153 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Süleyman (Ebu Bekir onun Süleyman b. Harb olduğunu söyledi), ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvaf, ona Ebu'z-Zübeyir, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Tufeyl b. Amr ed-Devsî Peygamber (sav)'e gelerek: Yâ Resulullah! korunaklı bir kaleye ve muhafızların yanına gitmek ister misin? dedi. Cabir, cahiliye devrinde Devs'e ait bir kale vardı dedi. Peygamber (sav) buna razı olmadı. Çünkü Allah muhafızlığı Ensara ayırmıştı. Peygamber (sav) Medine'ye hicret edince Tufeyl b. Amr da onun yanına hicret etti. Onunla birlikte kavminden bir kişi de hicret etti. Fakat Medine'de sıkılmışlardı. O zât hastalandı ve sabırsızlık ederek oklarını aldı ve onlarla parmak eklemlerini kesti. Ellerinden akan kan kesilmeyince öldü. Daha sonra Tufeyl b. Amr onu rüyasında gördü. Kılık kıyafeti güzel ama elleri sarılı bir haldeydi. Tufeyl ona: Rabbin sana ne yaptı? diye sordu. O da: Peygamber (sav)'in yanına hicret ettiğim için beni affetti, diye cevap verdi. Tufeyl: Neden ellerini sarılmış görüyorum? deyince: "Bana, senin bozduğun bir şeyi düzeltecek değiliz" dediler, cevabını verdi. Tufeyl bu rüyayı Rasulullâh'a (sav) anlattı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Allah'ım onun ellerini de affet!" diye dua etti.
Açıklama: Câbir b. Abdullah'ın rivayet ettiği, intihar etmiş bir kişiyle ilgili rüyanın Hz. Peygamber'e anlatılması; rüyaya göre elinin sargılı olmasıyla, cezalandırıldığı anlaşılan şahsın bu eksiklikten kurtulması için de Hz. Peygamber'in dua etmiş olması önemlidir. Şahsın affedilmesi, hicret etmesiyle ilişkili görülse bile, intihar ile sonsuza kadar Cehennemlik olma arasındaki ilişkinin doğru olmadığını ortaya koymaktadır.
Bize Muhammed b. Râfî ile Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzâk rivayet etti. İbn Râfî' dedi kî: Bize Abdürrezzak rivayet etti. Ona Ma'mer, ona Zührî, ona da İbn Müseyyeb'in rivayet ettiğine göre ona Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Resulüllah (sav) ile birlikte Huneyn gazvesinde bulunduk. Müslüman olarak bilinen bir adam için: "Bu adam cehennemliktir" buyurdular. Savaş yerine vardığımız zaman o adam gayretle çarpıştı ve yaralandı. Bunun akabinde Yâ Resulâllah, kendisi için "cehennemliktir" dediğin adam bu gün gayretle çarpıştı ve öldü, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): «Cehenneme!» buyurdular. Bazı müslümanların şüpheye düşmesine ramak kalmıştı. Onlar bu hâl üzere iken birden adamın ölmediği ve ağır bir şekilde yaralandığı söylendi. Akşam olunca adam yaraların acısına dayanamayarak kendini öldürdü. Bunu Peygamber (sav)'e haber verdiler. Bunun üzerine: "Allahu ekber. Şehâdet ederim ki ben Allanın kulu ve Resulüyüm" buyurdular. Sonra Bilal'e emir verdi. O da cemaatin içinde: "Müslüman kişiden başkası cennete giremez. Allah bu dinî dilerse fâcir bir adamla da destekler" diye nida etti.
Açıklama: Ebu Hureyre'den Said b. Müseyyeb'in naklettiği bu rivayete göre olay, Huneyn'de geçmektedir. Adamın müslüman olarak bilinmesi ile, Hz. Peygamber'in 'cehennemliktir' sözü, şahsın münafık olma ihtimalini hatıra getirmektedir. 'Allah facir bir kimseye de bu dini destekletir' beyanı da bu ihtimali desteklemektedir. Bu rivayette şahsın kimliği hakkında bir bilgi verilmemektedir. Rivayetlerin bir grubunda olay mahalli olarak Hayber, diğer grubunda ise Huneyn olarak farklı yer isimleri verilse de doğrusunun Hayber olduğu belirtilmektedir. Söz konusu şahsın da Ebu'l-Fendak lakablı Kuzman et-Tıfrî (Zafrî) olduğu kaydedilmiştir. Kuzman müslümanların karargahında Hz. Peygamber'in cadırına gelmiş, ayrıldıktan sonra Hz. Peygamber ashabına "Cehennemlik birini görmek isteyen bu adama baksın' buyurmuştur.Hz. Peygamber'e bu sözü söyleten nedeni bilmiyoruz. Müslüman olduğu bilgisi ve savaşta meydana atılması, arka plan bilgisine sahip olmayan müslümanlar arasında bir şaşkınlık oluşturmuştur. Yaralanıp da acıya dayanamayarak intihar etmesi üzerine, Hz. Peygamber'in 'Cehennemliktir' sözü ile intihar arasından bir ilişki kurulmasına neden olmuştur. Rivayetin başka bir formunda da ebedi olarak cehennemde kalacağı vurgusu öne çıkarılmıştır. Ancak Hz. Peygamber'in Cehennemlik sözü ile şahsın münafık olması dolayısıyla ebedi cehennemlik addedilmesi son derece insicamlı ve tutarlı bir yorumdur.
Bize İshak b. İbrahim, İshak b. Mansur ve Abdülvâris b. Abdüssamed hepsi Abdussamed b. Abdülvaris'ten, ona Şu'be, ona Eyyüb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk el-Ensârî rivayet etmiştir. (T) Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Sevrî, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. ed-Dahhâk Hz. Peygamber (sav)'den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan yere kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim kendini bir şeyle öldürürse Allah o kişiye cehennem ateşinde o şeyle azap eder." Süfyan'ın hadisi bu şekildedir. Şu'be'nin rivayetine göre ise Rasulüllah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan olarak yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Ve her kim kendini bir şeyle keserek öldürürse, kıymet gününde de o şeyle kesilir."
Açıklama: Başka bir dine mensup olma iddiası, şaka ya da yalan bile olsa, mazur görülmemiş hatta iddiasının gerçek olarak kabul edileceği vurgulanmıştır.
Bize İshak b. İbrahim, İshak b. Mansur ve Abdülvâris b. Abdüssamed hepsi Abdussamed b. Abdülvaris'ten, ona Şu'be, ona Eyyüb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk el-Ensârî rivayet etmiştir. (T) Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Sevrî, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. ed-Dahhâk Hz. Peygamber (sav)'den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan yere kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim kendini bir şeyle öldürürse Allah o kişiye cehennem ateşinde o şeyle azap eder." Süfyan'ın hadisi bu şekildedir. Şu'be'nin rivayetine göre ise Rasulüllah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan olarak yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Ve her kim kendini bir şeyle keserek öldürürse, kıymet gününde de o şeyle kesilir."
Açıklama: Hz. Peygamber'in vefat ettiği dönemde takriben 8 yaşlarında bir çocuk olan Sabit b. Dahhak'tan (R66) gelen rivayet grubunda, islam'dan başka bir dine mensup olma iddiasıyla yalan yere yemin edenin gerçekte öyle olduğu vurgusu yapılmış; intihar edenin de kıyamet gününde aynı şekilde cezalandırılacağı beyan edilmiştir. Ancak 'kasten' ifadesiyle bilinçsizce dilden dökülen beyanlar hükmün dışında tutulurken, 'sonsuza kadar' gibi bir zaman vurgusunun olmaması dikkat çekicidir.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir rivayet etti. (T) Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser rivayet etti. (T) Bana Yâhyâ b. Habib el-Hârsi ona Hâlid yânî İbnü'l-Hâris, ona Şu'be rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. Şu'be'nin Süleyman'dan rivayetinde: «Zekvân'dan dinledim» ibaresi vardır.
Açıklama: مَنَ قَتَلَ نَفْسَهُ hadisinin farklı senedlerle geldiğinin vurgulanması, zikredilen metnin güvenilirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Müslim'in çoğunlukla kullandığı bu yöntem dikkat çekicidir. Farklı olan senedi verdikten sonra metin için "benzeri" ifadesiyle tekrardan da kaçınmıştır.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir rivayet etti. (T) Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser rivayet etti. (T) Bana Yâhyâ b. Habib el-Hârsi ona Hâlid yânî İbnü'l-Hâris, ona Şu'be rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. Şu'be'nin Süleyman'dan rivayetinde: «Zekvân'dan dinledim» ibaresi vardır.
Açıklama: Farklı tariklerle aynı rivayetin gelmiş olması, rivayetin toplumsal kabul gördüğünü ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber'in namazını kılmaması da dikkate alındığında, irtidatla karıştırılacak kadar ötelenen bir eylem olarak değerlendirilmiştir.
Bize İshak b. İbrahim, İshak b. Mansur ve Abdülvâris b. Abdüssamed hepsi Abdussamed b. Abdülvaris'ten, ona Şu'be, ona Eyyüb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk el-Ensârî rivayet etmiştir. (T) Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Sevrî, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. ed-Dahhâk Hz. Peygamber (sav)'den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan yere kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim kendini bir şeyle öldürürse Allah o kişiye cehennem ateşinde o şeyle azap eder." Süfyan'ın hadisi bu şekildedir. Şu'be'nin rivayetine göre ise Rasulüllah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan olarak yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Ve her kim kendini bir şeyle keserek öldürürse, kıymet gününde de o şeyle kesilir."
Açıklama: Rivayetin iki varyantını 'müteammiden/bilerek' ifadesi farklılaştırmaktadır. Hadisle kastedilenin yanlış anlaşılmaması için ilave edilen bir yorum olduğu anlaşılmaktadır. Zira müslüman olduğunu söyleyen birinin küfre nispeti, çok ağır bir vebal içermektedir.
Bize Şebab b. Salih Vasıtta, ona Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Ebu Kılabe, ona Sabit b. Dahhak Rasulullah'tan rivâyet etti: "İslamdan başka bir dinden olduğuna dair bilerek yalan yere yemin eden kişi, dediği gibidir. Kendisini bir şeyle öldürene aynı şeyle cehennem ateşinde azap edilir."
Bize Ömer b. Muhammed el-Hemdânî, ona İsa b. Hammad, ona Leys, ona İbn Aclân, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre Resulullah (s.a.v.)den rivâyet etti: "Dünyada kendini boğarak öldüren, cehennemde de kendini boğar. Kendini (bıçak gibi) bir şey saplayarak öldüren, cehennemde de kendine o şeyi saplar. Bir yerden kendini atarak öldüren kimse, cehennemde de kendini bir yerden atar."
Bize Yahya b. Said, ona Hişam ve Yezid, ona Hişam rivayet etti. (T) Bize Yahya, ona Ebu Kılâbe, ona Sâbit b. ed-Dahhâk'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Mümine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Kim dünyada bir şeyle canına kıyarsa kıyamette onunla kendisine azap edilir. Müslümana sahip olmadığı şeyde adak yoktur. Her kim bir mümine küfür isnat ederse onu öldürmüş gibidir. Her kim yalan yere İslam dışındaki bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o söylediği gibidir."