Öneri Formu
Hadis Id, No:
13356, M007015
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىِّ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ قَالَ قَالَ رَجُلٌ لاِبْنِ عُمَرَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى النَّجْوَى قَالَ سَمِعْتُهُ يَقُولُ « يُدْنَى الْمُؤْمِنُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ حَتَّى يَضَعَ عَلَيْهِ كَنَفَهُ فَيُقَرِّرُهُ بِذُنُوبِهِ فَيَقُولُ هَلْ تَعْرِفُ فَيَقُولُ أَىْ رَبِّ أَعْرِفُ . قَالَ فَإِنِّى قَدْ سَتَرْتُهَا عَلَيْكَ فِى الدُّنْيَا وَإِنِّى أَغْفِرُهَا لَكَ الْيَوْمَ . فَيُعْطَى صَحِيفَةَ حَسَنَاتِهِ وَأَمَّا الْكُفَّارُ وَالْمُنَافِقُونَ فَيُنَادَى بِهِمْ عَلَى رُءُوسِ الْخَلاَئِقِ هَؤُلاَءِ الَّذِينَ كَذَبُوا عَلَى اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb (el-Haraşî), ona İsmail b. İbrahim (b. Miksem), ona Hişam ed-Destevâî, ona Katâde (b. Diâme es-Sedûsî), ona da Safvân b. Mühriz (el-Mâzinî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir adam, (Abdullah) b. Ömer'e; 'Allah teâlânın, kulu ile olan özel ve gizli konuşmaları hakkında Rasulullah'tan (sav) ne gibi sözler duydun?' diye sordu. Abdullah b. Ömer, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: 'Mü'min, Kıyamet Günü Rabbine yaklaştırılır. Öyle ki Allah, [kâfir ve münafıklardan ayırıp] onun üzerine rahmet ve koruma perdesini gerer ve ona günahlarını itiraf ettirir. '[Şu şu günahını] biliyor musun?' diye sorar; kul da 'Evet, Rabbim! Biliyorum.' diye cevap verir. Ardından; 'Şüphesiz ben, senin için Dünya'dayken onların üzerini örtmüştüm. Bu gün de senin için onları affediyorum.' buyurur. İşte böylece mü'mine, iyiliklerinin yazılı olduğu sayfa verilir. Kâfirlere ve münafıklara ise insanların huzurunda; 'Bunlar, Allah'a iftira atanlardır!' diye yüksek sesle hitap edilecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 7015, /1135
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Safvan b. Muhriz el-Mazini (Safvan b. Muhriz b. Ziyad)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27428, İM002604
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَمَّالُ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَصَابَ فِى الدُّنْيَا ذَنْبًا فَعُوقِبَ بِهِ فَاللَّهُ أَعْدَلُ مِنْ أَنْ يُثَنِّىَ عُقُوبَتَهُ عَلَى عَبْدِهِ وَمَنْ أَذْنَبَ ذَنْبًا فِى الدُّنْيَا فَسَتَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِ فَاللَّهُ أَكْرَمُ مِنْ أَنْ يَعُودَ فِى شَىْءٍ قَدْ عَفَا عَنْهُ » .
Tercemesi:
Bize Hârun b. Abdullah el-Hammâl, ona Haccac b. Muhammed, ona Yûnus b. Ebu İshak, ona Ebu İshak, ona Ebu Cuhayfe, o da Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Dünyada bir günah işleyip de ondan dolayı cezalandırılan bir kimse bilsin ki Allah, kuluna cezasını ikinci defa tekrar etmeyecek kadar adaletlidir. Kim de dünyada bir günah işleyip de Allah, onun o günahını örterse bilsin ki Allah, affetmiş olduğu bir şeyi affetmekten vazgeçmeyecek kadar lütuf ve kerem sahibidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 33, /420
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hadler, hadler keffarettir
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Yargı, Hadler-Cezalar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32349, İM004245
Hadis:
حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ الرَّمْلِىُّ حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ عَلْقَمَةَ بْنِ حَدِيجٍ الْمَعَافِرِىُّ عَنْ أَرْطَاةَ بْنِ الْمُنْذِرِ عَنْ أَبِى عَامِرٍ الأَلْهَانِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ : « لأَعْلَمَنَّ أَقْوَامًا مِنْ أُمَّتِى يَأْتُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِحَسَنَاتٍ أَمْثَالِ جِبَالِ تِهَامَةَ بِيضًا فَيَجْعَلُهَا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ هَبَاءً مَنْثُورًا » . قَالَ ثَوْبَانُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ صِفْهُمْ لَنَا جَلِّهِمْ لَنَا أَنْ لاَ نَكُونَ مِنْهُمْ وَنَحْنُ لاَ نَعْلَمُ . قَالَ : « أَمَا إِنَّهُمْ إِخْوَانُكُمْ وَمِنْ جِلْدَتِكُمْ وَيَأْخُذُونَ مِنَ اللَّيْلِ كَمَا تَأْخُذُونَ وَلَكِنَّهُمْ أَقْوَامٌ إِذَا خَلَوْا بِمَحَارِمِ اللَّهِ انْتَهَكُوهَا » .
Tercemesi:
Bize İsa b. Yunus er-Remlî, ona Ukbe b. Alkame b. Hadîc el-Meâfirî, ona Ertât b. el-Münzir, ona Ebû Âmir el-Elhânî, ona da Sevbân’ın (ra.) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
“Ümmetimden birtakım kimseleri bilirim ki onlar kıyamet günü Tihâme dağları gibi büyük ve bembeyaz sevaplar getirirler, ama Azîz ve Celîl olan Allah o sevapları saçılmış tozlar hâline getirir.” Sevbân;
“- Ey Allah’ın rasûlü, farkında olmadan onlar gibi olmamamız için, bize onların özelliklerini söyle!” dedi. Rasûlullah (sav.) şöyle karşılık verdi:
“- Onlar sizin kardeşleriniz ve sizin cinsinizden insanlardır. Sizin gece ibadetinden nasibinizi aldığınız gibi onlar da nasiplerini alırlar. Ancak onlar, tenhalarda Allah'ın yasak kıldığı şeylerle başbaşa kaldıkları zaman o yasakların sınırlarını çiğnerler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 29, /688
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Ğâbir Abdullah b. Ğâbir el-Elhânî (Abdullah b. Ğâbir)
3. Ebu Adî Ertâ b. Münzir el-Elhânî (Ertâ b. Münzir b. Esved b. Sabit)
4. Ukbe b. Alkame el-Meâferî (Ukbe b. Alkame)
5. Ebu Musa İsa b. Yunus el-Fâhûrî (İsa b. Yunus b. Eban)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Günah, günahlardan uzak durmak ve günahta ısrar etmemek
Günahı, günahı örtmek, masiyeti gizlemek gerekir
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Takva, ulaşmanın yolları
Tevbe, Günah, günahsız olmanın imkanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18948, T003114
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ رَجُلاً أَصَابَ مِنَ امْرَأَةٍ قُبْلَةَ حَرَامٍ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ عَنْ كَفَّارَتِهَا فَنَزَلَتْ ( أَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَىِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ) فَقَالَ الرَّجُلُ أَلِىَ هَذِهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ فَقَالَ « لَكَ وَلِمَنْ عَمِلَ بِهَا مِنْ أُمَّتِى » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Saîd, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Osman, ona da İbn Mesud’un rivayet ettiğine göre, bir adam bir kadından haram bir öpücük aldı. Sonra Nebi’nin (sav) yanına gitti, ona bunun kefaretinin ne olduğuna dair soru sordu. Bunun üzerine: “Gündüzün iki tarafında, gecenin de birbirine yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl, çünkü iyilikler kötülükleri giderir” (Hud, 11/114) ayeti nazil oldu. Adam: Ey Allah’ın Rasulü, bu yalnız benim için mi, dedi. Allah Rasulü: “Hem senin için hem de ümmetim arasından onunla amel edenler içindir” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 11, 5/291
Senetler:
()
Konular:
Günahı, günahı örtmek, masiyeti gizlemek gerekir
Kulluk, haramdan kaçınmak
Kur'an, Nüzul sebebleri
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18246, B002441
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ قَالَ أَخْبَرَنِى قَتَادَةُ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ الْمَازِنِىِّ قَالَ بَيْنَمَا أَنَا أَمْشِى مَعَ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - آخِذٌ بِيَدِهِ إِذْ عَرَضَ رَجُلٌ ، فَقَالَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّجْوَى فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ اللَّهَ يُدْنِى الْمُؤْمِنَ فَيَضَعُ عَلَيْهِ كَنَفَهُ ، وَيَسْتُرُهُ فَيَقُولُ أَتَعْرِفُ ذَنْبَ كَذَا أَتَعْرِفُ ذَنْبَ كَذَا فَيَقُولُ نَعَمْ أَىْ رَبِّ . حَتَّى إِذَا قَرَّرَهُ بِذُنُوبِهِ وَرَأَى فِى نَفْسِهِ أَنَّهُ هَلَكَ قَالَ سَتَرْتُهَا عَلَيْكَ فِى الدُّنْيَا ، وَأَنَا أَغْفِرُهَا لَكَ الْيَوْمَ . فَيُعْطَى كِتَابَ حَسَنَاتِهِ ، وَأَمَّا الْكَافِرُ وَالْمُنَافِقُونَ فَيَقُولُ الأَشْهَادُ هَؤُلاَءِ الَّذِينَ كَذَبُوا عَلَى رَبِّهِمْ ، أَلاَ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Safvan b. Muhriz el-Mâzinî’nin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer (r.anhumâ) ile birlikte elimden tutmuş yürüyorken bir adam karşısına çıktı ve: Rasulullah’ın (sav) Necvâ (Rabbin kulu ile özel görüşmesi) hususunda neler söylediklerini işittin? dedi. İbn Ömer dedi ki: Ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Şüphesiz Allah mümini yaklaştırır, onun üzerine örtüsünü koyar ve gizler, şu günahı biliyor musun? Şu günahı biliyor musun? der. Kul: Evet, Rabbim der. Nihayet onun günahlarını ona söyletip kul da artık kendi kanaatine göre helak olduğunu düşündüğünde yüce Allah: Dünyada iken ben senin bu günahlarını gizledim. Bugün de o günahları sana bağışlıyorum, buyurur. Sonra ona hasenâtının yazılı olduğu kitap verilir. Kâfir(ler) ile münafıklara gelince, şahitler: Bunlar, Rablerine karşı yalan uydurmuş kimselerdirler, Allah’ın laneti zalimler üzerine olsun, derler.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mezâlim 2, 1/676
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Safvan b. Muhriz el-Mazini (Safvan b. Muhriz b. Ziyad)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Amel Defteri, defteri sağdan verilenler
Amel Defteri, defteri sol eline verilenler
Kıyamet, ahvali
Mizan, kulunun günahlarına diğerleri vakıf olmasın diye Allah onu kuşatır
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Müslüman, kafirden farkı ve kafirle ilişkisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26088, N004009
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الزَّعْفَرَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى يَعْلَى عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ نَاسًا مِنْ أَهْلِ الشِّرْكِ أَتَوْا مُحَمَّدًا فَقَالُوا إِنَّ الَّذِى تَقُولُ وَتَدْعُو إِلَيْهِ لَحَسَنٌ لَوْ تُخْبِرُنَا أَنَّ لِمَا عَمِلْنَا كَفَّارَةً . فَنَزَلَتْ ( وَالَّذِينَ لاَ يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ ) وَنَزَلَتْ ( قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ ) .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Muhammed (ez-Za'ferânî), ona Haccac b. Muhammed (el-Mesîsî), ona (Velid) İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ya'la (b. Müslim el-Mekkî), ona Said b. Cübeyr (el-Esedî), ona da (Abdullah) b. Abbas rivayet etmiştir:
"Şirk ehlinden bir takım insanlar Muhammed'e [Rasulullah'a (sav)] geldiler ve 'Şüphesiz söylediğin ve kendisine davet ettiğin şey pek güzel. Fakat keşke [getirdiğin dinde] yaptıklarımıza bir keffâret olsaydı!' dediler. Bunun üzerine; 'Onlar ki Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar.' [Furkan, 25/68] ve 'De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım!' [Zümer, 39/53] ayetleri nazil oldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Muhârebe 2, /2350
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ya'la b. Müslim el-Mekki (Ya'la b. Müslim b. Hürmüz)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. Ebu Ali Hasan b. Muhammed ez-Za'ferânî (Hasan b. Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Kur'an, nuzül sebebi
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23511, B006433
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعْدُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ الْقُرَشِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى مُعَاذُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ ابْنَ أَبَانَ أَخْبَرَهُ قَالَ أَتَيْتُ عُثْمَانَ بِطَهُورٍ وَهْوَ جَالِسٌ عَلَى الْمَقَاعِدِ ، فَتَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ قَالَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ وَهْوَ فِى هَذَا الْمَجْلِسِ ، فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ قَالَ « مَنْ تَوَضَّأَ مِثْلَ هَذَا الْوُضُوءِ ، ثُمَّ أَتَى الْمَسْجِدَ فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ ، ثُمَّ جَلَسَ ، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ » . قَالَ وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَغْتَرُّوا » .
Tercemesi:
Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban (b. Abdurrahman), ona Yahya (b. Ebu Kesir), ona Muhammed b. İbrahim el-Kuraşî, ona Muaz b. Abdurrahman, ona da (Humran) b. Eban şöyle demiştir: Osman (b. Affan) oturakta oturuyorken ona abdest suyunu getirdim. Kendisi güzelce abdest aldı ve şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (sav) benim oturduğum yerde oturup güzelce abdest alırken gördüm. O (sav) sonra şöyle buyurdu: "Kim benim aldığım gibi abdest alır, sonra da mescide gelip iki rekat namaz kılar, sonra da (mescidde) oturursa işlemiş olduğu günahları bağışlanır."
Yine Hz. Osman: Hz. Peygamber (sav): "Aldanmayınız" buyurdu, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 8, 2/566
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Humran b. Eban en-Nemri (Humran b. Eban b. Halid b. Abduamr)
3. Muaz b. Abdurrahman el-Kuraşi (Muaz b. Abdurrahman b. Osman b. Ubeydullah b. Osman)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
5. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
6. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
7. Sa'd b. Hafs ed-Dahm (Sa'd b. Hafs)
Konular:
Abdest, Hz. Peygamber'in
Amel, günahlara kefaret olan ameller
KTB, GÜNAH
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18452, T003039
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ عَنْ مُوسَى بْنِ عُبَيْدَةَ أَخْبَرَنِى مَوْلَى ابْنِ سَبَّاعٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ : كُنْتُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُنْزِلَتْ عَلَيْهِ هَذِهِ الآيَةُ ( مَنْ يَعْمَلْ سُوءًا يُجْزَ بِهِ وَلاَ يَجِدْ لَهُ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا ) فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا بَكْرٍ أَلاَ أُقْرِئُكَ آيَةً أُنْزِلَتْ عَلَىَّ؟ » . قُلْتُ بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ فَأَقْرَأَنِيهَا فَلاَ أَعْلَمُ إِلاَّ أَنِّى قَدْ كُنْتُ وَجَدْتُ انْقِصَامًا فِى ظَهْرِى فَتَمَطَّأْتُ لَهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا شَأْنُكَ يَا أَبَا بَكْرٍ؟ » . قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى وَأَيُّنَا لَمْ يَعْمَلْ سُوءًا وَإِنَّا لَمَجْزِيُّونَ بِمَا عَمِلْنَا ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا أَنْتَ يَا أَبَا بَكْرٍ وَالْمُؤْمِنُونَ فَتُجْزَوْنَ بِذَلِكَ فِى الدُّنْيَا حَتَّى تَلْقَوُا اللَّهَ وَلَيْسَ لَكُمْ ذُنُوبٌ. وَأَمَّا الآخَرُونَ فَيُجْمَعُ ذَلِكَ لَهُمْ حَتَّى يُجْزَوْا بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَفِى إِسْنَادِهِ مَقَالٌ . مُوسَى بْنُ عُبَيْدَةَ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ ضَعَّفَهُ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَأَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَمَوْلَى ابْنِ سَبَّاعٍ مَجْهُولٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَلَيْسَ لَهُ إِسْنَادٌ صَحِيحٌ أَيْضًا . وَفِى الْبَابِ عَنْ عَائِشَةَ .
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer, Ebû Bekir es Sıddîk (r.anhüma)’dan şöyle aktarmıştır: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanındaydım şu ayet indirildi: (Nisa 123. ayet) “Öteki alemdeki kurtuluş; ne sizin vahye dayanmayan kuruntularınızla, ne de bize de kitap verildi diyen, önceki toplumların kuruntularıyla gerçekleşecek değildir. Kim bir kötülük yaparsa, onunla cezalanır, kendisi için Allah’tan başka dost da, yardımcı da bulamaz.”Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), “Bana indirilen bir ayeti sana okuyayım mı?” buyurdu. Ben de “Evet oku! Ey Allah’ın Rasûlü” dedim. Rasûlullah (s.a.v.), o ayeti bana okudu bu esnada ben sırtımdaki bir ağrıdan dolayı farkında olmadan dolayı gerindim. Rasûlullah (s.a.v.): “Neyin var! Ey Ebû Bekir” diye sordu. Ben de “Anam, babam yoluna feda olsun Ey Allah’ın Rasûlü” dedim. Hangimiz kötülük yapmamıştır, bizler yaptıklarımızla cezalandırılacağız! Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), buyurdular ki: “Sana ve tüm mü’minlere gelince sizler yaptığınız kötülüklerin cezasını bu dünyada çekecek ve Allah’a günahsız olarak kavuşacaksınız. Diğer kafir olanlara gelince kötülükleri onlar için birikecek ve neticede bunun cezasını kıyamet günü çekeceklerdir.” Tirmizî: Bu hadis garib olup senedinde söylenti vardır. Musa b. Übeyde’nin hadis konusunda zayıf olduğu söylenmiştir. Onu Yahya b. Saîd ve Ahmed b. Hanbel zayıf bulmaktadırlar. İbn Sebba’ın azâdlısı ise mechüldür. Bu hadis başka bir yoldan da yine Ebû Bekir’den rivâyet edilmiş olup bu rivâyetin de senedi pek sağlam değildir.Bu konuda Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 4, 5/248
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Mevlâ b. Sibâ' (Mevlâ b. Sibâ')
4. Ebu Abdulaziz Musa b. Ubeyde er-Rebezî (Musa b. Ubeyde b. Neşît b. Amr b. el- Haris)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Günah, günahlardan uzak durmak ve günahta ısrar etmemek
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Kafir, müşrik âhirette
KTB, GÜNAH
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Müslüman, münafıktan farkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18946, T003113
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْجُعْفِىُّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ: أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ رَجُلاً لَقِىَ امْرَأَةً وَلَيْسَ بَيْنَهُمَا مَعْرِفَةٌ فَلَيْسَ يَأْتِى الرَّجُلُ شَيْئًا إِلَى امْرَأَتِهِ إِلاَّ قَدْ أَتَى هُوَ إِلَيْهَا إِلاَّ أَنَّهُ لَمْ يُجَامِعْهَا . قَالَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( أَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَىِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ ) فَأَمَرَهُ أَنْ يَتَوَضَّأَ وَيُصَلِّىَ . قَالَ مُعَاذٌ: فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَهِىَ لَهُ خَاصَّةً أَمْ لِلْمُؤْمِنِينَ عَامَّةً؟ قَالَ « بَلْ لِلْمُؤْمِنِينَ عَامَّةً » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ لَيْسَ إِسْنَادُهُ بِمُتَّصِلٍ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى لَمْ يَسْمَعْ مِنْ مُعَاذٍ وَمُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ مَاتَ فِى خِلاَفَةِ عُمَرَ وَقُتِلَ عُمَرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى غُلاَمٌ صَغِيرٌ ابْنُ سِتِّ سِنِينَ وَقَدْ رَوَى عَنْ عُمَرَ . وَرَوَى شُعْبَةُ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلٌ .
Tercemesi:
Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek, Ey Allah’ın Rasûlü, dedi. Şöyle bir erkek hakkında ne dersiniz? Bir erkek tanımadığı bir kadınla buluştu ve karısına yapabileceği her şeyi ona yaptı ancak onunla ilişki kurmadı. Bunun üzerine Allah: “Gündüzün başında ve sonunda, bir de gecenin erken saatlerinde, namaz kılmaya devamlı ve duyarlı ol. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Allah’ı hatırında tutanlar için bir öğüt ve hatırlatmadır bu.” Hûd sûresi 114. ayetini indirdi. Rasûlullah (s.a.v.), O kimseye abdest alıp namaz kılmasını emretti. Muâz dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! bu uygulama sadece o kimseye mi aittir? Yoksa bütün Mü’minlere mi aittir? Rasûlullah (s.a.v.); “Bilakis tüm Mü’minlere aittir” buyurdular. Tirmizî: Bu hadisin senedi muttasıl değildir. Abdurrahman b. ebî Leylâ, Muâz b. Cebel’den hadis işitmemiştir. Muâz b. Cebel Ömer’in halifeliği döneminde vefat etmiştir. Ömer şehîd edildiği zaman Abdurrahman b. ebî Leylâ altı yaşında küçük bir çocuktu. Ömer’i görmüş ve ondan hadis rivâyet etmiştir. Şu’be bu hadisi Abdulmelik b. Umeyr’den, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan ve Peygamber (s.a.v)’den mürsel olarak rivâyet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 11, 5/291
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Günahı, günahı örtmek, masiyeti gizlemek gerekir
Kur'an, Nüzul sebebleri
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Namaz, günahların affına vesile olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282901, T003039-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ عَنْ مُوسَى بْنِ عُبَيْدَةَ أَخْبَرَنِى مَوْلَى ابْنِ سَبَّاعٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ : كُنْتُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُنْزِلَتْ عَلَيْهِ هَذِهِ الآيَةُ ( مَنْ يَعْمَلْ سُوءًا يُجْزَ بِهِ وَلاَ يَجِدْ لَهُ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا ) فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا بَكْرٍ أَلاَ أُقْرِئُكَ آيَةً أُنْزِلَتْ عَلَىَّ؟ » . قُلْتُ بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ فَأَقْرَأَنِيهَا فَلاَ أَعْلَمُ إِلاَّ أَنِّى قَدْ كُنْتُ وَجَدْتُ انْقِصَامًا فِى ظَهْرِى فَتَمَطَّأْتُ لَهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا شَأْنُكَ يَا أَبَا بَكْرٍ؟ » . قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى وَأَيُّنَا لَمْ يَعْمَلْ سُوءًا وَإِنَّا لَمَجْزِيُّونَ بِمَا عَمِلْنَا ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا أَنْتَ يَا أَبَا بَكْرٍ وَالْمُؤْمِنُونَ فَتُجْزَوْنَ بِذَلِكَ فِى الدُّنْيَا حَتَّى تَلْقَوُا اللَّهَ وَلَيْسَ لَكُمْ ذُنُوبٌ. وَأَمَّا الآخَرُونَ فَيُجْمَعُ ذَلِكَ لَهُمْ حَتَّى يُجْزَوْا بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَفِى إِسْنَادِهِ مَقَالٌ . مُوسَى بْنُ عُبَيْدَةَ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ ضَعَّفَهُ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَأَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَمَوْلَى ابْنِ سَبَّاعٍ مَجْهُولٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَلَيْسَ لَهُ إِسْنَادٌ صَحِيحٌ أَيْضًا . وَفِى الْبَابِ عَنْ عَائِشَةَ .
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer, Ebû Bekir es Sıddîk (r.anhüma)’dan şöyle aktarmıştır: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanındaydım şu ayet indirildi: (Nisa 123. ayet) “Öteki alemdeki kurtuluş; ne sizin vahye dayanmayan kuruntularınızla, ne de bize de kitap verildi diyen, önceki toplumların kuruntularıyla gerçekleşecek değildir. Kim bir kötülük yaparsa, onunla cezalanır, kendisi için Allah’tan başka dost da, yardımcı da bulamaz.”Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), “Bana indirilen bir ayeti sana okuyayım mı?” buyurdu. Ben de “Evet oku! Ey Allah’ın Rasûlü” dedim. Rasûlullah (s.a.v.), o ayeti bana okudu bu esnada ben sırtımdaki bir ağrıdan dolayı farkında olmadan dolayı gerindim. Rasûlullah (s.a.v.): “Neyin var! Ey Ebû Bekir” diye sordu. Ben de “Anam, babam yoluna feda olsun Ey Allah’ın Rasûlü” dedim. Hangimiz kötülük yapmamıştır, bizler yaptıklarımızla cezalandırılacağız! Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), buyurdular ki: “Sana ve tüm mü’minlere gelince sizler yaptığınız kötülüklerin cezasını bu dünyada çekecek ve Allah’a günahsız olarak kavuşacaksınız. Diğer kafir olanlara gelince kötülükleri onlar için birikecek ve neticede bunun cezasını kıyamet günü çekeceklerdir.” Tirmizî: Bu hadis garib olup senedinde söylenti vardır. Musa b. Übeyde’nin hadis konusunda zayıf olduğu söylenmiştir. Onu Yahya b. Saîd ve Ahmed b. Hanbel zayıf bulmaktadırlar. İbn Sebba’ın azâdlısı ise mechüldür. Bu hadis başka bir yoldan da yine Ebû Bekir’den rivâyet edilmiş olup bu rivâyetin de senedi pek sağlam değildir.Bu konuda Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 4, 5/248
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Mevlâ b. Sibâ' (Mevlâ b. Sibâ')
4. Ebu Abdulaziz Musa b. Ubeyde er-Rebezî (Musa b. Ubeyde b. Neşît b. Amr b. el- Haris)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Günah, günahlardan uzak durmak ve günahta ısrar etmemek
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Kafir, müşrik âhirette
KTB, GÜNAH
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Müslüman, münafıktan farkı