهُ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ ذَلِكَ وَعَلَيْهِ وَضَرٌ مِنْ صُفْرَةٍ فَقَالَ « مَهْيَمْ ؟» . قَالَ :تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ . قَالَ :« فَمَا أَصْدَقْتَهَا؟ » . قَالَ: نَوَاةً . قَالَ حُمَيْدٌ أَوْ قَالَ: وَزْنَ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ . فَقَالَ « أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ :وَزْنُ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَزْنُ ثَلاَثَةِ دَرَاهِمَ وَثُلُثٍ . وَقَالَ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ: وَزْنُ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَزْنُ خَمْسَةِ دَرَاهِمَ . أَسمعت إِسْحَاقَ بْنَ مَنْصُورٍ يذكر عنهما هذا .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir. Abdurrahman b. Avf, Mekke’den hicret edip Medîne’ye geldiğinde Rasûlullah (s.a.v.), onunla Sa’d b. Rabî’i kardeş yapmıştı. Bunun üzerine Sa’d, Abdurrahman’a gel malımı ikiye bölüp seninle paylaşalım. Benim iki hanımım var birini boşayayım iddeti bitince onunla sen evlenirsin dedi. Abdurrahman: Allah malını ve aileni sana bağışlasın bereketli kılsın siz bana çarşının yolunu gösterin diye karşılık verdi. Hemen çarşıyı gösterdiler. O gün yaptığı ticaretle bir miktar keş ve yağ kazanarak döndü. Daha sonraları Rasûlullah (s.a.v.), onun elbisesi üzerinde damatlık kokusu izi görerek bu nedir? Buyurdular. Abdurrahman: Ensâr’dan bir kadınla evlendim dedi. Mihir olarak ona ne verdin? Buyurunca; Bir çekirdek dedi. Humeyd: “… Veya çekirdek ağırlığında bir altın” dedi diyor. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Bir koyunla da olsa düğün ziyafeti ver” buyurdular. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Ahmed b. Hanbel diyor ki: Altından bir çekirdeğin ağırlığı üç dirhem ve üçte bir dirhem ağırlığındadır.
İshâk b. İbrahim diyor ki: Bir altın çekirdeğin ağırlığı beş dirhemdir. Bunu İshâk b. Mansur’dan işittim o da Ahmed b. Hanbel ve İshâk’tan naklederek bana bildirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 22, 4/328
Senetler:
()
Konular:
Dayanışma, inananlar arasında dayanışma ve şefkat
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Kazanç, Emeği ile geçinmek
Nikah, mehir
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Yardımseverlik, yardımlaşma
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنْ أَنَسٍ قَالَ حَالَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ الأَنْصَارِ وَقُرَيْشٍ فِى دَارِى الَّتِى بِالْمَدِينَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29480, B007340
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنْ أَنَسٍ قَالَ حَالَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ الأَنْصَارِ وَقُرَيْشٍ فِى دَارِى الَّتِى بِالْمَدِينَةِ .
Tercemesi:
Bize Âsim el-Ahvel tahdîs etti ki, Enes ibn Mâlik (R): Peygamber (S) Ensâr ile Kureyş'ten olan Muhacirler arasında Medine'deki benim evimde birbirlerine yardım etmek üzere muahede yaptı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 16, 2/734
Senetler:
()
Konular:
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Siyer, Kardeşlik (Muahat Medine'ye hicretle)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31100, B007555
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ وَالْقَاسِمِ التَّمِيمِىِّ عَنْ زَهْدَمٍ قَالَ كَانَ بَيْنَ هَذَا الْحَىِّ مِنْ جُرْمٍ وَبَيْنَ الأَشْعَرِيِّينَ وُدٌّ وَإِخَاءٌ ، فَكُنَّا عِنْدَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ فَقُرِّبَ إِلَيْهِ الطَّعَامُ فِيهِ لَحْمُ دَجَاجٍ ، وَعِنْدَهُ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَيْمِ اللَّهِ كَأَنَّهُ مِنَ الْمَوَالِى ، فَدَعَاهُ إِلَيْهِ فَقَالَ إِنِّى رَأَيْتُهُ يَأْكُلُ شَيْئًا فَقَذِرْتُهُ ، فَحَلَفْتُ لاَ آكُلُهُ . فَقَالَ هَلُمَّ فَلأُحَدِّثْكَ عَنْ ذَاكَ ، إِنِّى أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فِى نَفَرٍ مِنَ الأَشْعَرِيِّينَ نَسْتَحْمِلُهُ قَالَ « وَاللَّهِ لاَ أَحْمِلُكُمْ وَمَا عِنْدِى مَا أَحْمِلُكُمْ » . فَأُتِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِنَهْبِ إِبِلٍ فَسَأَلَ عَنَّا فَقَالَ « أَيْنَ النَّفَرُ الأَشْعَرِيُّونَ » . فَأَمَرَ لَنَا بِخَمْسِ ذَوْدٍ غُرِّ الذُّرَى ، ثُمَّ انْطَلَقْنَا قُلْنَا مَا صَنَعْنَا حَلَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ يَحْمِلُنَا ، وَمَا عِنْدَهُ مَا يَحْمِلُنَا ، ثُمَّ حَمَلَنَا ، تَغَفَّلْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمِينَهُ ، وَاللَّهِ لاَ نُفْلِحُ أَبَدًا ، فَرَجَعْنَا إِلَيْهِ فَقُلْنَا لَهُ فَقَالَ « لَسْتُ أَنَا أَحْمِلُكُمْ ، وَلَكِنَّ اللَّهَ حَمَلَكُمْ ، إِنِّى وَاللَّهِ لاَ أَحْلِفُ عَلَى يَمِينٍ فَأَرَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا ، إِلاَّ أَتَيْتُ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ مِنْهُ ، وَتَحَلَّلْتُهَا » .
Tercemesi:
-.......Bize Eyyûb, Ebû Kjlâbe'den ve el-Kaasım et-Teymî'den tahdîs etti ki, Zehdem şöyle demiştir: Bu Cerm kabilesi ile Eş'arîler arasında bir sevgi ve bir kardeşlik vardı. Cerm kabilesinden olan bizler Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin yanında bulunuyorduk, O sırada ona içinde tavuk eti olan bir yemek yaklaştırıldı. Ebû Musa'nın yanında Teymullah oğulları'ndan, Arab'dan başka milletlerden gibi olan bir zât vardı. Ebû Mûsâ onu yemeğe çağırdı. O da:
— Ben tavuğu bir kerre tiksindiğim pis bir şeyi yerken gördüm de, onun etini yememeğe yemin ettim, dedi.
Ebû Mûsâ ona şöyle dedi:
— Gel de ben sana bu konuda bir hadîs tahdîs edeyim: Ben Eş'a-rîler'den bir topluluk içinde Peygamberin yanma gitmiş, kendisinden bizlere cihâda gitmek üzere binek ve yük taşıma hayvanları vermesini istiyorduk. Peygamber: "Vallahi ben sizleri develereyükleyemem, benim yanımda sizleri yükleyeceğim develer yoktur" diye yemîn etti. Bu arada Peygamber'e bir mikdâr ganimet develeri getirildi. Bunun üzerine Peygamber bizleri sorup: "O Eş'arîler topluluğu nerede?" dedi. Bizlere hörgüçleri beyaz birkaç tane deve verilmesini emretti. Bundan sonra gittik ve kendi aramızda: Biz ne yaptık? RasûluIIah bizleri develere yüklemeyeceğine ve yanında bizi yükleyecek develer olmadığına yemin etti, sonra da bizleri develere yükledi. Bizler Rasûlullah*a yeminini unutturduk. Vallahi biz ebeden felah bulmayız! dedik. Ve akabinde Rasûlullah'ın yanma döndük de O'na bu yeminini söyledik. Bunun üzerine O: "Sizleri develere yükleyen ben değilim. Lâkin sizleri Allah yüklemiştir. Bir de ben vallahi tirşeye yemîn eder de sonra ye-mîn ettiğim şeyin zıddını daha hayırlı görürsem, muhakkak o hayırlı olan işi yaparım da yeminimden keffâretle çıkarım" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 56, 2/782
Senetler:
()
Konular:
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak