Giriş

Bize Abd b. Humeyd, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: Yahudiler, kadınlar âdet oldukları zaman onlarla birlikte yemezler, içmezler, evlerde birlikte olmazlardı. Bu durum Hz. Peygamber'e (sav) soruldu da Yüce Allah, “Sana kadınların aybaşı hallerini soruyorlar. De ki: O rahatsız eden bir şeydir” (el-Bakara 2/222) mealindeki ayeti indirdi. Buna binaen Hz. Peygamber (sav), onlara kadınlarla bir arada yemelerini, içmelerini, evlerde birlikte olmalarını ve cinsel ilişki dışında her şeyi yapmalarını emretti. Bunun üzerine Yahudiler “(Bu adamın) biz ne yapıyorsak tam aksini yapmaktan başka bir derdi yok” dediler. Abbâd b. Bişr ve Üseyd b. Hudayr, Hz. Peygamber’e (sav) gelerek bu durumu bildirdiler ve “Kadınlarla âdetli iken cinsel ilişki de bulunamaz mıyız?” diye sordular. Hz. Peygamber'in (sav) yüzü birden değişiverdi ve Abbâd ile Üseyd’e kızdığını zannettik. Onlar kalkıp giderken birileri Hz. Peygamber’e (sav) süt hediyesi göndermişti. Hz. Peygamber (sav), peşlerinden bir adam gönderip onlara bu gelen hediye sütten içirdi. Böylece onlara kızmadığını anlamış olduk. [Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir.]


    Öneri Formu
18116 T002977 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 2


    Öneri Formu
23079 B006362 Buhari, Daavât, 35

Bize Süleyman b. Davud, ona İbn Vehb, ona Yunus , ona İbn Şihab, ona da Abdurrahman b. Ka’b b. Malik , Abdullah b. Ka’b’ın şöyle anlattığını nakletti: Ka’b b. Malik’in Tebük seferine katılmayışını anlatırken şöyle söylediğini işittim: Rasulullah (sav) bir sabah Tebük gazvesinden dönüp Medine’ye geldi. Bir savaştan dönünce önce mescide girer iki rekat namaz kılar sonra (insanları irşad etmek, öğretmek ve konuşmak için) orada otururdu. Yine aynı şekilde yapıp oturunca Tebük seferine katılmayanlar geldiler ve (aslı astarı olmayan) özür dileyip (yalandan yere) yemin etmeye başladılar. Bunlar seksen küsur kişi idiler. Rasulullah (sav) onların zahirî beyanlarını kabul etti ve onlarla antlaştı (biatlarını kabul etti). Onlar için istiğfar etti, iç yüzlerini de Allah’a havale etti. Bu sırada ben de geldim ve selâm verdim, (Rasulullah) bana öfkeli bir şekilde tebessüm etti ve şöyle dedi: "Gel…!" Ben de gelip önüne oturdum, bana dedi ki: "Seni savaşa katılmaktan geri bırakan sebep nedir? Sen bineceğin hayvanı satın almamış mıydın?" Ben de “Ey Allah’ın Rasulü! Vallahi dünyada sizden başka kimin yanına otursam (özür beyan ederek) onun gazabından kurtulacağımı biliyorum. Çünkü bana fesahat ve etkili konuşma yeteneği verilmiştir. (İkna kabiliyetim çok fazladır.) Fakat, Allah’a yemin olsun ki şunu iyice anladım: Bugün benden hoşnut olmanız için size yalan söylesem kısa bir süre sonra Allah bunu bana kızgınlığa çevirir. Eğer size doğruyu söylesem yine bana kızarsınız ama doğruyu söylemekle Allah’ın beni affedeceğini umarım. Vallahi ben sizinle savaşa katılmayıp geri kaldığım günlerdeki kadar hiçbir vakit bedenen sağlam ve bolluk içerisinde olmadım (Mazeretim yoktu).” Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Evet bu doğru söyledi" dedi. (Bana) "Kalk ve Allah senin hakkında bir hüküm verinceye kadar (bekle)" dedi. Ben de kalktım ve belli bir süre bekledim. Bu hadis buradakinden daha uzundur.


    Öneri Formu
23301 N000732 Nesai, Mesacid, 38


    Öneri Formu
18760 İM001999 İbn Mâce, Nikah, 56


    Öneri Formu
22590 N002620 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 1


    Öneri Formu
22596 N002621 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 1


    Öneri Formu
282142 M000937-2 Müslim, Salât, 91


    Öneri Formu
148816 BS011976 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 247


    Öneri Formu
153883 BS16753 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,265


    Öneri Formu
165571 EM000877 Buhari, Edebü'l-Müfred, 387