69 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub b. Abdurrahman el-Kârî, (T) Bize Ebu Ahvas Muhammed b. Hayyan, ona İbn Ebu Hâzım, o ikisine Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bize karşı silah taşıyan bizden değildir. Bizi aldatan bizden değildir."
Bana Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, -İbn Eyyüb şöyle demiştir: Bize İsmail tahdis etti-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir yiyecek yığınına uğradı. Elini onun içine soktu; parmaklarında bir ıslaklık hissetti. Bunun üzerine: 'Bu nedir ey yiyecek sahibi?' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Üzerine yağmur gelmiş' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Onu (ıslanan kısmı) niçin yığının üstüne koymadın ki insanlar görsün? Aldatan kimse, benden değildir!' buyurdu."
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) (çarşıda) bir buğday yığının yanına geldi ve elini içine daldırdı. Eli ıslanınca 'Ey buğdayın sahibi, bu durum da nedir?' dedi. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Üzerine yağmur gelmiş' dedi. Rasulullah da (sav) 'Islak olan kısmı müşterinin görmesi için yığının üzerine çıkarmanız gerekmez mi?' dedi ve sonrasında 'Aaldatan kimse bizden değildir' buyurdu." [Tirmizî der ki: Bu konuda İbn Ömer, Ebu Hamza, İbn Abbas, Büreyde, Ebu Bürde b. Niyâr ve Huzeyfe b. Yeman'dan da hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî der ki: Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Onlar aldatmayı hoş karşılamaz ve “aldatma haramdır” derler.]
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Yakub b. Abdurrahman el-Kârî, (T) Bize Ebu'l-Ahvas Muhammed b. Hayyân, ona İbn Ebû Hâzim, onlara Süheyl b. Ebû Sâlih, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bize karşı silah taşıyan bizden değildir. Bizi aldatan bizden değildir."
Bana Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, -İbn Eyyüb şöyle demiştir: Bize İsmail tahdis etti-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir yiyecek yığınına uğradı. Elini onun içine soktu; parmaklarında bir ıslaklık hissetti. Bunun üzerine: 'Bu nedir ey yiyecek sahibi?' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Üzerine yağmur gelmiş' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Onu (ıslanan kısmı) niçin yığının üstüne koymadın ki insanlar görsün? Aldatan kimse, benden değildir!' buyurdu."
Bana Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, -İbn Eyyûb (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'ahberenâ (bize haber verdi' ifadesini kullanmıştır-, ona el-Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebû Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) (pazarda satılan) bir buğday yığınının başında durdu ve elini içine soktu. (Yığının alt tarafındaki buğdaylarda) parmaklarına bir ıslaklık geldi. Allah Rasulu (sav) 'Ey buğdayın sahibi! Bu ıslaklık ta nedir?' diye sordu. Adam 'Yağmurda ıslandı, ey Allah'ın Rasulü!' cevabını verdi. Hz. Peygamber (sav) "Madem öyle, ıslak kısmını insanlar görsün diye yığının üstüne koysaydın ya! (Alışverişte) Hile yapan benden değildir." buyurdu.
Bize Fadl b. Hubab, ona Musa b. İsmail, ona İsmail b. Cafer, ona Alâ, ona da babası, Ebu Hüreyre'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) (pazarda ) bir yiyecek yığınının başına geldi ve elini içine daldırdı. Yığının alt kısmının ıslak olduğunu fark etti. "Yiceceğin sahibi! Bu da nedir?" diye sordu. Adam: "Yağmur ıslatmıştır ey Allah'ın Elçisi!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: "Islanmış kısımları insanlar görsün diye neden üst tarafa koymadın? Bizi aldatan bizden değildir."