485 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak (b. İbrahim), onlara Cerir (b. Abdulhamid); (T) Bize Ebu Said el-Eşec, ona Vekî (b. Cerrâh), onlara A'meş hadisi bu isnadla nakletmiştir. Her ikisinin rivayetinde de 'Bizi ürküten bir işe kadar' ifadesi geçmektedir.
Bize Heddâb b. Halid el-Ezdî, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd ve Sâbit el-Bünânî, onlara da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Uhud günü Ensar'dan yedi, Kureyş'ten de iki kişi içerisinde tek başına kalmıştı. Müşrikler kendilerine hücum edince 'Onları kim püskürtürse, onun için cennet vardır ya da cennette o benim yoldaşım olacaktır' buyurdu. Ensar'dan bir kişi ileri atıldı, şehit edilinceye dek onlarla çarpıştı. Ardından aynı şekilde hücum ettiklerinde, Hz. Peygamber (sav) tekrar 'Onları kim püskürtürse, ona cennet vardır ya da cennette o benim yoldaşım olacaktır' buyurdu. Tekrar Ensar'dan biri öne atıldı ve şehit edilinceye dek onlarla savaştı. Böyle böyle Ensarlı yedi kişi de öldürülünce, Rasulullah (sav) 'Ashabımıza insaflı davranmadık' buyurdu."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav); 'Müminlere zorluk çıkarmayacak olsaydım, hiçbir müfrezeden geride kalmazdım...' buyurduğunu, diğer ravilerin hadisleri gibi ve bu isnadla nakletmiştir. (Hadisin râvilerinden A'rec) 'Canımı kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda gaza edip öldürülmeyi, sonra tekrar diriltilmeyi isterdim...' hadisini de Ebu Zür'a hadisine benzer şekilde Ebu Hureyre'den şöyle nakletmiştir: "Allah, kendi yolunda gazaya çıkana kefil olmuş ve şöyle buyurmuştur: 'Onu sadece benim yolunda cihad etmesi, bana iman etmesi ve peygamberlerimi tasdik etmesi gazaya çıkarmıştır. Bu sebeple onu cennete sokmak veya çıktığı memleketine elde ettiği sevap yahut ganimetle döndürmek bana aittir.' Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet günü yaralandığı anki haliyle gelecektir. Yaranın rengi kan rengi, kokusu ise misk kokusu olacaktır. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, müslümanlara zor gelmeyecek olsa, Allah yolunda gaza eden hiçbir seriyyeden geri kalmazdım. Ancak imkanım yok ki onlara binek temin edeyim. Onlar da kendileri buna imkan bulamıyorlar ki (kendileri seriyyeye katılsınlar). Gazaya gelmeyip ardımda kalmaları da onlara ağır gelecektir. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda gaza edip öldürülmeyi, sonra yine gaza edip öldürülmeyi, ardından tekrar gaza edip öldürülmeyi isterdim."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhâb es-Sekafî; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan b. Muâviye, onlara Yahya b. Said, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) 'Ümmetime zorluk çıkarmayacak olsaydım, hiç bir seriyyeden geride kalmazdım...' hadisini benzer şekilde şöyle nakletmiştir: "Allah, kendi yolunda gazaya çıkana kefil olmuş ve şöyle buyurmuştur: 'Onu sadece benim yolunda cihad etmesi, bana iman etmesi ve peygamberlerimi tasdik etmesi gazaya çıkarmıştır. Bu sebeple onu cennete sokmak veya çıktığı memleketine elde ettiği sevap yahut ganimetle döndürmek bana aittir.' Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet günü yaralandığı haliyle gelecektir. Yaranın rengi kan rengi, kokusu ise misk kokusu olacaktır. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, müslümanlara zor gelmeyecek olsa, Allah yolunda gaza eden hiçbir seriyyeden geri kalmazdım. Ancak imkanım yok ki onlara binek temin edeyim. Onlar da kendileri buna imkan bulamıyorlar ki (kendileri seriyyeye katılsınlar). Gazaya gelmeyip ardımda kalmaları da onlara ağır gelecektir. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda gaza edip öldürülmeyi, sonra yine gaza edip öldürülmeyi, ardından tekrar gaza edip öldürülmeyi isterdim."
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav): "'Allah, kendi yolunda gazaya çıkan için şunları şunları garanti altına almıştır...' buyurduğunu, ilgili hadisin sonundaki 'Allah Teâlâ yolunda gaza eden hiç bir seriyyeden geri kalmazdım' kısmına kadar rivayet etmiştir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona Şu'be, ona Katâde ve Humeyd, ona da Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehit hariç, ölüp de Allah katında bir hayra (cennete) nail olan hiç kimseyi, dünya ve içindekiler kendisinin olacak olsa bile, dünyaya dönmek memnun etmez. Ancak şehit, şehadetin faziletini gördüğü için, dünyaya döndürülüp tekrar öldürülmeyi arzular."
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Katade, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler hariç cennete girin hiç kimse, dünya üzerindeki her şeyin kendisinin olması durumunda bile dünyaya dönmeyi istemez. Ancak şehit, (ölürken) gördüğü saygınlıktan dolayı dünyaya dönüp on kere öldürülmeyi temenni eder."
Bize Said b. Mansur, ona Halid b. Abdullah el-Vâsitî, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Allah (ac) yolunda cihad etmeye denk olan ibadet hangisidir?' diye sorulduğunda, 'Sizin onu yapmaya gücünüz yetmez' buyurdu. Soruyu kendisine iki veya üç kez tekrarlasalar da her defasında 'Sizin ona gücünüz yetmez' buyurdu. Üçüncü kez sorduklarında ise 'Allah yolunda cihada çıkan kimse, çıktığı yoldan dönünceye dek, hiç ara vermeksizin ve gevşeklik göstermeksizin oruç tutup namaz kılan ve Allah'ın ayetlerine (hükümlerine) boyun eğen kimse gibidir' buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İshak b. İbrahim ve Züheyr b. Harb –hadisin lafzı Ebu Bekir ve İshak'a aittir-, onlara Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Said b. Ebu Eyyûb, ona Şurahbîl b. Şerik el-Meafirî, ona Ebu Abdurrahman al-Hubulli, ona da Ebu Eyyûb, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sabahleyin veya akşamüstü, Allah yolunda bir müddet (cihat için) yolculuk yapmak, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Kuhzâz, ona Ali b. Hasan, ona Abdullah b. Mübarek, ona Said b. Ebu Eyyûb ve Hayve b. Şurayh, o ikisine Şurahbil b. Şerîk, ona Ebu Abdurrahman el-Hubullî, ona da Ebu Eyyûb el-Ensarî, Rasulullah'tan (sav) yukarıdaki hadisin benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Sabahleyin veya akşamüstü, Allah yolunda bir müddet (cihat için) yolculuk yapmak, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır."