79 Kayıt Bulundu.
Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım! Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki guruptan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır?"
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Osman (en-Nehdî), ona da Übey b. Ka'b şöyle rivayet etmiştir: Bir adam vardı. Medinelilerden namaz kılıp evi mescide daha fazla uzak olan bu adamdan başkasını bilmiyordum. Bu adam namazları mescitte (kılıp) hiç kaçırmazdı. Ona sıcakta ve karanlıkta bineceğin bir eşek satın alsan (da mescide onunla gelsen)! dedim. O ise, evimin mescidin yanında olmasını istemem dedi. Vaziyet Hz. Peygamber (sav) intikal etti(ğinde) ona bu sözünü sordu. O da ya Rasulullah, mescide gelişimin ve döndüğümde aileme gidişim (sevap olarak) yazılmasını istedim, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah, tüm bunları sana verdi. Allah, halisane duygularla istediğin ne varsa hepsini de sana verdi"
(Enes b. Nadr'ın) dediğine göre, Rübeyy isimli kardeşi, bir kadının arka dişini kırdı, Rasulullah (sav) da kısas uygulanmasını emretti. Bunun üzerine Enes “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen (Allah'a) yemin olsun ki, onun dişi kırılmaz” dedi. (Daha sonra kadının yakınları) diyete rıza gösterip kısastan vazgeçtiler. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurdu: "Allah'ın öyle kulları vardır ki, Allah adına yemin etseler Cenâb-ı Hak onların yeminini boşa çıkarmaz."
Bize Humeyd b. Mes’ade ve İsmail b. Mesud, onlara Bişr, ona Humeyd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’in zikrettiğine göre halası, bir kız çocuğunun ön dişini kırmıştı. Rasulullah (sav) da kısas yapılmasına hükmetti. Kardeşi Enes b. Nadr “falanca kızın ön dişi kırıldı diye mi, hayır seni hak ile gönderene yemin ederim ki filanca kızın da ön dişi kırılmayacaktır” dedi. Daha öncesinde, dişi kırılan o küçük kızın ailesine, ya affetmelerini ya da diyeti kabul etmelerini istemişlerdi. Ancak halasının kardeşi ve Enes’in Uhud’da şehit düşen amcası yemin edince onlar da affetmeye razı oldular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah’ın kulları arasından, Allah’a yemin ile and verecek olsa, Allah’ın da yeminini doğru çıkartacağı kimseler vardır" buyurdu.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şube (b. Haccac), ona Süleyman (b. Mihran el-A'meş), ona Müslim (b. Ebu Abdullah) el-Betîn, ona Sa'd b. Cübeyr, ona da (Abdullah) b. Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: Zilhiccenin şu ilk on günü yapılan ibadetten daha hayırlı bir amel yoktur. Hz. Peygamber'e (sav) Allah yolunda cihad da mı değil? diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Allah yolunda cihad da (bu on gündeki amele denk) değil. Ancak kişi canı ve malını ortaya koyarak cihada çıkar da sonra bunlardan hiçbiriyle geri dönmezse o hariç.
Bize Humeyd b. Mes’ade ve İsmail b. Mesud, onlara Bişr, ona Humeyd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’in zikrettiğine göre halası, bir kız çocuğunun ön dişini kırmıştı. Rasulullah (sav) da kısas yapılmasına hükmetti. Kardeşi Enes b. Nadr “falanca kızın ön dişi kırıldı diye mi, hayır seni hak ile gönderene yemin ederim ki filanca kızın da ön dişi kırılmayacaktır” dedi. Daha öncesinde, dişi kırılan o küçük kızın ailesine, ya affetmelerini ya da diyeti kabul etmelerini istemişlerdi. Ancak halasının kardeşi ve Enes’in Uhud’da şehit düşen amcası yemin edince onlar da affetmeye razı oldular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah’ın kulları arasından, Allah’a yemin ile and verecek olsa, Allah’ın da yeminini doğru çıkartacağı kimseler vardır" buyurdu.
(Enes b. Nadr'ın) dediğine göre, Rübeyy isimli kardeşi, bir kadının arka dişini kırdı, Rasulullah (sav) da kısas uygulanmasını emretti. Bunun üzerine Enes “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen (Allah'a) yemin olsun ki, onun dişi kırılmaz” dedi. (Daha sonra kadının yakınları) diyete rıza gösterip kısastan vazgeçtiler. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurdu: "Allah'ın öyle kulları vardır ki, Allah adına yemin etseler Cenâb-ı Hak onların yeminini boşa çıkarmaz."