369 Kayıt Bulundu.
Bize Mâlik, ona da Yahya b. Saîd'in rivayet ettiğine göre Ömer b. el-Hattâb, yağ ile ekmek yerken bir bedeviyi davet etmişti. Bedevi, yemekten yemeye ve bir ekmekle tabağın dibindeki yağı almaya başlamıştı. Ömer, ona "Sen yoksul birine benziyorsun" dedi. Adam, "Vallahi, bu güne kadar hiç yağ yemedim ve onun yendiğini de görmedim" dedi. Bunun üzerine Ömer, "İnsanlar bolluğa kavuşana kadar artık ben de yağ yemeyeceğim" dedi.
Açıklama: Yahya b. Said ile Ömer b. Hattab arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Abde, ona Osman b. Abdurrahman, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Malik rivayet etmiş ve şöyle demiştir: (Annem) Ümmü Süleym, Hz. Peygamber (sav) için bir ekmek yaptı ve içerisine biraz yağ koydu. Sonra da; Nebî'ye (sav) git ve kendisini davet et.' dedi. Rasulullah'a (sav) gelip, 'Annem sizi davet ediyor.' dedim. Rasulullah (sav) kalktı ve yanındaki insanlara, "Kalkın." dedi. Onlardan önce hareket edip, anneme geldim, durumu kendisine haber verdim. Derken Nebî de (sav) geldi ve "Yaptığın ekmeği getirebilirsin." buyurdu. Annem, 'Ekmeği sadece sana yetimlik yapmıştım' dedi. Nebî (sav) "Ekmeği getir." buyurdu. Sonra da, "Ey Enes! (Benimle beraber gelen insanları) onar onar yanıma al." buyurdu. Onları onar onar Hz. Peygamber'in huzuruna aldım. Öyle ki hepsi o ekmekten doyuncaya kadar yedi. Onlar seksen kişiydiler.
Bize Musa b. Hâlid, ona İsa b. Yunus, ona Safvan b. Amr, ona Abdullah b. Büsr -kısa bir müddet Hz. Peygamber'le sohbeti olmuştu- şöyle rivayet etmiştir: Babam, anneme 'Rasulullah'a ikram etmek için yemek yapsan!' demiş, annem de tirit yemeği yapmıştı. Babam eliyle yemeğin az olduğuna işaret etti ve gidip Rasulullah'ı davet etti. Rasulullah elini yemek tepsisinin üstüne koydu ve "Besmele ile başlayın." buyurdu. Sofradakiler tepsinin kenarından aldılar. Yemeklerini bitirince, Hz. Peygamber "Allah'ım! Onları bağışla, onlara merhamet et ve rızıklarını bereketlendir." diyerek onlara dua etti.
Bize Yezîd b. Hârun, ona Müsennâ b. Sa'îd, ona Ebu Süfyân Talha b. Nâfi, ona da Câbir b. Abdullah’ın şöyle anlattığını nakletti: Resul-i Ekrem (sav) bir gün elimi tutup (beni) evine götürdü ve “Hiç sabah yemeği” -veya “hiç akşam yemeği” -(Şüphe eden Talha’dır)- var mı?” diye sordu. (Câbir) sözüne şöyle devam etti: Bunun üzerine (eşi) [Hz. Peygamber'e (sav)] ekmek parçaları çıkarttı. O (sav) da “Hiç katık yok mu?” diye sordu. (Evdekiler) “Hayır, sadece biraz sirke var!” cevabını verdiler. O zaman [Hz. Peygamber (sav)] “Onu getirin. Sirke ne güzel katıktır!” buyurdu. Câbir, sözünün devamında şöyle dedi: Artık ben bunu Rasulullah’tan (sav) duyduğumdan beri sirkeyi sevmekteyim. Ebu Süfyân, şöyle dedi: Ben de bunu Câbir'den duyduğumdan beri onu (sirkeyi) sevmekteyim.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Açıklama: Ümmü İsâ el-Cezzâr'ın cehaletinden dolayı bu isnad zayıftır.