حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى مِجْلَزٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ قَنَتَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ الرُّكُوعِ شَهْرًا يَدْعُو عَلَى رِعْلٍ وَذَكْوَانَ وَيَقُولُ « عُصَيَّةُ عَصَتِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ » .
Bize Muhammed, ona Abdullah, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Miclez, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav), rükûdan sonra Ri'l ve Zekvân kabilelerine bir ay beddua ederek kunut yaptığını" rivayet etmiştir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31326, B004094
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى مِجْلَزٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ قَنَتَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ الرُّكُوعِ شَهْرًا يَدْعُو عَلَى رِعْلٍ وَذَكْوَانَ وَيَقُولُ « عُصَيَّةُ عَصَتِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona Abdullah, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Miclez, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav), rükûdan sonra Ri'l ve Zekvân kabilelerine bir ay beddua ederek kunut yaptığını" rivayet etmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 28, 2/70
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Miclez Lahik b. Humeyd es-Sedusî (Lahik b. Humeyd b. Said)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Muhammed b. Mukatil el-Mervezî (Muhammed b. Mukatil)
Konular:
Dua, Kunut, duası ve üzüntü sebebiyle olması
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ دَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الَّذِينَ قَتَلُوا - يَعْنِى - أَصْحَابَهُ بِبِئْرِ مَعُونَةَ ثَلاَثِينَ صَبَاحًا حِينَ يَدْعُو عَلَى رِعْلٍ وَلِحْيَانَ وَعُصَيَّةَ عَصَتِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَنَسٌ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى لِنَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الَّذِينَ قُتِلُوا أَصْحَابِ بِئْرِ مَعُونَةَ قُرْآنًا قَرَأْنَاهُ حَتَّى نُسِخَ بَعْدُ بَلِّغُوا قَوْمَنَا فَقَدْ لَقِينَا رَبَّنَا فَرَضِىَ عَنَّا وَرَضِينَا عَنْهُ .
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir:
Peygamber (sav) Maûne Kuyusu yanında sahabîlerini öldüren kimseler aleyhine otuz sabah beddua etti. O zaman Peygamber (sav) Allah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Lıhyân ve Usayya kabilelerine beddua ederdi. Enes der ki: Yüce Allah, Peygamberi için, Maûne Kuyusunda öldürülen sahabîler hakkında ayet indirdi ve daha sonra lafzı Kur'an'dan kaldırılıncaya kadar biz "kavmimize tebliğ ediniz ki, bizler Rabbimize kavuştuk, Rabbimiz bizden hoşnut olmuş, biz de O'ndan hoşnut olmuşuzdur" ayetini okurduk.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31328, B004095
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ دَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الَّذِينَ قَتَلُوا - يَعْنِى - أَصْحَابَهُ بِبِئْرِ مَعُونَةَ ثَلاَثِينَ صَبَاحًا حِينَ يَدْعُو عَلَى رِعْلٍ وَلِحْيَانَ وَعُصَيَّةَ عَصَتِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَنَسٌ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى لِنَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الَّذِينَ قُتِلُوا أَصْحَابِ بِئْرِ مَعُونَةَ قُرْآنًا قَرَأْنَاهُ حَتَّى نُسِخَ بَعْدُ بَلِّغُوا قَوْمَنَا فَقَدْ لَقِينَا رَبَّنَا فَرَضِىَ عَنَّا وَرَضِينَا عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir:
Peygamber (sav) Maûne Kuyusu yanında sahabîlerini öldüren kimseler aleyhine otuz sabah beddua etti. O zaman Peygamber (sav) Allah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Lıhyân ve Usayya kabilelerine beddua ederdi. Enes der ki: Yüce Allah, Peygamberi için, Maûne Kuyusunda öldürülen sahabîler hakkında ayet indirdi ve daha sonra lafzı Kur'an'dan kaldırılıncaya kadar biz "kavmimize tebliğ ediniz ki, bizler Rabbimize kavuştuk, Rabbimiz bizden hoşnut olmuş, biz de O'ndan hoşnut olmuşuzdur" ayetini okurduk.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 28, 2/70
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Müşriklerin reisi Âmir b. Tufeyl Peygamber'e gelip, “ya köylüler sana, şehirliler bana tabi olur, yahut hepsi senin olur ama ben senin halefin olurum, yahut ben Gatafân ahalisinden bin doru atlı, bin de doru kısraklı süvari ile sana hücum ederim” diyerek Peygamber'e (sav) üç seçenek sunması üzerine Peygamber (sav), Enes'in dayısı ve Ümmü Süleym'in kardeşi olan (Haram ibn Mılhân'ı) yetmiş süvari içinde Âmir oğullarına gönderdi. Ümmü Fulan'ın evinde veba hastalığına yakalanan ve boynunda hıyara benzer bir şiş ortaya çıkan Âmir “Deve vebasına benzer bir şişlik. Hem de falan aileden bir kadının evinde” diye hayıflandı ve “getirin atımı” dedi, sonra da atının sırtında öldü.
Ümmü Suleym'in erkek kardeşi Haram, beraberinde aksak bir adam ve bir de Benû Fulan'dan adam olduğu halde gittiler. Haram iki arkadaşına “ben, Âmir oğullarının yanına varıncaya kadar yakınımda olun. Eğer onlar bana âmân verirlerse, siz zaten yakındasınız. Yok beni öldürürlerse, siz hemen koşup arkadaşlarınıza haber verirsiniz” dedi, ardından Amir'in kavmine “Rasulullah'ın (sav) mesajını ulaştırmam için bana âmân verir misiniz?” diyerek onlarla konuşmaya başladı. Bu arada, onlar, içlerinden birine işaret verdiler, o da Harâm'ın arkasından dolanarak ona mızrağını sapladı. Hemmâm der ki: Zannederim, saplayan kişi, mızrağı Harâm'ın sırtından vurup göğsünden dışarı çıkardı. Darbeyi alan Haram “Allâhu ekber Allâhu Ekber, Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, ben kazandım” diye haykırdı. Ardından Harâm'ın diğer arkadaşına yetişip öldürdüler. Bir dağın tepesinde olan, sakat adam hariç hepsini öldürdüler. Bunun üzerine Allah, daha sonra neshedilen "Bizler muhakkak Rabbimize kavuştuk. O bizden hoşnut oldu, bizi de hoşnut etti" ayetini indirdi ve Peygamber (sav), Allah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Zekvân, Lıhyân oğulları ve Usayya kabileleri aleyhine otuz sabah beddua etti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31319, B004091
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَنَسٌ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ خَالَهُ أَخٌ لأُمِّ سُلَيْمٍ فِى سَبْعِينَ رَاكِبًا ، وَكَانَ رَئِيسَ الْمُشْرِكِينَ عَامِرُ بْنُ الطُّفَيْلِ خَيَّرَ بَيْنَ ثَلاَثِ خِصَالٍ فَقَالَ يَكُونُ لَكَ أَهْلُ السَّهْلِ ، وَلِى أَهْلُ الْمَدَرِ ، أَوْ أَكُونُ خَلِيفَتَكَ ، أَوْ أَغْزُوكَ بِأَهْلِ غَطَفَانَ بِأَلْفٍ وَأَلْفٍ ، فَطُعِنَ عَامِرٌ فِى بَيْتِ أُمِّ فُلاَنٍ فَقَالَ غُدَّةٌ كَغُدَّةِ الْبَكْرِ فِى بَيْتِ امْرَأَةٍ مِنْ آلِ فُلاَنٍ ائْتُونِى بِفَرَسِى . فَمَاتَ عَلَى ظَهْرِ فَرَسِهِ ، فَانْطَلَقَ حَرَامٌ أَخُو أُمِّ سُلَيْمٍ هُوَ { وَ } رَجُلٌ أَعْرَجُ وَرَجُلٌ مِنْ بَنِى فُلاَنٍ قَالَ كُونَا قَرِيبًا حَتَّى آتِيَهُمْ ، فَإِنْ آمَنُونِى كُنْتُمْ ، وَإِنْ قَتَلُونِى أَتَيْتُمْ أَصْحَابَكُمْ . فَقَالَ أَتُؤْمِنُونِى أُبَلِّغْ رِسَالَةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَجَعَلَ يُحَدِّثُهُمْ وَأَوْمَئُوا إِلَى رَجُلٍ ، فَأَتَاهُ مِنْ خَلْفِهِ فَطَعَنَهُ - قَالَ هَمَّامٌ أَحْسِبُهُ حَتَّى أَنْفَذَهُ - بِالرُّمْحِ ، قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ فُزْتُ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ . فَلُحِقَ الرَّجُلُ ، فَقُتِلُوا كُلُّهُمْ غَيْرَ الأَعْرَجِ كَانَ فِى رَأْسِ جَبَلٍ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَلَيْنَا ، ثُمَّ كَانَ مِنَ الْمَنْسُوخِ إِنَّا قَدْ لَقِينَا رَبَّنَا فَرَضِىَ عَنَّا وَأَرْضَانَا . فَدَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِمْ ثَلاَثِينَ صَبَاحًا ، عَلَى رِعْلٍ وَذَكْوَانَ وَبَنِى لَحْيَانَ وَعُصَيَّةَ ، الَّذِينَ عَصَوُا اللَّهَ وَرَسُولَهُ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Müşriklerin reisi Âmir b. Tufeyl Peygamber'e gelip, “ya köylüler sana, şehirliler bana tabi olur, yahut hepsi senin olur ama ben senin halefin olurum, yahut ben Gatafân ahalisinden bin doru atlı, bin de doru kısraklı süvari ile sana hücum ederim” diyerek Peygamber'e (sav) üç seçenek sunması üzerine Peygamber (sav), Enes'in dayısı ve Ümmü Süleym'in kardeşi olan (Haram ibn Mılhân'ı) yetmiş süvari içinde Âmir oğullarına gönderdi. Ümmü Fulan'ın evinde veba hastalığına yakalanan ve boynunda hıyara benzer bir şiş ortaya çıkan Âmir “Deve vebasına benzer bir şişlik. Hem de falan aileden bir kadının evinde” diye hayıflandı ve “getirin atımı” dedi, sonra da atının sırtında öldü.
Ümmü Suleym'in erkek kardeşi Haram, beraberinde aksak bir adam ve bir de Benû Fulan'dan adam olduğu halde gittiler. Haram iki arkadaşına “ben, Âmir oğullarının yanına varıncaya kadar yakınımda olun. Eğer onlar bana âmân verirlerse, siz zaten yakındasınız. Yok beni öldürürlerse, siz hemen koşup arkadaşlarınıza haber verirsiniz” dedi, ardından Amir'in kavmine “Rasulullah'ın (sav) mesajını ulaştırmam için bana âmân verir misiniz?” diyerek onlarla konuşmaya başladı. Bu arada, onlar, içlerinden birine işaret verdiler, o da Harâm'ın arkasından dolanarak ona mızrağını sapladı. Hemmâm der ki: Zannederim, saplayan kişi, mızrağı Harâm'ın sırtından vurup göğsünden dışarı çıkardı. Darbeyi alan Haram “Allâhu ekber Allâhu Ekber, Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, ben kazandım” diye haykırdı. Ardından Harâm'ın diğer arkadaşına yetişip öldürdüler. Bir dağın tepesinde olan, sakat adam hariç hepsini öldürdüler. Bunun üzerine Allah, daha sonra neshedilen "Bizler muhakkak Rabbimize kavuştuk. O bizden hoşnut oldu, bizi de hoşnut etti" ayetini indirdi ve Peygamber (sav), Allah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Zekvân, Lıhyân oğulları ve Usayya kabileleri aleyhine otuz sabah beddua etti
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 28, 2/69
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
3. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Dua, Kunut, duası ve üzüntü sebebiyle olması
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Sağlık, Asr-ı saadette Veba
Savaş, barış, eman/güvence vermek
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Siyer, Bi'r-i Maune faciası
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَاصِمٍ قَالَ
"سَمِعْتُ أَنَسًا يَقُولُ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَجَدَ عَلَى سَرِيَّةٍ مَا وَجَدَ عَلَى السَّبْعِينَ الَّذِينَ أُصِيبُوا يَوْمَ بِئْرِ مَعُونَةَ كَانُوا يُدْعَوْنَ الْقُرَّاءَ فَمَكَثَ شَهْرًا يَدْعُو عَلَى قَتَلَتِهِمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5654, M001550
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَاصِمٍ قَالَ
"سَمِعْتُ أَنَسًا يَقُولُ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَجَدَ عَلَى سَرِيَّةٍ مَا وَجَدَ عَلَى السَّبْعِينَ الَّذِينَ أُصِيبُوا يَوْمَ بِئْرِ مَعُونَةَ كَانُوا يُدْعَوْنَ الْقُرَّاءَ فَمَكَثَ شَهْرًا يَدْعُو عَلَى قَتَلَتِهِمْ."
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona da Asım'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Enes'i şöyle dereken dinledim: Rasulullah'ın (sav) Bi'ru Maûne gününde şehit edilen yetmiş kişiye üzüldüğü kadar herhangi bir seriyye için üzüldüğünü görmedim, bunlara Kurrâ denilirdi. Allah Rasulü bir ay boyunca onları öldürenlere beddua etti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1550, /267
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Dua, Beddua
KTB, NAMAZ,
Namaz, kunût duası
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Siyer, Bi'r-i Maune faciası
وَحَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا الأَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَنَتَ شَهْرًا يَلْعَنُ رِعْلاً وَذَكْوَانَ وَعُصَيَّةَ عَصَوُا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5656, M001552
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا الأَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَنَتَ شَهْرًا يَلْعَنُ رِعْلاً وَذَكْوَانَ وَعُصَيَّةَ عَصَوُا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ."
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, ona Esved b. Âmir, ona Şube, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre; "Nebi (sav) bir ay kunut yaparak –Allah'a ve Rasulüne isyan eden- Ri'l, Zekvân ve Usayya'ya lanet okuyarak beddua etmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1552, /267
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Şâzân Esved b. Âmir eş-Şâmî (Esved b. Âmir)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Dua, Beddua
KTB, NAMAZ,
Namaz, kunût duası
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Siyer, Bi'r-i Maune faciası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5661, M001557
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سَرْحٍ الْمِصْرِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنِ اللَّيْثِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ أَبِى أَنَسٍ عَنْ حَنْظَلَةَ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ خُفَافِ بْنِ إِيمَاءٍ الْغِفَارِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى صَلاَةٍ
"اللَّهُمَّ الْعَنْ بَنِى لِحْيَانَ وَرِعْلاً وَذَكْوَانَ وَعُصَيَّةَ عَصَوُا اللَّهَ وَرَسُولَهُ غِفَارُ غَفَرَ اللَّهُ لَهَا وَأَسْلَمُ سَالَمَهَا اللَّهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Leys, ona İmran b. Ebu Enes, ona Hanzala b. Ali, ona Hufâf b. Îmâ el-Ğifarî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir namazda iken;
"Allah'ım, Lihyân oğullarına Ri'l'e, Zekvân'a, Allah'a ve Rasulüne isyan eden Usayye'ye lanet et. Ğifarlıların da Allah günahlarını bağışlasın, Eslem'e de Allah esenlik versin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1557, /267
Senetler:
1. Hufâf b. Îmâ el-Ğifârî (Hufâf b. Îmâ b. Rahada)
2. Hanzala b. Ali el-Eslemi (Hanzala b. Ali b. Eska')
3. İmran b. Ebu Enes el-Kuraşî (İmran b. Abdülaziz b. Şurahbil b. Hasene)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
KTB, NAMAZ,
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Siyer, Bi'r-i Maune faciası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31324, B004093
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتِ اسْتَأْذَنَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَبُو بَكْرٍ فِى الْخُرُوجِ حِينَ اشْتَدَّ عَلَيْهِ الأَذَى ، فَقَالَ لَهُ " أَقِمْ " . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَطْمَعُ أَنْ يُؤْذَنَ لَكَ ، فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: " إِنِّى لأَرْجُو ذَلِكَ " قَالَتْ فَانْتَظَرَهُ أَبُو بَكْرٍ فَأَتَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ يَوْمٍ ظُهْرًا فَنَادَاهُ فَقَالَ:" أَخْرِجْ مَنْ عِنْدَكَ " . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ إِنَّمَا هُمَا ابْنَتَاىَ . فَقَالَ: " أَشَعَرْتَ أَنَّهُ قَدْ أُذِنَ لِى فِى الْخُرُوجِ " . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ الصُّحْبَةُ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم " الصُّحْبَةُ" . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عِنْدِى نَاقَتَانِ قَدْ كُنْتُ أَعْدَدْتُهُمَا لِلْخُرُوجِ . فَأَعْطَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم إِحْدَاهُمَا وَهْىَ الْجَدْعَاءُ ، فَرَكِبَا فَانْطَلَقَا حَتَّى أَتَيَا الْغَارَ ، وَهْوَ بِثَوْرٍ ، فَتَوَارَيَا فِيهِ ، فَكَانَ عَامِرُ بْنُ فُهَيْرَةَ غُلاَمًا لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الطُّفَيْلِ بْنِ سَخْبَرَةَ أَخُو عَائِشَةَ لأُمِّهَا ، وَكَانَتْ لأَبِى بَكْرٍ مِنْحَةٌ ، فَكَانَ يَرُوحُ بِهَا وَيَغْدُو عَلَيْهِمْ ، وَيُصْبِحُ فَيَدَّلِجُ إِلَيْهِمَا ثُمَّ يَسْرَحُ ، فَلاَ يَفْطُنُ بِهِ أَحَدٌ مِنَ الرِّعَاءِ ، فَلَمَّا خَرَجَ خَرَجَ مَعَهُمَا يُعْقِبَانِهِ حَتَّى قَدِمَا الْمَدِينَةَ ، فَقُتِلَ عَامِرُ بْنُ فُهَيْرَةَ يَوْمَ بِئْرِ مَعُونَةَ . وَعَنْ أَبِى أُسَامَةَ قَالَ قَالَ هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ فَأَخْبَرَنِى أَبِى قَالَ لَمَّا قُتِلَ الَّذِينَ بِبِئْرِ مَعُونَةَ وَأُسِرَ عَمْرُو بْنُ أُمَيَّةَ الضَّمْرِىُّ قَالَ لَهُ عَامِرُ بْنُ الطُّفَيْلِ مَنْ هَذَا فَأَشَارَ إِلَى قَتِيلٍ ، فَقَالَ لَهُ عَمْرُو بْنُ أُمَيَّةَ هَذَا عَامِرُ بْنُ فُهَيْرَةَ . فَقَالَ لَقَدْ رَأَيْتُهُ بَعْدَ مَا قُتِلَ رُفِعَ إِلَى السَّمَاءِ حَتَّى إِنِّى لأَنْظُرُ إِلَى السَّمَاءِ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الأَرْضِ ، ثُمَّ وُضِعَ . فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَبَرُهُمْ فَنَعَاهُمْ فَقَالَ: " إِنَّ أَصْحَابَكُمْ قَدْ أُصِيبُوا ، وَإِنَّهُمْ قَدْ سَأَلُوا رَبَّهُمْ ، فَقَالُوا رَبَّنَا أَخْبِرْ عَنَّا إِخْوَانَنَا بِمَا رَضِينَا عَنْكَ وَرَضِيتَ عَنَّا . فَأَخْبَرَهُمْ عَنْهُمْ " . وَأُصِيبَ يَوْمَئِذٍ فِيهِمْ عُرْوَةُ بْنُ أَسْمَاءَ بْنِ الصَّلْتِ ، فَسُمِّىَ عُرْوَةُ بِهِ ، وَمُنْذِرُ بْنُ عَمْرٍو سُمِّىَ بِهِ مُنْذِرًا .
Tercemesi:
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsame, ona Hişâm, ona babası (Urve), ona Aişe (ra) şöyle söyledi: Ebubekir (ra) müşriklerin kendisine yaptıkları eziyet (baskı) şiddetlendiği zaman Mekke'den Medine'ye hicret için Hz. Peygamber'den (sav) izin istedi. Hz. Peygamber de (sav) ona " Yerinde dur, bekle" buyurdu. Bunun üzerine Ebubekir: 'Ya Rasulallah! Sana Medine'ye hicret hususunda izin verilmesini ümit ediyor musun?' dedi. Rasulullah (sav) buna: "Ben bunu kuvvetle ümit etmekteyim" diye cevap verdi. Aişe dedi ki, Ebubekir bu iznin verilmesini bekledi, durdu. Derken bir gün öğle vaktinde Rasulullah (sav) geldi ve "Ya Ebubekir! diye seslendi. (Evimize girince): Yanında kim varsa dışarı çıkar" buyurdu. Ebubekir 'yanımda sadece iki kızım' var dedi. Hz Peygamber (sav): "Mekke'den çıkmak için bana izin verildiğini hissettin mi" buyurdu. Ebubekir 'Ya Resulallah! (Yolculukta) Beraberinde olmak isterim' dedi. Hz. Peygamber (sav) : "Benimle berabersin" dedi. Ebubekir, 'Ya Rasulallah! Hicret için hazırladığım iki tane dişi binek devem var' dedi ve onlardan birisini ismi Ced'â olanı Hz. Peygamber'e (sav) verdi.
Hz. Peygamber'le (sav) Ebubekir develere binip hareket ettiler, Sevr Dağına geldiklerinde oradaki mağaraya gizlendiler.
Amir b. Füheyre, Abdullah b. Tufeyl b. Sahbere'nin kölesi idi. Abdullah b. Tufeyl ise Hz. Aişe'nin ana bir kardeşiydi. Ebubekir'in sağmal hayvanları vardı. Amir b. Füheyre, o sağmal hayvanları öğleden sonra ve daha evvel onların yakınına doğru otlatmaya götürürdü. Bir de gecenin sonunda yine sürüyü Hz. Peygamber (sav) ile Ebubekir'in yakınına doğru yürütür, sonra da kuşluk vakti meraya sürerdi. Onun bu işini çobanlardan hiçbiri bilmezdi. Hz. Peygamber'le (sav) Ebubekir mağaradan çıktıkları zaman Amir de onların beraberinde Medine'ye doğru yola çıktı. Hz. Peygamber (sav) ile Ebû Bekr yolda Amir'i nöbetleşe bineklerinin arkasına bindiriyorlardı. Bu şekilde nihayet Medine'ye geldiler. İşte bu Amir b. Füheyre Maûne kuyusu günü şehit edilmiştir.
Ebu Üsame, ona Hişâm b. Urve, ona babası Urve b. Zübeyr şöyle söylemiştir: Mâune kuyusu yakınında sahâbîlerin şehit edildiği ve Amr b. Umeyye ed-Damrî'nin esîr edildiği zaman, Amir b. Tufeyl, Amr'a maktullerden birini işaret edip göstererek: Bu kimdir? diye sormuş, Amr b. Ümeyye de ona, 'Bu, Amir b. Füheyre'dir (niye sordun)? deyince: 'Onun öldürüldükten sonra göğe yükseltildiğini ve gök onunla yer arasında kaldıktan sonra tekrar yere indirildiğini gördüm' dedi. Maûne kuyusu faciasının haberi Hz. Peygamber'e (sav) geldi. Hz. Peygamber de (sav) onların öldürüldüklerini sahâbîlerine bildirdi ve şöyle buyurdu:
"Arkadaşlarınız şehit edildiler ve onlar Rablerinden istekte bulunarak şöyle dediler: Ey Rabbimiz! Bizim senden razı olduğumuzu, Sen'in de bizden razı olduğunu kardeşlerimize haber ver. Rabbleri de onların halini haber verdi."
Maûne kuyusu günü şehit edilen sahâbîler içinde Urve b.Esma b. es-Salt da vardı. Urve b. Zübeyr onun ismiyle isimlendirildi. O şehitlerin içinde Münzir b. Amr da vardı. Zübeyr'in oğlu Münzir de onun ismiyle isimlendirildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 28, 2/70
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Abdullah b. İsmail el-Hebari (Ubeyd b. İsmail)
Konular:
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Siyer, Hicret
Siyer, Hicret Medine'ye
Yönetim, istihbaratın gerekliliği, savaş için
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَرِيَّةً يُقَالُ لَهُمُ الْقُرَّاءُ فَأُصِيبُوا ، فَمَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَجَدَ عَلَى شَىْءٍ مَا وَجَدَ عَلَيْهِمْ ، فَقَنَتَ شَهْرًا فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ وَيَقُولُ "إِنَّ عُصَيَّةَ عَصَوُا اللَّهَ وَرَسُولَهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23112, B006394
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَرِيَّةً يُقَالُ لَهُمُ الْقُرَّاءُ فَأُصِيبُوا ، فَمَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَجَدَ عَلَى شَىْءٍ مَا وَجَدَ عَلَيْهِمْ ، فَقَنَتَ شَهْرًا فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ وَيَقُولُ "إِنَّ عُصَيَّةَ عَصَوُا اللَّهَ وَرَسُولَهُ."
Tercemesi:
Bize Hasan b. Rabi', ona Ebu Ahves, ona Asım, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) ‘Kurra' denile bir seriyye (birlik) gönderdi. Onlar şehit edildiler. Nebi'nin (sav), onların (şehit edilmeleri) kadar hiçbir şeye bu kadar üzüldüğünü görmedim. Bu sebeple bir ay boyunca sabah namazlarında kunut duası yaptı ve şöyle dedi: "Usayye (kabilesi), Allah’a ve Rasulü'ne isyan etti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 58, 2/559
Senetler:
()
Konular:
Dua, Kunut, duası ve üzüntü sebebiyle olması
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, Hüznü ve Sevinci
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Siyer, Bi'r-i Maune faciası