67 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona A’meş, ona İbrahim et-Teymi, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Humma hastalığının hararetinden çok ızdırap çektiği bir sırada Hz. Peygamber'in huzuruna vardım ve şöyle dedim “(Yâ Rasulallah!) Hummanın hararetinden çok ızdırap çekiyorsunuz. Bu durumda size de iki kat mükafat vardır” dedim. Bana "Evet! Bir Müslümana her hangi bir hastalık gelirse tıpkı yaprakların ağacın dalından kopup (havada) uçuşması gibi Allah da o Müslümandan günahlarını düşürür" buyurdu.
Bize Abd b. Humeyd, ona Amr b. Asım, ona Ubeydullah b. Vâzi, ona da Mürre oğullarından bir ihtiyar şöyle demiştir: Küfe’ye geldim. Bilal b. Ebu Bürde’nin durumu bana haber verildi. Ben de “Bu adamdan ibret alınmalıdır” deyip yanına gittim, kendisi için yaptırdığı evinde tek başına otururdu. İşkence ve dayaktan dolayı her şeyi değişmiş halde yemek artıklarını toplarken gördüm ve “Elhamdülillah Ey Bilal! Senin toz duman olmaksızın burnunu tutarak yanımızdan geçtiğini görmüştüm. İşte sen bu günkü durumdasın” dedim. Bunun üzerine “Sen kimlerdensin?” dedi. Ben de “Mürre b. Abbad oğullarındanım” dedim. “Sana bir hadis anlatayım mı belki Allah bu hadisten seni faydalandırır” dedi. Ben de “Haydi anlat” dedim. Dedi ki: Babam Ebu Bürde, babası Ebu Musa’dan, Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Kulun başına gelen küçük veya büyük herhangi bir sıkıntı ancak işlediği bir günahı sebebiyledir. Allah’ın bağışladıkları ise daha çoktur." Ebu Musa der ki: sonra Rasulullah (sav) "Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder." [Şûrâ, 42/30] ayetini okudu. [Tirmizî der ki: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.]