Öneri Formu
Hadis Id, No:
10461, T000168
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا عَوْفٌ قَالَ أَحْمَدُ وَحَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ هُوَ الْمُهَلَّبِىُّ وَإِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ جَمِيعًا عَنْ عَوْفٍ عَنْ سَيَّارِ بْنِ سَلاَمَةَ هُوَ أَبُو الْمِنْهَالِ الرِّيَاحِىُّ عَنْ أَبِى بَرْزَةَ قَالَ «كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَكْرَهُ النَّوْمَ قَبْلَ الْعِشَاءِ وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا» . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَائِشَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَأَنَسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى بَرْزَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ كَرِهَ أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ النَّوْمَ قَبْلَ صَلاَةِ الْعِشَاءِ وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا وَرَخَّصَ فِى ذَلِكَ بَعْضُهُمْ . وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَكْثَرُ الأَحَادِيثِ عَلَى الْكَرَاهِيَةِ . وَرَخَّصَ بَعْضُهُمْ فِى النَّوْمِ قَبْلَ صَلاَةِ الْعِشَاءِ فِى رَمَضَانَ . و سيار بن سلامة هو أبو المنهال الرياحى.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Hüşeym, ona Avf rivayet etmiştir. Ahmed şöyle demiştir: Bize Abbâd b. Abbâd -el-Mühellebî- ve İsmail b. Uleyye, onlara Avf, ona Seyyâr b. Selâme -Ebu'l-Minhâl er-Riyâhî- rivayet ettiğine göre Ebû Berze (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) yatsıdan önce uyumayı, yatsıdan sonra da konuşmayı sevmezdi."
Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Hz. Âişe (r.anha), Abdullah b. Mesûd (ra), Enes'ten (ra) de rivayet edilmiştir. Ebû İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Ebû Berze hadisi hasen-sahîhtir. İlim adamlarının çoğu yatsı namazından önce uyumayı ve yatsı namazından sonra konuşmayı kerih görmektedirler. Bazıları buna ruhsat vermişlerdir.
Abdullah b. el-Mübârek şöyle demiştir: Bu konudaki hadislerin çoğu bunların mekruhluğu hakkındadır.
Bazı alimler Ramazan'da yatsıdan önce uyumaya ruhsat vermiştir.
Senetteki Seyyâr b. Selâme, Ebu'l-Minhâl er-Riyâhî'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 11, 1/312
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ebu Minhal Seyyar b. Selame er-Riyâhi (Seyyar b. Selame)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
KTB, ADAB
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Uyku, uykunun mekruh olduğu vakitler
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ مَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم جَمَعَ بَيْنَ صَلاَتَيْنِ إِلاَّ بِجَمْعٍ وَصَلَّى الصُّبْحَ يَوْمَئِذٍ قَبْلَ وَقْتِهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22393, N000609
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ مَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم جَمَعَ بَيْنَ صَلاَتَيْنِ إِلاَّ بِجَمْعٍ وَصَلَّى الصُّبْحَ يَوْمَئِذٍ قَبْلَ وَقْتِهَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona el-A‘meş, ona Umâre, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Müzdelife dışında Nebi’nin (sav) iki namazı bir arada (cem‘ ederek) kıldığını görmedim. Hem de o gün sabah namazını vaktinden önce kılmıştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 49, /2126
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede
Hac, namazların cem'i
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, vakti
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22281, N000526
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍحَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا عَوْفٌ قَالَ حَدَّثَنِى سَيَّارُ بْنُ سَلاَمَةَ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى أَبِى بَرْزَةَ فَسَأَلَهُ أَبِى كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الْمَكْتُوبَةَ قَالَ كَانَ يُصَلِّى الْهَجِيرَ الَّتِى تَدْعُونَهَا الأُولَى حِينَ تَدْحَضُ الشَّمْسُ وَكَانَ يُصَلِّى الْعَصْرَ حِينَ يَرْجِعُ أَحَدُنَا إِلَى رَحْلِهِ فِى أَقْصَى الْمَدِينَةِ وَالشَّمْسُ حَيَّةٌ وَنَسِيتُ مَا قَالَ فِى الْمَغْرِبِ وَكَانَ يَسْتَحِبُّ أَنْ يُؤَخِّرَ الْعِشَاءَ الَّتِى تَدْعُونَهَا الْعَتَمَةَ وَكَانَ يَكْرَهُ النَّوْمَ قَبْلَهَا وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا وَكَانَ يَنْفَتِلُ مِنْ صَلاَةِ الْغَدَاةِ حِينَ يَعْرِفُ الرَّجُلُ جَلِيسَهُ وَكَانَ يَقْرَأُ بِالسِّتِّينَ إِلَى الْمِائَةِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya, ona Avf, ona Seyyâr b. Selâme (ra) şöyle nakletmiştir. Ebû Berze'nin yanına girmiştim. Babam ona Rasulullah'ın (sav) farz namazlarını nasıl kıldığını sordu. Ebû Berze şöyle cevap verdi: "Rasulullah (sav) ilk namaz dediğiniz öğle namazını güneş tepeden hafifçe kaydığında kılardı. İkindi namazını kıldıktan sonra birimiz Medîne'nin en uzağına gidip geri dönerdi ve güneş hala canlı olurdu." Akşam namazı hakkında ne söylediğini unuttum. Sizin ateme adını verdiğiniz yatsı namazını geç vakitte kılmaktan hoşlanırdı. Yatsı namazından önce uyumayı, namazı kıldıktan sonra konuşmayı sevmezdi. Sabah namazını kıldığında kişi yanında oturan kimsenin yüzünü görüp tanıyabilecek kadar ortalık ağarmış olurdu. Sabah namazında altmış ile yüz ayet arası okurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 16, /2121
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ebu Minhal Seyyar b. Selame er-Riyâhi (Seyyar b. Selame)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
KTB, ADAB
Namaz, kıraat
Namaz, vakti
Uyku, uykunun mekruh olduğu vakitler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273615, DM001243-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ فَأَبْرِدُوا بِالصَّلاَةِ ، فَإِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ ». قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : هَذَا عِنْدِى عَلَى التَّأْخِيرِ إِذَا تَأَذَّوْا بِالْحَرِّ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih, ona el-Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sıcak şiddetlendiğinde namazı serin vakte bırakınız. Çünkü şüphesiz sıcağın şiddetlenmesi cehennemin kaynamasındandır.”
Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Bu benim kanaatime göre sıcaktan dolayı rahatsız oldukları vakit (öğle namazının) geciktirilmesi anlamındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 14, 2/771
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22286, N000531
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ عَوْفٍ عَنْ سَيَّارِ بْنِ سَلاَمَةَ قَالَ دَخَلْتُ أَنَا وَأَبِى عَلَى أَبِى بَرْزَةَ الأَسْلَمِىِّ فَقَالَ لَهُ أَبِى أَخْبِرْنَا كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الْمَكْتُوبَةَ قَالَ كَانَ يُصَلِّى الْهَجِيرَ الَّتِى تَدْعُونَهَا الأُولَى حِينَ تَدْحَضُ الشَّمْسُ وَكَانَ يُصَلِّى الْعَصْرَ ثُمَّ يَرْجِعُ أَحَدُنَا إِلَى رَحْلِهِ فِى أَقْصَى الْمَدِينَةِ وَالشَّمْسُ حَيَّةٌ قَالَ وَنَسِيتُ مَا قَالَ فِى الْمَغْرِبِ قَالَ وَكَانَ يَسْتَحِبُّ أَنْ تُؤَخَّرَ صَلاَةُ الْعِشَاءِ الَّتِى تَدْعُونَهَا الْعَتَمَةَ قَالَ وَكَانَ يَكْرَهُ النَّوْمَ قَبْلَهَا وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا وَكَانَ يَنْفَتِلُ مِنْ صَلاَةِ الْغَدَاةِ حِينَ يَعْرِفُ الرَّجُلُ جَلِيسَهُ وَكَانَ يَقْرَأُ بِالسِّتِّينَ إِلَى الْمِائَةِ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Avf rivayet ettiğine göre Seyyâr b. Selâme (ra) şöyle demiştir: Babamla birlikte Ebû Berze el-Eslemî'nin yanına girmiştik. Babam ona "Bize Rasululllah'ın (sav) farz namazları nasıl kıldığını anlatır mısın?" diye sordu. Ebû Berze şöyle dedi: "İlk namaz dediğiniz öğle namazını güneş tepeden meylettiği zaman kılardı. İkindi namazını kıldığında birimiz Medîne'nin en uzak yerine gidip geri dönerdik de güneş hala canlılığını korurdu." Ravî şöyle dedi: Akşam namazı hakkında ne dediğini unuttum. Ebû Berze şöyle devam etti: "Sizin ateme dediğiniz yatsı namazını geç kılmayı severdi. Yatsıdan önce uyumaktan, yatsıdan sonra da konuşmaktan hoşlanmazdı. Sabah namazını bir kişi yanında oturan kişiyi tanıyacağı kadar aydınlık olunca kılardı. Altmış ile yüz ayet arasında okurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 20, /2121
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ebu Minhal Seyyar b. Selame er-Riyâhi (Seyyar b. Selame)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
KTB, ADAB
Namaz, vakti
Uyku, uykunun mekruh olduğu vakitler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275961, İM000667-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ وَأَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ الأَزْرَقُ أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ ح وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ عَنْ وَقْتِ الصَّلاَةِ فَقَالَ « صَلِّ مَعَنَا هَذَيْنِ الْيَوْمَيْنِ » . فَلَمَّا زَالَتِ الشَّمْسُ أَمَرَ بِلاَلاً فَأَذَّنَ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الظُّهْرَ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ بَيْضَاءُ نَقِيَّةٌ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْمَغْرِبَ حِينَ غَابَتِ الشَّمْسُ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْعِشَاءَ حِينَ غَابَ الشَّفَقُ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْفَجْرَ حِينَ طَلَعَ الْفَجْرُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ الْيَوْمِ الثَّانِى أَمَرَهُ فَأَذَّنَ الظُّهْرَ فَأَبْرَدَ بِهَا وَأَنْعَمَ أَنْ يُبْرِدَ بِهَا ثُمَّ صَلَّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ أَخَّرَهَا فَوْقَ الَّذِى كَانَ وَصَلَّى الْمَغْرِبَ قَبْلَ أَنْ يَغِيبَ الشَّفَقُ وَصَلَّى الْعِشَاءَ بَعْدَمَا ذَهَبَ ثُلُثُ اللَّيْلِ وَصَلَّى الْفَجْرَ فَأَسْفَرَ بِهَا ثُمَّ قَالَ « أَيْنَ السَّائِلُ عَنْ وَقْتِ الصَّلاَةِ » . فَقَالَ الرَّجُلُ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « وَقْتُ صَلاَتِكُمْ بَيْنَ مَا رَأَيْتُمْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Sabbâh ve Ahmed b. Sinan, onlara İshak b. Yusuf el-Ezrak, ona Süfyan rivayet etti; (T) Yine Bize Ali b. Meymun er-Rakkî, ona Mahled b. Yezid, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam Nebi’ye (sav) gelip, ona namaz vaktine dair soru sordu. O: “Şu iki gün bizimle birlikte namaz kıl” buyurdu. Güneş zevale erdikten sonra Bilâl’e verdiği emir üzerine ezan okudu, sonra yine ona emir vermesi üzerine öğle namazı için kamet getirdi. Sonra ona verdiği emir üzerine güneş yüksekte beyaz ve parlak iken ikindi namazı için kamet getirdi. Sonra ona emir vererek güneş batınca akşam namazı için kamet getirdi, sonra ona verdiği emir ile şafak kaybolunca yatsı için kamet getirdi. Fecir doğduğunda da ona verdiği emir üzerine sabah namazı için kamet getirdi. Ertesi gün ise ona verdiği emir ile öğle ezanını okudu ve namazı serin vakte bıraktı, hem de ortalık iyice serinleyinceye kadar. Daha sonra güneş yüksekte iken fakat önceki (güne) göre daha geciktirerek ikindi namazını kıldırdı. Akşam namazını da şafak kaybolmadan kıldırdı. Gecenin üçte biri geçtikten sonra yatsı namazını kıldırdı. Sabah namazını da ortalık iyice aydınlandıktan sonra kıldırdı. Daha sonra: “Namaz vakitlerini soran kişi nerede?” buyurdu. Adam: O bendim, ey Allah’ın Rasulü dedi. Rasulullah (sav): “İşte, namaz (lar)ınızın vakti bu gördüğünüz vakitler arasındadır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 1, /115
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Muhammed İshak b. Yusuf el-Ezrak (İshak b. Yusuf b. Mirdas)
6. Muhammed b. Sabbah el-Cürcerâî (Muhammed b. Sabbah b. Süfyan b. Ebu Süfyan)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275962, İM000667-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ وَأَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ الأَزْرَقُ أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ ح وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ عَنْ وَقْتِ الصَّلاَةِ فَقَالَ « صَلِّ مَعَنَا هَذَيْنِ الْيَوْمَيْنِ » . فَلَمَّا زَالَتِ الشَّمْسُ أَمَرَ بِلاَلاً فَأَذَّنَ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الظُّهْرَ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ بَيْضَاءُ نَقِيَّةٌ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْمَغْرِبَ حِينَ غَابَتِ الشَّمْسُ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْعِشَاءَ حِينَ غَابَ الشَّفَقُ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ الْفَجْرَ حِينَ طَلَعَ الْفَجْرُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ الْيَوْمِ الثَّانِى أَمَرَهُ فَأَذَّنَ الظُّهْرَ فَأَبْرَدَ بِهَا وَأَنْعَمَ أَنْ يُبْرِدَ بِهَا ثُمَّ صَلَّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ أَخَّرَهَا فَوْقَ الَّذِى كَانَ وَصَلَّى الْمَغْرِبَ قَبْلَ أَنْ يَغِيبَ الشَّفَقُ وَصَلَّى الْعِشَاءَ بَعْدَمَا ذَهَبَ ثُلُثُ اللَّيْلِ وَصَلَّى الْفَجْرَ فَأَسْفَرَ بِهَا ثُمَّ قَالَ « أَيْنَ السَّائِلُ عَنْ وَقْتِ الصَّلاَةِ » . فَقَالَ الرَّجُلُ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « وَقْتُ صَلاَتِكُمْ بَيْنَ مَا رَأَيْتُمْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Sabbâh ve Ahmed b. Sinan, onlara İshak b. Yusuf el-Ezrak, ona Süfyan rivayet etti; (T) Yine Bize Ali b. Meymun er-Rakkî, ona Mahled b. Yezid, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam Nebi’ye (sav) gelip, ona namaz vaktine dair soru sordu. O: “Şu iki gün bizimle birlikte namaz kıl” buyurdu. Güneş zevale erdikten sonra Bilâl’e verdiği emir üzerine ezan okudu, sonra yine ona emir vermesi üzerine öğle namazı için kamet getirdi. Sonra ona verdiği emir üzerine güneş yüksekte beyaz ve parlak iken ikindi namazı için kamet getirdi. Sonra ona emir vererek güneş batınca akşam namazı için kamet getirdi, sonra ona verdiği emir ile şafak kaybolunca yatsı için kamet getirdi. Fecir doğduğunda da ona verdiği emir üzerine sabah namazı için kamet getirdi. Ertesi gün ise ona verdiği emir ile öğle ezanını okudu ve namazı serin vakte bıraktı, hem de ortalık iyice serinleyinceye kadar. Daha sonra güneş yüksekte iken fakat önceki (güne) göre daha geciktirerek ikindi namazını kıldırdı. Akşam namazını da şafak kaybolmadan kıldırdı. Gecenin üçte biri geçtikten sonra yatsı namazını kıldırdı. Sabah namazını da ortalık iyice aydınlandıktan sonra kıldırdı. Daha sonra: “Namaz vakitlerini soran kişi nerede?” buyurdu. Adam: O bendim, ey Allah’ın Rasulü dedi. Rasulullah (sav): “İşte, namaz (lar)ınızın vakti bu gördüğünüz vakitler arasındadır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 1, /115
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Yahya Mahled b. Yezid el-Harranî (Mahled b. Yezid)
6. Ebu Hasan Ali b. Meymun el-Attar (Ali b. Meymun)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280716, T000153-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ قَالَ وَحَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ « إِنْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُصَلِّى الصُّبْحَ فَيَنْصَرِفُ النِّسَاءُ قَالَ الأَنْصَارِىُّ فَيَمُرُّ النِّسَاءُ مُتَلَفِّفَاتٍ بِمُرُوطِهِنَّ مَا يُعْرَفْنَ مِنَ الْغَلَسِ » . وَقَالَ قُتَيْبَةُ مُتَلَفِّعَاتٍ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَأَنَسٍ وَقَيْلَةَ بِنْتِ مَخْرَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَائِشَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَاهُ الزُّهْرِىُّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ نَحْوَهُ . وَهُوَ الَّذِى اخْتَارَهُ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَمَنْ بَعْدَهُمْ مِنَ التَّابِعِينَ. وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ يَسْتَحِبُّونَ التَّغْلِيسَ بِصَلاَةِ الْفَجْرِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Malik b. Enes; (T) Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona Amra, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), sabah namazını kılardı da kadınlar örtülerine bürünmüş vaziyette geçer giderlerdi ve karanlıktan dolayı onları kimse tanımazdı.
(Hadisin râvilerinden) Kuteybe, ''مُتَلَفِّفَاتٍ'' kelimesi yerine ''مُتَلَفِّعَاتٍ'' kelimesini zikretmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer, Enes ve Kayle bt. Mahrame'den de hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Aişe'nin hadisi hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisin benzerini Zührî, Urve'den, o da Aişe'den rivayet etmiştir: (Sabah namazını ğaleste, yani karanlık vakitte kılmayı) Nebî (sav)'nin ashabından ilim ehli pek çok kimse benimsemiştir. Ebu Bekir, Ömer ve onlardan sonra gelen tâbiîn (neslinden) alimler bunlardandır. Şâfiî, Ahmed ve İshak (gibi isimler de) bu görüşte olup sabah namazını karanlık vakitte kılmayı müstehab saymışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 2, 1/287
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280717, T000157-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ فَأَبْرِدُوا عَنِ الصَّلاَةِ فَإِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَأَبِى ذَرٍّ وَابْنِ عُمَرَ وَالْمُغِيرَةِ وَالْقَاسِمِ بْنِ صَفْوَانَ عَنْ أَبِيهِ وَأَبِى مُوسَى وَابْنِ عَبَّاسٍ وَأَنَسٍ . قَالَ وَرُوِىَ عَنْ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدِ اخْتَارَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ تَأْخِيرَ صَلاَةِ الظُّهْرِ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ. وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . قَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا الإِبْرَادُ بِصَلاَةِ الظُّهْرِ إِذَا كَانَ مَسْجِدًا يَنْتَابُ أَهْلُهُ مِنَ الْبُعْدِ فَأَمَّا الْمُصَلِّى وَحْدَهُ وَالَّذِى يُصَلِّى فِى مَسْجِدِ قَوْمِهِ فَالَّذِى أُحِبُّ لَهُ أَنْ لاَ يُؤَخِّرَ الصَّلاَةَ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَمَعْنَى مَنْ ذَهَبَ إِلَى تَأْخِيرِ الظُّهْرِ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ هُوَ أَوْلَى وَأَشْبَهُ بِالاِتِّبَاعِ. وَأَمَّا مَا ذَهَبَ إِلَيْهِ الشَّافِعِىُّ أَنَّ الرُّخْصَةَ لِمَنْ يَنْتَابُ مِنَ الْبُعْدِ وَالْمَشَقَّةِ عَلَى النَّاسِ فَإِنَّ فِى حَدِيثِ أَبِى ذَرٍّ مَا يَدُلُّ عَلَى خِلاَفِ مَا قَالَ الشَّافِعِىُّ . قَالَ أَبُو ذَرٍّ : كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَأَذَّنَ بِلاَلٌ بِصَلاَةِ الظُّهْرِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا بِلاَلُ أَبْرِدْ ثُمَّ أَبْرِدْ » . فَلَوْ كَانَ الأَمْرُ عَلَى مَا ذَهَبَ إِلَيْهِ الشَّافِعِىُّ لَمْ يَكُنْ لِلإِبْرَادِ فِى ذَلِكَ الْوَقْتِ مَعْنًى لاِجْتِمَاعِهِمْ فِى السَّفَرِ وَكَانُوا لاَ يَحْتَاجُونَ أَنْ يَنْتَابُوا مِنَ الْبُعْدِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sıcak şiddetlendiğinde (öğle) namazını serinliğe bırakın. Çünkü sıcaklığın şiddeti cehennemin kaynamasındandır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said'den, Ebu Zer'den, İbn Ömer'den, Muğîre'den, Kâsım b. Safvân vasıtasıyla babasından, Ebu Musa'dan, İbn Abbas'tan ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Bu konuda Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den hadis rivayet edildiyse de sahih değildir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinden bir kısım, sıcağın şiddetli (olduğu zamanlar)da öğle namazını geciktirmeyi tercih etmişlerdir. Bu görüş, İbn Mübârek, Ahmed ve İshâk'ın da görüşüdür. Şâfiî ise şöyle demiştir: Öğle namazını serinliğe bırakmak, sadece, insanların uzak yerden geldiği mescid için söz konusudur. Tek başına namaz kılan ya da topluluğunun mescidinde namaz kılana gelince, benim tercihime göre, sıcağın şiddetinden dolayı namazın geciktirilmemesi daha uygundur. Ebu İsa şöyle demiştir: Sıcağın şiddetinden dolayı öğle namazını geciktirmeyi benimseyenlerin görüşü tabi olmaya daha uygun ve daha doğrudur. Şâfiî'nin benimsediği görüşe (yani), uzaktan (mescide) gelen ve insanlara meşakkatli gelmesi meselesine gelince, Ebu Zer hadisinde Şâfiî'nin görüşünün aksini gösteren bir delil vardır. (Nitekim) Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir: Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile beraberdik. Bilal, öğle namazı için ezan okudu. Nebî (sav) ise, ''ey Bilal, serinliğine bırak, epeyice serinliğe bırak'' buyurdu. Eğer durum Şâfiî'nin ifade ettiği gibi olsaydı, seferde beraber olduklarından dolayı o vakitte namazı serinliğe bırakmanın bir manası olmazdı. Zira onlar, uzaktan gelecek kimseleri beklemiyorlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 1/295
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282145, M001191-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ الْهَمْدَانِىُّ أَبُو كُرَيْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ وَعَلْقَمَةَ قَالاَ أَتَيْنَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَسْعُودٍ فِى دَارِهِ فَقَالَ أَصَلَّى هَؤُلاَءِ خَلْفَكُمْ فَقُلْنَا لاَ . قَالَ فَقُومُوا فَصَلُّوا . فَلَمْ يَأْمُرْنَا بِأَذَانٍ وَلاَ إِقَامَةٍ - قَالَ - وَذَهَبْنَا لِنَقُومَ خَلْفَهُ فَأَخَذَ بِأَيْدِينَا فَجَعَلَ أَحَدَنَا عَنْ يَمِينِهِ وَالآخَرَ عَنْ شِمَالِهِ - قَالَ - فَلَمَّا رَكَعَ وَضَعْنَا أَيْدِيَنَا عَلَى رُكَبِنَا - قَالَ - فَضَرَبَ أَيْدِيَنَا وَطَبَّقَ بَيْنَ كَفَّيْهِ ثُمَّ أَدْخَلَهُمَا بَيْنَ فَخِذَيْهِ - قَالَ - فَلَمَّا صَلَّى قَالَ إِنَّهُ سَتَكُونُ عَلَيْكُمْ أُمَرَاءُ يُؤَخِّرُونَ الصَّلاَةَ عَنْ مِيقَاتِهَا وَيَخْنُقُونَهَا إِلَى شَرَقِ الْمَوْتَى فَإِذَا رَأَيْتُمُوهُمْ قَدْ فَعَلُوا ذَلِكَ فَصَلُّوا الصَّلاَةَ لِمِيقَاتِهَا وَاجْعَلُوا صَلاَتَكُمْ مَعَهُمْ سُبْحَةً وَإِذَا كُنْتُمْ ثَلاَثَةً فَصَلُّوا جَمِيعًا وَإِذَا كُنْتُمْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ وَإِذَا رَكَعَ أَحَدُكُمْ فَلْيَفْرِشْ ذِرَاعَيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ وَلْيَجْنَأْ وَلْيُطَبِّقْ بَيْنَ كَفَّيْهِ فَلَكَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى اخْتِلاَفِ أَصَابِعِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَرَاهُمْ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Alâ el-Hemdanî Ebu Kureyb, ona Ebu Muaviye, ona el-A‘meş, ona İbrahim, ona el-Esved ve Alkame’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Mesud’u evinde ziyarete gittik, şu geride bıraktığınız kimseler namaz kıldılar mı, dedi. Biz: Hayır dedik. O: O halde kalkın ve namaz kılın, buyurdu. Bizlere ne ezan okumayı ne de kamet getirmeyi emretti. (Ravi) dedi ki: Biz onun arkasında namaza durmak isterken ellerimizden tutup birimizi sağına diğerimizi soluna durdurdu. Rükûa vardığı vakit ellerimizi dizlerimizin üzerine koyduk, o, ellerimize vurdu ve avuçlarını birbirine kapattıktan sonra onları uyluklarının arasına koydu, namazını bitirince şöyle dedi: Gerçek şu ki, başınıza namazı vaktinden sonraya bırakıp geciktirecek ve adeta ölenin tükürüğünü yutamayacağı bir hali andıracak kadar vaktin sonuna bırakacak yöneticiler gelecektir. Siz onların bunu yaptığını görecek olursanız namazı vaktinde kılın, onlarla beraber kılacağınız namazı da nafile namaz sayın. Üç kişi olduğunuz takdirde cemaatle namaz kılın. Bundan daha çok olursanız biriniz size imam olsun. Rükûa vardığınız zaman kollarını uyluklarının üzerine koyarak rükûa eğilsin, avuçlarını da birbirinin üzerine kapatsın. Rasulullah’ın (sav) parmaklarının hareketi (onları birbirine geçirmiş hali) hala gözümün önünde ve onları görür gibiyim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1191, /214
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatle
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, vakti