72 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ), ona Rişdîn b. Sa'd, Abdurrahman el-Muhâribî, Ebu Üsâme (Hammâd b. Üsame) ve Cafer b. Avn, onlara İbn En'um; T Bize Ebu Küreyb, ona Süfyan (es-Sevrî), ona İbn En'um, onlara İmran b. Abdülmeâfirî, ona da Abdullah b. Amr, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Borçlu öldüğünde, kıyamet günü bu borç mutlaka kendisinden tahsil edilir. Ancak şu üç sebepten biriyle borçlanan kişi bunun dışındadır: Allah yolunda cihat için gücü tükenip de Allah'ın ve kendisinin düşmanlarına karşı güç toplamak için borçlanan kişi; yanında müslüman biri vefat edip de onu kefenlemek ve defnetmek için borçlanmaktan başka çaresi olmayan kişi; bekarlıktan dolayı Allah'a karşı günah işlemekten korkup da dini konusunda endişelendiği için borçlanıp evlenen kişi. Şüphesiz Allah (cc), kıyamet günü bu kimseler adına onların borçlarını ödeyecektir."
Bize Harun b. İshak, ona el-Muhâribî, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame ve Esved, onlara da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Sizden evlenebilen evlensin. (Evlilik için imkan) bulamayan oruç tutsun. Çünkü (oruç), onun için (şehevi arzuları) baskılayıcıdır.
Bize Hilal b. Ala b. Hilal, ona babası (Ala b. Hilal), ona Ali b. Hâşim, ona el-A'meş, ona Umâre, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Beraberimizde Alkame, Esved ve bir grup olduğu halde Abdullah (b. Mesud'un) yanına girdik, Abdullah bize, özellikle benim için söylediğini düşündüğüm, çünkü onların en küçüğü bendim, bir hadis aktararak Hz. Peygamber'in (sav) “Ey gençler! Sizden evlenebilen evlensin. Zira (evlilik), göz için daha perdeleyici, namus için de daha koruyucudur” buyurduğunu rivayet etti" [Ali (b. Hâşim) şöyle demiştir: el-A'meş'e İbrahim'in hadisi hakkında soruldu. O, İbrahim'in, Alkame'den, onun da Abdullah'tan benzer bir hadis rivayet ettiğini söyleyip Umâre hadisine muvafık olduğunu ifade etti.]
Açıklama: ''قَالَ عَلِىٌّ وَسُئِلَ الأَعْمَشُ عَنْ حَدِيثِ إِبْرَاهِيمَ فَقَالَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ مِثْلَهُ قَالَ نَعَمْ'' ifadesinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Vellevî, Zahîratü'l-'ukbâ, XXI, 120.
Bize Muhammed b. el-Alâ, ona Muaviye, ona el-A'meş, ona Umare, Abdurrahman b. Yezid, ona da Abdullah “Rasulullah (sav) bize "Ey gençler topluluğu! Gücü yeteniniz mutlaka evlensin…" buyurdu” dedi ve hadisin devamını rivayet etti.
Açıklama: rivayetin devamı için N003211 numaralı hadise bakınız.
Bize Abdullah b. Amir b. Zürare, ona Alî b. Müshir, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame b. Kays şöyle demiştir: "Ben, Mina'da Abdullah b. Mes'ud'un beraberinde idim. Hz. Osman onunla özel görüştü. Ben de Abdullah'ın yakınında oturdum. Osman, Ona “Seni genç bir hanımla evlendirsek ya! Belki sana eski günlerindeki (canlılığının ve gençlik gücünün) bir kısmını hatırlatır” dedi. Abdullah, Osman'ın bundan başka bir işi olmadığını görünce, bana eliyle işaret etti, ben de yanlarına vardım. O sırada Abdullah şöyle diyordu: Sen böyle diyorsun ama Rasulullah (sav) “Ey gençler topluluğu! İçinizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek, gözü harama (bakmaktan) daha iyi saklar, iffeti de daha iyi korur. Sizden (evlenmeye) gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kırar” buyurmuştur."
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan, ona el-A'meş, ona Umare b. Umeyr, ona Abdurrahman b. Yezid b. Abdullah, ona da Abdullah “Rasulullah (sav) bize şöyle buyurdu” demiştir: "Ey gençler topluluğu! Kimin evlenmeye gücü yeterse muhakkak nikahlansın. Zira evlilik gözü haramdan muhafaza eder, iffet ve namusu korur. Evlenmeye gücü yetmeyenleriniz ise oruç tutsun. Oruç şehveti azaltır."
Bize Ahmed b. Harb, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona da Alkame şöyle demiştir: "Abdullah b. Mesud ile birlikte Mina'da yürürken Osman'la karşılaştık. Osman da kalkıp onunla yürüyerek konuşmaya başladı ve “Ey Ebu Abdurrahman! Seni genç bir kızla evlendirmemi istemez misin? Belki o kız sana gençliğini hatırlatır” dedi. Abdullah ise şöyle cevap verdi: Sen bana bunu diyorsun ama Rasulullah (sav) bize “Ey Gençler topluluğu, evlenmeye gücü yeten mutlaka evlensin” buyurdu."
Bize Hilal b. Ala b. Hilal, ona babası (Ala b. Hilal), ona Ali b. Hâşim, ona el-A'meş, ona Umâre, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: Beraberimizde Alkame, Esved ve bir grup olduğu halde Abdullah (b. Mesud'un) yanına girdik, Abdullah bize, özellikle benim için söylediğini düşündüğüm, (çünkü onların en küçüğü bendim) bir hadis aktararak Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ey gençler! Sizden evlenebilen evlensin. Zira (evlilik), göz için daha perdeleyici, namus için de daha koruyucudur" [Ali (b. Hâşim) şöyle demiştir: el-A'meş'e İbrahim'in hadisi hakkında soruldu. O, İbrahim'in, Alkame'den, onun da Abdullah'tan benzer bir hadis rivayet ettiğini söyleyip Umâre hadisine muvafık olduğunu ifade etti.]