616 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Osman, ona Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona Atâ, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Allah Teala şöyle buyurmuştur: Her kim benim (veli) bir kuluma düşmanlık ederse, ben de ona savaş ilan ederim. Kulum bana, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle yaklaşamaz. Kulum bana nafile ibadetlerle de yaklaşmaya devam eder. Nihayet ben onu severim. Ben kulumu sevince de onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey isterse veririm. Bana sığınmak isteyince de muhakkak onu korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mümin kulumun ruhunu almadaki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem."
Açıklama: Allah'ı seviyarsanız ayetiyle birlikte değerlendirilmelidir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren yakın anlamlı kısım şöyledir: فاذا احببة كنت سمعه وبصره ولسانه
Bize Hakem b. Nâfi, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d, ona da Sa’d b. Ebu Vakkas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz sen, Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalara, (hatta yemek yerken) eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar mükâfatını alacaksın."
Bana Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz şöyle söylemiştir: Ben Nebi'nin (sav) terkisine (binekte arkasına) binmiştim. Rasulullah (sav): "Ey Muaz" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. Sonra aynı sözü üç kez söyledi. "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin? Ona kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir süre yol aldı ve "Ey Muaz!" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. O, "Bunu yerine getirdiklerinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin? Onlara azap etmemesidir." buyurdu. Bize Hudbe, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz bu hadisi rivayet etti.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Ebu Hasîn ve Eş'as b. Süleym, onlara Esved b. Hilal, ona da Muaz b. Cebel'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?" Bunun üzerine Muaz, 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'a kulluk etmeleri ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu ve "Peki, (bunu yaptıkları zaman) onların Allah üzerindeki hakkı nedir?" dedi. O da "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Onlara azap etmemesi" buyurdu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah şöyle buyurmuştur: Ben kulumun beni zannetiği gibiyim. (Ona öyle muamele ederim)."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muâviye, onlara Âsım, ona da Ebu Osman, Ebu Musa’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik. İnsanlar sesli tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav): "Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne bir sağıra; ne de uzakta olan birine dua ediyorsunuz! Muhakkak sizinle beraber olan; sizi işiten, size yakın olan bir zâta dua ediyorsunuz" buyurdu. Ebu Musa: Ben O'nun arkasındaydım ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: "Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. Ben: Evet, Ey Allah’ın Resulü! dedim. "Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!" buyurdular.
Bana Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz şöyle söylemiştir: Ben Nebi'nin (sav) terkisine (binekte arkasına) binmiştim. Rasulullah (sav): "Ey Muaz" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. Sonra aynı sözü üç kez söyledi. "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin? Ona kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir süre yol aldı ve "Ey Muaz!" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. O, "Bunu yerine getirdiklerinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin? Onlara azap etmemesidir." buyurdu. Bize Hudbe, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz bu hadisi rivayet etti.
Bize Yezîd, ona Nâfi b. Ömer, ona Bişr b. Asım b. Süfyân, ona Babası (Asım b. Süfyân), ona da Abdullah b. Amr Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ağzındaki otu dili ile döndürmeye çabalayan sığır gibi ağzında kelimeleri dolandıran (laf kalabalığı yaparak) süslü konuşan kimseden Allah (ac) hoşlanmaz."
Açıklama: Hadis sahih isnadı da kavîdir.
Açıklama: inkıtadan dolayı zayıftır.mütabileriyle sahihtir.