196 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Muhammed b. Fudayl, ona A'meş, ona bir adam, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İmam, çoban; müezzin ise emin kimsedir. Allah'ım, imamları doğru yola ilet, müezzinleri de bağışla."
Açıklama: İmam, çoban gibi kollayan ve yöneten kimsedir. Çağrıda bulunan yani müezzinin, davetine icabet edilmesi için güvenilir olması gerekir. O nedenle imam ve müezzin vurgusu yapılmış ve kendilerine dua edilmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Amr arasında inkita vardır.
Bize Hennâd, ona Ebu Ahvas ve Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam, cemaatin sorumluluğunu taşır; müezzin ise emin kişidir. Allah’ım, imamlara doğru yolu göster, müezzinleri mağfiret et." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Âişe, Sehl b. Sa'd ve Ukbe b. Âmir'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Hureyre'nin bu hadisini, Süfyan es-Sevrî, Hafs b. Ğiyâs ve daha pek çok kimse el-A'meş'ten, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Esbât b. Muhammed de, el-A'meş'ten: 'Bana biri, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edildiğine göre' denilerek nakletmiştir. (Yine) Nâfi' b. Süleyman, Muhammed b. Ebu Salih'ten, ona babası, ona da Aişe Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Zür'a'yı şöyle derken işittim: 'Ebu Salih'in Ebu Hureyre'den naklettiği hadis, Ebu Salih'in Âişe'den rivayet ettiği hadisten daha sahihtir.' Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Muhammed' (Buhârî'yi) şöyle derken işittim: 'Ebu Salih'in Âişe'den rivayet ettiği hadis daha sahihtir.' Yine Buhari, Ali b. el-Medînî'nin 'Bu konuda, Ebu Salih'in ne Ebu Hureyre'den ne de Âişe'den rivayet ettiği hadisler sabittir' dediğini zikretmiştir.]
Açıklama: Hadisteki ''ضَامِنٌ'' ve ''مُؤْتَمَنٌ'' kelimelerinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, I, 523)
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'la b. Abdula'la arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Bize Hasan b. Ali, ona İbn Nümeyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, -ki, A'meş, ancak Ebû Salih'ten işittiğimi zannediyorum demiştir- ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir rivayette bulunmuştur.