267 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız ve Ebu Zekeriyya b. Ebu İshak el-Müzekkî, onlara Ebu Abdullah Muhammed b. Ya’kub, ona Seriyy İbn Huzeyme, ona Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit İbn Dahhâk Hz. Peygamber (s.a.v.)’den rivayet etmiştir: "Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yalan yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde aynı şeyle kendisine azap edilir. Kim bir Müslümana küfür isnat ederse, onu öldürmüş gibidir. Müslümana lanet etmek de öldürmek gibidir.” Bu hadisi, Buhârî, Sahîh’inde Musa b. İsmail’den, Müslim ise başka bir vecihten Eyyüb’den rivayet etmişlerdir.
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız ve Ebu Zekeriyya b. Ebu İshak el-Müzekkî, onlara Ebu Abdullah Muhammed b. Ya’kub, ona Seriyy İbn Huzeyme, ona Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona Ebu Kılâbe, ona Sâbit İbn Dahhâk Hz. Peygamber (s.a.v.)’den rivayet etmiştir: "Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yalan yemin ederse o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde aynı şeyle kendisine azap edilir. Kim bir Müslümana küfür isnat ederse, o sanki Müslümanı öldürmüş gibidir. Müslümana lanet etmek de öldürmek gibidir.” Bu hadisi, Buhârî, Sahîh’inde Musa b. İsmail’den, Müslim ise başka bir vecihten Eyyüb’den rivayet etmişlerdir.
Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ (b. Ebu Rabah), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve: "Buna ne oldu" dedi. Oradakiler: Bu adam oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adakta bulundu, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu. Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.
Açıklama: Elbani bu hadisin وَلَمْ يُسَمِّهِ lafzı dışında sahih olduğunu ifade etmiştir