Giriş

Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Malik, ona Nafî', ona Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kiminiz diğerinizin satışı üzerine satış yapmasın. Mallar çarşılara getirilip indirilmeden önce (onları) karşılamayın."


    Öneri Formu
22418 D003436 Ebu Davud, Büyu' (icare), 43

Bize Said b. Amir, ona Saîd [Ebu Arûbe], ona Katâde [b. Diâme], ona Salih Ebu'l-Halil, ona Abdullah b. Haris, ona da Hakim b. Hizam'ın haber verdiğine göre Rasulullah (s.a) şöyle buyurmuştur: "Satıcı ile alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları sürece (alışverişten) vazgeçme hakkına sahiptirler. Eğer doğru söyler ve (şayet bir kusur varsa bunu) açıklarlarsa bu alışverişlerinde bereket bulurlar. Şayet yalan söyler ve var olan bir ayıbı gizlerlerse alışverişlerinde bereket olmaz."


    Öneri Formu
44846 DM002589 Darimi, Buy'u, 15

Bize Ebu'l-Velid [Hişam b. Abdülmelik], ona Şu'be [b. Haccâc], ona da Katâde [b. Diâme] şöyle nakletmiştir: "Satıcı ve alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları sürece bu alışverişten vazgeçme hakkına sahiptirler. Eğer onlar doğru söyler ve (varsa mallarının kusurunu) açıklarlarsa bu alışverişlerinde bereket bulurlar. Lakin yalan söyler ve var olan bir ayıbı gizlerlerse alışverişlerindeki bereket yok olur."


    Öneri Formu
44852 DM002590 Darimi, Buy'u, 15

Bize Leys, ona Ebu’z-Zinâd, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona Harise oğullarından Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî, ona da Zeyd b. Sabit (ra) rivayet etmiştir: "İnsanlar Rasulullah (sav) zamanında (henüz olgunlaşmadan) meyvelerin alım satımını yaparlardı. İnsanlar mahsulleri devşirip, borçlarını ödeme zamanı gelince, bu sefer satın alan, mahsul küflenip kararmış, mahsul hastalanmış, mahsul artık olgunlaşamaz hale gelmiş –bunlar itiraz için ileri sürdükleri hastalıklardı-, derlerdi. Bu hususta, huzuruna getirilen davalar çoğalınca, Rasulullah (sav): Madem böyle yapamıyorsunuz, o halde mahsulün olgunlaşacağı ortaya çıkmadıkça alıp satmayınız' buyurdu." [(Zeyd b. Sabit devamla dedi ki): Bu, Onun bu husustaki davalaşmaların çokluğundan ötürü, istişâre olarak gösterdiği bir yoldu.] [Ayrıca bana Harice b. Zeyd b. Sabit’in haber verdiğine göre Zeyd b. Sabit, Süreyya yıldızı doğup, sararan hurma kızarandan açıkça seçilmedikçe arazisindeki mahsulleri satmazdı. Ebu Abdullah (Buhari) dedi ki: Bunu Ali b. Bahr rivayet etmiştir. Bize Hakkâm, ona Anbese, ona Zekeriyya, ona Ebu’z-Zinâd, ona Urve, ona Sehl, o da Zeyd’den rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
14964 B002193 Buhari, Büyu', 85

Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.


    Öneri Formu
287166 B002718-6 Buhari, Şurût, 4

Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.


    Öneri Formu
287167 B002718-10 Buhari, Şurût, 4

Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar sırtına binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Onun sırtında ailenin yanına kadar var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.


    Öneri Formu
287168 B002718-11 Buhari, Şurût, 4

Bana Ayyaş b. el-Velid, ona Abdüla’lâ, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre, onlar Rasulullah (sav) hayatta iken, götürü usulle (ölçmeden, tartmadan) bir yiyecek maddesi satın alacak olurlarsa, onu kendi evlerine götürüp taşımadan, bulundukları yerde satmaları engellenir ve hatta böyle yapmayanlar dövülür idi.


    Öneri Formu
27165 B006852 Buhari, Hudûd, 42

Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayetine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayetine göre ise: "Medine'ye varıncaya kadar sırtına binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar sırtına binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'e Salim’in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Onun sırtında ailenin yanına kadar var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ'nın ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü’l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine rivayete ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) onu yirmi dinara satın almıştı. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre (Câbir'in Medine'ye kadar) binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.


    Öneri Formu
287170 B002718-13 Buhari, Şurût, 4

Bize Halid b. Mahled, ona Malik, Nafi', ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Şehir dışından mal getirenleri mallarını pazara getirmeden yolda karşılamayın. Alıcısı olmadığınız mala fiyatını yükseltmek için alıcı gibi davranarak fiyat vermeyin!"


    Öneri Formu
44966 DM002609 Darimi, Buy'u, 33