66 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ebu İdris Âiz b. Abdullah, ona da -Bedir savaşına katılan ve Akabe gecesi biat eden on iki başkandan biri olan- Ubâde b. Sâmit şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) etrafında sahabilerinden bir topluluk bulunduğu halde bize "Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız bir yalanla (kimseye) iftira etmemek, hiçbir marufta (iyi işte) isyan etmemek üzere bana biat ediniz. İçinizden sözünde duran olursa mükafatı Allah’ın üzerindedir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan dolayı dünyada cezalandırılırsa, bu ceza ona kefarettir. Bunlardan birini yapıp da yaptığı fiili Allah örterse, işi Allah’a kalır. İsterse onu affeder, isterse ona ceza verir." buyurdu. [Biz de bu şart üzere Hz. Peygamber’e (sav) biat ettik.]
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan b. Uyeyne , ona Zührî, ona Ebu İdris el-Havlânî, ona da Ubade b. Sâmit (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) huzurundaydık. Bize "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza, zina etmeyeceğinize dair bana biat edin" buyurdu ve bu (biat) ayetinin (Mümtehine, 12) tamamını okudu. Ardından "İçinizden kim bu sözüne sadık kalırsa sevabı Allah'a kalmıştır. Kim de burada sayılanlardan bir şey yaparsa ona karşılık cezalandırılacaktır ve bu ceza, onun kefaretidir. Kim bu sayılanlardan bir şey yapmış ve Allah da onu örtmüşse, Allah ister onu bağışlar isterse de ona azap eder" buyurdu.
Bize Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî, ona Hişam b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu İdris, ona da Ubade b. Sâmit (ra) şöyle demiştir: Bir grupla birlikte Rasulullah'a (sav) biat ettim. Bize şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza, çocuklarınızı öldürmeyeceğinize, kendi kendinize uydurduğunuz bir yalanla kimseye iftira atmayacağınıza, iyi olan hiçbir şeye karşı çıkmayacağınıza dair sizden biat etmenizi istiyorum. Kim bu sayılanlardan bir şey yapar ve dünyadayken bundan dolayı cezalandırılırsa bu durum, onun için bir kefarettir, günahlarının temizlenmesine bir vesiledir. Kimin de (günahını) Allah örtmüşse onun hali Allah'a kalmıştır. İsterse ona azap eder. İsterse de onu affeder." Ebu Abdullah der ki: Hırsızlık yapan kişi, eli kesildikten sonra tövbe ederse şahitliği kabul edilir. Had cezası uygulanan her suçluda hüküm, bu şekildedir. Tövbe ettiği zaman şahitliği kabul edilir.
Bize İshak b.İbrahim, ona Muaz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona Ebu Mütevekkil en-Nâcî, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamette müminler cehennemden (yani cehennem üzerine kurulmuş sırattan) kurtuldukları zaman cennetle cehennem arasındaki köprüde hapsedilirler. Burada dünyada aralarında bulunan ufak tefek haksızlıklardan dolayı birbirine haklarını vererek hesaplaşırlar. (Bu küçük günahlardan da) paklanıp arındıkları zaman bunların cennete girmelerine izin verilir. Muhammed'in can veren Allah'a yemin ederim ki, o müminlerden herhangi biri cennetteki meskenini dünyada yaşadığı meskeninden daha iyi bilir ve bulur." Yunus b. Muhammed şöyle dedi: Bize Şeybân, ona Katâde, ona da Ebu Mütevekkil rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yunus b. Muhammed arasında inkıta vardır.