Öneri Formu
Hadis Id, No:
10682, B001666
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ سُئِلَ أُسَامَةُ وَأَنَا جَالِسٌ كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسِيرُ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ حِينَ دَفَعَ قَالَ كَانَ يَسِيرُ الْعَنَقَ ، فَإِذَا وَجَدَ فَجْوَةً نَصَّ . قَالَ هِشَامٌ وَالنَّصُّ فَوْقَ الْعَنَقِ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ فَجْوَةٌ مُتَّسَعٌ ، وَالْجَمِيعُ فَجَوَاتٌ وَفِجَاءٌ ، وَكَذَلِكَ رَكْوَةٌ وَرِكَاءٌ . مَنَاصٌ لَيْسَ حِينَ فِرَارٍ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle rivayet etmiştir: "Benim de oturduğum bir yerde Üsâme’ye: Rasulullah (sav) Veda haccında Arafat’tan ayrıldığında nasıl yol alıyordu diye soruldu. O şöyle dedi: Allah Rasulü anek denilen orta bir yürüyüş ile yol alıyordu. Şâyet geniş bir alan bulursa bu sefer nass denilen hızlı yürüyüşe geçerdi."
Hişâm dedi ki: “Nass” denilen yürüyüş şekli “anek” denilen yürüyüşten daha hızlıdır. Ebu Abdullah (Buhari) dedi ki: “Fecve” genişlik demektir. Çoğulu da “Fecevât” ile “Ficâ” diye gelir. Nitekim “Rekve” (küçük kırba) kelimesinin de çoğulu “Rikâ’” diye gelir. “Menâs” ise kaçış kurtuluş zamanı demektir. (Sâd, 38/3. âyetteki): “Lâte hîne menâs” de kaçacak zaman yoktur, zaman kaçış zamanı değildir anlamındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 92, 1/519
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Mina
Hac, sünnetleri
Hz. Peygamber, veda haccı
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ عَنْ نَافِعٍ قَالَ كَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - يَجْمَعُ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ ، غَيْرَ أَنَّهُ يَمُرُّ بِالشِّعْبِ الَّذِى أَخَذَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَيَدْخُلُ فَيَنْتَفِضُ وَيَتَوَضَّأُ ، وَلاَ يُصَلِّى حَتَّى يُصَلِّىَ بِجَمْعٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10684, B001668
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ عَنْ نَافِعٍ قَالَ كَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - يَجْمَعُ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ ، غَيْرَ أَنَّهُ يَمُرُّ بِالشِّعْبِ الَّذِى أَخَذَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَيَدْخُلُ فَيَنْتَفِضُ وَيَتَوَضَّأُ ، وَلاَ يُصَلِّى حَتَّى يُصَلِّىَ بِجَمْعٍ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Cuveyriye, ona Nâfi‘in şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Abdullah b. Ömer (r.anhumâ) Müzdelife’de akşam ve yatsı namazını cem‘ ile (bir arada) kılardı. Şu kadar var ki o, Rasulullah’ın (sav) gittiği dağ yolundan geçer, o yola girer, orada ihtiyacını karşılar, güzelce de abdest alırdı. Bununla birlikte Müzdelife’de namaza duruncaya kadar namaz kılmazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 93, 1/520
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Mihrak Cüveyriye b. Esma ed-Duba'î (Cüveyriye b. Esma b. Ubeyd b. Mihrak)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, sünnetleri
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى حَرْمَلَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ قَالَ رَدِفْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَاتٍ فَلَمَّا بَلَغَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشِّعْبَ الأَيْسَرَ الَّذِى دُونَ الْمُزْدَلِفَةِ أَنَاخَ ، فَبَالَ ثُمَّ جَاءَ فَصَبَبْتُ عَلَيْهِ الْوَضُوءَ ، فَتَوَضَّأَ وُضُوءًا خَفِيفًا . فَقُلْتُ الصَّلاَةَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « الصَّلاَةُ أَمَامَكَ » . فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى أَتَى الْمُزْدَلِفَةَ ، فَصَلَّى ثُمَّ رَدِفَ الْفَضْلُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَدَاةَ جَمْعٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10685, B001669
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى حَرْمَلَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ قَالَ رَدِفْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَاتٍ فَلَمَّا بَلَغَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشِّعْبَ الأَيْسَرَ الَّذِى دُونَ الْمُزْدَلِفَةِ أَنَاخَ ، فَبَالَ ثُمَّ جَاءَ فَصَبَبْتُ عَلَيْهِ الْوَضُوءَ ، فَتَوَضَّأَ وُضُوءًا خَفِيفًا . فَقُلْتُ الصَّلاَةَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « الصَّلاَةُ أَمَامَكَ » . فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى أَتَى الْمُزْدَلِفَةَ ، فَصَلَّى ثُمَّ رَدِفَ الْفَضْلُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَدَاةَ جَمْعٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Ebu Harmele, ona İbn Abbas’ın azatlısı Kureyb, ona da Üsâme b. Zeyd’in (ra) şöyle dediğini rivâyet etmiştir: "Arafat’tan itibaren Rasulullah’ın (sav) terkisine binmiştim. Rasulullah (sav) Müzdelife’ye varmadan önceki dağ yollarından solda olanına ulaştığı vakit devesini çöktürdü, küçük abdestini bozduktan sonra geldi, ben de ona abdest suyu döktüm, hafif bir abdest aldı. Ben, namaz mı kılacaksın ey Allah’ın Rasulü dedim. O: “Namaz önünde” buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bineğine bindi ve Müzdelife’ye vardı. Orada namaz kıldı. Daha sonra Müzdelife (bayramın birinci günü) sabahında Fadl, Rasulullah’ın (sav) bineğinin arkasına bindi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 93, 1/520
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Huveytıb el-Kuraşî (Muhammed b. Ebu Harmele)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10694, B001675
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ يَزِيدَ يَقُولُ حَجَّ عَبْدُ اللَّهِ - رضى الله عنه - فَأَتَيْنَا الْمُزْدَلِفَةَ حِينَ الأَذَانِ بِالْعَتَمَةِ ، أَوْ قَرِيبًا مِنْ ذَلِكَ ، فَأَمَرَ رَجُلاً فَأَذَّنَ وَأَقَامَ ، ثُمَّ صَلَّى الْمَغْرِبَ ، وَصَلَّى بَعْدَهَا رَكْعَتَيْنِ ، ثُمَّ دَعَا بِعَشَائِهِ فَتَعَشَّى ، ثُمَّ أَمَرَ - أُرَى رَجُلاً - فَأَذَّنَ وَأَقَامَ - قَالَ عَمْرٌو لاَ أَعْلَمُ الشَّكَّ إِلاَّ مِنْ زُهَيْرٍ - ثُمَّ صَلَّى الْعِشَاءَ رَكْعَتَيْنِ ، فَلَمَّا طَلَعَ الْفَجْرُ قَالَ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ لاَ يُصَلِّى هَذِهِ السَّاعَةَ إِلاَّ هَذِهِ الصَّلاَةَ ، فِى هَذَا الْمَكَانِ ، مِنْ هَذَا الْيَوْمِ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ هُمَا صَلاَتَانِ تُحَوَّلاَنِ عَنْ وَقْتِهِمَا صَلاَةُ الْمَغْرِبِ بَعْدَ مَا يَأْتِى النَّاسُ الْمُزْدَلِفَةَ ، وَالْفَجْرُ حِينَ يَبْزُغُ الْفَجْرُ . قَالَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Ebu İshak, ona Abdurrahman b. Yezid’in şöyle dediğini rivâyet etti: "Abdullah (ra) hac etti. Müzdelife’ye gittik. Müzdelife’ye yatsı ezanı zamanında ya da ona yakın bir vakitte vardık. Bir adama emir vermesi üzerine ezan okuyup kamet getirdi. Sonra akşam namazını kıldı, ondan sonra da iki rekât kıldı, daha sonra akşam yemeğinin getirilmesini istedi. Akşam yemeğini yedi, sonra da –zannederim bir kişiye- emir vermesi üzerine, o da ezan okuyup kamet getirdi, -Amr dedi ki: Ben bu şüphenin Züheyr’den başkasından olduğunu bilmiyorum- sonra yatsı namazını iki rekât olarak kıldı. Fecir çıkınca dedi ki: Nebi (sav) bu vakitte, bu günde ancak bu namazı kılardı. Abdullah dedi ki: Bunlar vakitlerinden başka bir vakitte kılınan iki namazdır. Birisi insanların Müzdelife’ye gelişlerinden sonraki akşam namazıdır, diğeri ise fecrin doğuşu zamanında kılınan sabah namazıdır. (Abdullah b. Mesud): Ben,, Nebi’nin (sav) bunu böyle yaptığını gördüm, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 97, 1/521
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Amr b. Halid el-Harranî (Amr b. Halid b. Ferruh)
Konular:
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, sünnetleri
وَعَنْ عُرْوَةَ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَخْبَرَتْهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى تَمَتُّعِهِ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَتَمَتَّعَ النَّاسُ مَعَهُ بِمِثْلِ الَّذِى أَخْبَرَنِى سَالِمٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10774, B001692
Hadis:
وَعَنْ عُرْوَةَ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَخْبَرَتْهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى تَمَتُّعِهِ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَتَمَتَّعَ النَّاسُ مَعَهُ بِمِثْلِ الَّذِى أَخْبَرَنِى سَالِمٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Urve’nin rivâyetine göre -tıpkı Salim’e İbn Ömer’in (r.anhumâ), onun da Rasulullah’dan (sav) diye rivâyet ettiği gibi- Âişe (r.anhâ), Nebi’nin (sav) umre için girdiği ihramdan, hac için ihrama gireceği güne kadar temettu’ yaptığına dair haber vererek dedi ki: Böylelikle insanlar da onunla birlikte temettu’ haccı yaptı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 104, 1/524
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, sünnetleri
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10778, B001697
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ قَالَ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ حَفْصَةَ رضى الله عنهم قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا شَأْنُ النَّاسِ حَلُّوا وَلَمْ تَحْلِلْ أَنْتَ قَالَ « إِنِّى لَبَّدْتُ رَأْسِى ، وَقَلَّدْتُ هَدْيِى ، فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَحِلَّ مِنَ الْحَجِّ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona İbn Ömer ona da Hafs (r.anhum) şöyle rivayet etmiştir:
Dedim ki: 'Ya Rasulullah (sav), insanların bu durumu nedir? Onlar (umre'den sonra) ihramdan çıktıklar, halbuki sen hala çıkmadın?' O (sav) şöyle buyurdu: "Ben saçlarımı toplayıp yapıştırdım, kurbanıma gerdanlığı taktım. Ben Hacc'ı tamamlayıncaya kadar ihramdan çıkmam."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 107, 1/525
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, sünnetleri
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا أَفْلَحُ بْنُ حُمَيْدٍ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ فَتَلْتُ قَلاَئِدَ هَدْىِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ أَشْعَرَهَا وَقَلَّدَهَا - أَوْ قَلَّدْتُهَا - ثُمَّ بَعَثَ بِهَا إِلَى الْبَيْتِ ، وَأَقَامَ بِالْمَدِينَةِ ، فَمَا حَرُمَ عَلَيْهِ شَىْءٌ كَانَ لَهُ حِلٌّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10780, B001699
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا أَفْلَحُ بْنُ حُمَيْدٍ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ فَتَلْتُ قَلاَئِدَ هَدْىِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ أَشْعَرَهَا وَقَلَّدَهَا - أَوْ قَلَّدْتُهَا - ثُمَّ بَعَثَ بِهَا إِلَى الْبَيْتِ ، وَأَقَامَ بِالْمَدِينَةِ ، فَمَا حَرُمَ عَلَيْهِ شَىْءٌ كَانَ لَهُ حِلٌّ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Eflah b. Humeyd, ona Kasım ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) kurbanlıklarının gerdanlıklarını büktüm. Daha sonra O (sav) kurbanlıkları işaretledi, gerdanlıklarını astı - veya ben astım - ve akabinde Harem'e gönderdi. Kendisi ise Medine'de kaldı. (Bu süre zarfında ihramlı sayılmadığı için) kendisine helal olan hiçbir şey haram değildi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 108, 1/525
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Abdurrahman Eflah b. Sufeyrâ el-Ensarî (Eflah b. Humeyd b. Nâfi')
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, sünnetleri
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهَا أَخْبَرَتْهُ أَنَّ زِيَادَ بْنَ أَبِى سُفْيَانَ كَتَبَ إِلَى عَائِشَةَ - رضى الله عنها - إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ مَنْ أَهْدَى هَدْيًا حَرُمَ عَلَيْهِ مَا يَحْرُمُ عَلَى الْحَاجِّ حَتَّى يُنْحَرَ هَدْيُهُ . قَالَتْ عَمْرَةُ فَقَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - لَيْسَ كَمَا قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ ، أَنَا فَتَلْتُ قَلاَئِدَ هَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدَىَّ ، ثُمَّ قَلَّدَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدَيْهِ ، ثُمَّ بَعَثَ بِهَا مَعَ أَبِى فَلَمْ يَحْرُمْ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ أَحَلَّهُ اللَّهُ حَتَّى نُحِرَ الْهَدْىُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10781, B001700
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهَا أَخْبَرَتْهُ أَنَّ زِيَادَ بْنَ أَبِى سُفْيَانَ كَتَبَ إِلَى عَائِشَةَ - رضى الله عنها - إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ مَنْ أَهْدَى هَدْيًا حَرُمَ عَلَيْهِ مَا يَحْرُمُ عَلَى الْحَاجِّ حَتَّى يُنْحَرَ هَدْيُهُ . قَالَتْ عَمْرَةُ فَقَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - لَيْسَ كَمَا قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ ، أَنَا فَتَلْتُ قَلاَئِدَ هَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدَىَّ ، ثُمَّ قَلَّدَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدَيْهِ ، ثُمَّ بَعَثَ بِهَا مَعَ أَبِى فَلَمْ يَحْرُمْ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ أَحَلَّهُ اللَّهُ حَتَّى نُحِرَ الْهَدْىُ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Amr b. Hazm ona da Amra bt. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
"Ziyad b. Ebu Süfyan, Aişe'ye (r. anha) şöyle bir mektup yazdı: 'Abdullah b. Abbas (ra) 'Kim Mekke'ye kurban gönderirse, kurbanı kesilinceye kadar hacılara yasak olan şeyler, kendisine de yasaktır' diyordu.'" Bunun üzerine Amra (bt. Abdurrahman) şöyle dedi:
"Aişe (bt. Ebu Bekir es-Sıddîk) (r.anha) şöyle cevap verdi: 'Durum (Abdullah) b. Abbas'ın dediği gibi değildir. Ben ellerimle Rasulullah'ın (sav) kurbanlıklarının gerdanlıklarını büktüm. Sonra Rasulullah (sav) kendi elleriyle onları kurbanlıklara asardı, akabinde babam ile onları (Mekke'ye) gönderirdi. Kurbanı kesilinceye kadar dahi Allah'ın (cc) helal kıldığı hiçbir şey Rasulullah'a (sav) (ihramlı olmadığı için) haram olmazdı.' "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 109, 1/525
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ziyad b. Ebu Süfyan es-Sekafi (Ziyad b. Ebu Süfyan b. Harb b. Ümeyye)
3. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
4. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, sünnetleri
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
Sahabe, anlayış farklılıkları
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَتْ سَمِعْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ ، لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ ، فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ ، إِذَا طَافَ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ ، قَالَتْ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ . فَقُلْتُ مَا هَذَا قَالَ نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى فَذَكَرْتُهُ لِلْقَاسِمِ ، فَقَالَ أَتَتْكَ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10859, B001709
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَتْ سَمِعْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ ، لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ ، فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ ، إِذَا طَافَ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ ، قَالَتْ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ . فَقُلْتُ مَا هَذَا قَالَ نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى فَذَكَرْتُهُ لِلْقَاسِمِ ، فَقَالَ أَتَتْكَ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona Abdurrahman kızı Amre, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle demiştir:
Zülkade’nin bitmesine beş gün kala Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Yalnızca hac yapılacağı kanaatinde idik. Mekke’ye yaklaştığımız zaman Rasulullah (sav), beraberinde hediyelik kurbanlık bulunmayan kimselere Beyt’i tavaf edip Safa ile Merve arasında say‘ını yaptıktan sonra ihramdan çıkmalarını emretti. (Âişe) dedi ki: Nahr (kurban bayramı birinci) günü bize sığır eti getirildi, ben: Bu ne? dedim. (Eti getiren kişi): Rasulullah (sav) zevceleri adına kurban kesti, dedi.
Yahya dedi ki: Ben bu hadisi Kasım’a zikredince, o: O kadın (Amre) hadisi tam olduğu şekilde sana rivayet etmiş bulunuyor, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 115, 1/527
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, sünnetleri
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ بِالْمَدِينَةِ أَرْبَعًا ، وَالْعَصْرَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ . وَعَنْ أَيُّوبَ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - ثُمَّ بَاتَ حَتَّى أَصْبَحَ ، فَصَلَّى الصُّبْحَ ، ثُمَّ رَكِبَ رَاحِلَتَهُ حَتَّى إِذَا اسْتَوَتْ بِهِ الْبَيْدَاءَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10865, B001715
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ بِالْمَدِينَةِ أَرْبَعًا ، وَالْعَصْرَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ . وَعَنْ أَيُّوبَ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - ثُمَّ بَاتَ حَتَّى أَصْبَحَ ، فَصَلَّى الصُّبْحَ ، ثُمَّ رَكِبَ رَاحِلَتَهُ حَتَّى إِذَا اسْتَوَتْ بِهِ الْبَيْدَاءَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav) öğle namazını Medine’de dört rekat, ikindi namazını Zulhuleyfe’de iki rekât olarak kıldırdı.
Eyyub’a bir adamın, ona da Enes’in (ra) rivâyete ettiğine göre: Sonra da sabahı edinceye kadar orada geceledi. (Sabah olunca) sabah namazını kıldırdı sonra devesine bindi. Devesi, o sırtında olduğu halde el-Beydâ’da ayağa kalkınca da, bir umre ile bir hac yapmaya niyet ederek telbiye getirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 1715, 1/528
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, sünnetleri