368 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu'l-Hüzeyl Alâ b. Fadl b. Abdülmelik b. Ebu Seviyye, ona Ubeydullah b. Ikrâş, ona babası Ikrâş b. Züeyb'in şöyle anlattığını rivayet etti: Mürre b. Ubeyd oğulları mallarının zekatlarını benimle Rasulullah’a (sav) gönderdiler. Medine'ye Rasul-i Ekrem'in (sav) yanına geldim. Onu Muhacir ve Ensar arasında oturur vaziyette buldum. Ikrâş şöyle devam etti: Sonra Allah Rasulü (sav), elimden tutarak beni (eşi) Ümmü Seleme'nin evine götürdü ve "Yemek var mı?" diye sordu. Arkasından içinde bol parça et ve tirit bulunan bir çanak getirildi. Bu kabdan yedik, derken ben elimi kabın her tarafına soktum. Rasulullah ise (sav) kendi önünden yemekteydi. Rasul-i Ekrem (sav) sol eliyle benim sağ elimi tuttu ve şöyle dedi: "Ey Ikrâş! Bu, tek çeşitten oluşan bir yemektir, bir yerden (önünden) ye." Sonra içinde çeşitli hurma bulunan veya olgunlaşmış ve yaş hurma bulunan bir tabak getirildi. -Rivayetteki şüphe, Ubeydullah'a aittir- Ben (bu kez) kendi önümden yemeye başladım. Rasulullah'ın (sav) eli ise tabak etrafında dolaşmaya başladı ve Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ikrâş! İstediğin yerden ye! Bu, tek çeşit değildir." Sonra bize su getirildi. Rasulullah (sav), ellerini yıkadı, avuçlarının ıslaklığı ile yüzünü kollarını ve başını sıvazladı ve dedi ki: "Ey Ikrâş! Elimizi yıkamamızın nedeni, ateşin değdiği (ateşte pişirilmiş) şeyler yediğimiz içindir [Serinleme amaçlıdır]." Tirmizî: Bu hadis, garîbtir. Bu hadisi sadece Alâ b. Fadl'ın rivayetiyle bilmekteyiz. Alâ, bu hadisi tek başına rivayet etmektedir. Ikrâş’ın Hz. Peygamber’den (sav) sadece bu hadisini biliyoruz.
Bize [Yahya], ona Malik, ona Musa b. Ukbe, ona da Abdurrahman b. Zeyd el-Ensârî'nin rivayet ettiğine göre Enes b. Malik, Irak'tan dönmüştü. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b onun yanına girdiler. Enes, onlara ateşte pişirilmiş yemek ikram etti. Hep birlikte yemekten yediler. Ardından Enes, kalkıp abdest aldı. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b "Ey Enes! [Ateşte pişirilmiş yemek yedikten sonra abdest almak] Iraklılar'ın bir uygulaması mıdır?" diye sordular. Bunun üzerine Enes, "Keşke abdest almasaydım." dedi. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b abdest almaksızın namazlarını kıldılar.
Bana Yahya, ona Malik, ona Musa b. Ukbe, ona da Abdurrahman b. Zeyd el-Ensarî'nin rivayet ettiğine göre Enes b. Malik, Irak'tan dönmüştü. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b onun yanına girdiler. Enes onlara ateşte pişirilmiş yemek ikram etti. Hep birlikte yemekten yediler. Ardından Enes, kalkıp abdest aldı. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b "Ey Enes! (Ateşte pişirilmiş yemek yedikten sonra abdest almak) Iraklılar'ın bir uygulaması mıdır?" diye sordu. Bunun üzerine Enes, "Keşke abdest almasaydım." dedi. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b abdest almaksızın namazlarını kıldılar.
Bana Yahya, ona Malik, ona Musa b. Ukbe, ona da Abdurrahman b. Zeyd el-Ensârî'nin rivayet ettiğine göre Enes b. Mâlik, Irak'tan dönmüştü. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b onun yanına girdiler. Enes, onlara ateşte pişirilmiş yemek ikram etti. Hep birlikte yemekten yediler. Ardından Enes kalkıp abdest aldı. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b "Ey Enes! (Ateşte pişirilmiş yemek yedikten sonra abdest almak) Iraklılar'ın bir uygulaması mıdır?" diye sordu. Bunun üzerine Enes, "Keşke abdest almasaydım." dedi. Ebu Talha ve Übey b. Ka'b abdest almaksızın namazlarını kıldılar.
Açıklama: hadis mütabileriyle beraber sahihtir.
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.