65 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Muhammed ile el-Hüseyin b. Abdurrahman, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Muâviye en-Nasrî, ona Nehşel, ona ed-Dahhâk, ona el-Esved b. Yezîd, ona da Abdullah (ra.) şöyle dedi: Rasûlullah’ın (sav.) şöyle dediğini bizzat duydum: “Kim bütün arzularını tek arzu, âhiret arzusu hâline getirirse, o kimsenin dünyaya ait arzuları için Allah yeter. Kimin de arzuları dünya ahvâli hakkında yoğunlaşırsa, Allah onun dünyanın hangi vadisinde helâk olacağına aldırmaz."
Açıklama: İnsanın dünyada arzusu Allah ve ahiret olursa, Allah o kimsenin dünya arzularını karşılayacaktır. Aksi durum söz konusu olursa o kimse kendi başına kalır, kendi helakine doğru yol alır.
Bize Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum hariç, o altından bir şeyler yanımda iken, (onu infak etmeden) üzerinden üç gün geçmiş olması beni huzursuz eder." [Bu hadisi Salih ve Ukayl, Zührî'den rivayet etmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Salih b. Keysân arasında inkıta vardır.
Bize Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum hariç, o altından bir şeyler yanımda iken, (onu infak etmeden) üzerinden üç gün geçmiş olması beni huzursuz eder." Bu hadisi Salih ve Ukayl, Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ukayl b. Halid arasında inkıta vardır.
Bize Ali b. Muhammed ile el-Hüseyin b. Abdurrahman, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Muâviye en-Nasrî, ona Nehşel, ona ed-Dahhâk, ona el-Esved b. Yezîd, ona da Abdullah (ra.) şöyle dedi: Rasûlullah’ın (sav.) şöyle dediğini bizzat duydum: “Kim bütün arzularını tek arzu, âhiret arzusu hâline getirirse, o kimsenin dünyaya ait arzuları için Allah yeter. Kimin de arzuları dünya ahvâli hakkında yoğunlaşırsa, Allah onun dünyanın hangi vadisinde helâk olacağına aldırmaz."
Açıklama: İnsanın dünyada arzusu Allah ve ahiret olursa, Allah o kimsenin dünya arzularını karşılayacaktır. Aksi durum söz konusu olursa o kimse kendi başına kalır, kendi helakine doğru yol alır.
Bize Ahmed b. Şebîb (b. Said), ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus (b. Yezid el-Eylî) (T) Bize Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Yunus (b. Yezid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Uhud kadar altınım olsaydı, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum bir miktar hariç olmak üzere, yanımda o altından bir miktar varken üzerimden üç gece [bile] geçmemiş olması, [onu ihtiyaç sahiplerine dağıtmak] beni mutlu ederdi."
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta' vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu Hayr, Ukbe b. Amir'in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine ölüye namaz kılar gibi (gıyabî) cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Ben, (Kevser Havuzu'nun başına) sizden önce varanım. Ben sizin üzerinizde bir şahidim. Vallahi şu anda Havuzumu görmekteyim. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları verildi. Vallahi, benden sonra sizin Allah’a ortak koşacağınızdan korkmuyorum. Fakat dünya (malı) konusunda birbirinizle yarışa girmenizden korkuyorum.”
Bize Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum hariç, o altından bir şeyler yanımda iken, (onu infak etmeden) üzerinden üç gün geçmiş olması beni huzursuz eder." [Bu hadisi Salih ve Ukayl, Zührî'den rivayet etmiştir.]
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Vehb b. Cerir, ona babası (Cerir), ona Yahya b. Eyyub, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Mersed, ona da Ukbe b. Âmir şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Uhud şehitlerinin üzerine cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı. Dirilerle ölülere veda eden gibi şunları söyledi: "Ben havzun başına sizden önce varacağım. Gerçekten onun genişliği Eyle ile Cuhfe arası gibidir. Ben sizin benden sonra şirk koşacağınızdan endişe ediyor değilim. Ancak ben sizin dünya hakkında yarışa girişeceğinizden ve birbirinizle çarpışıp sizden öncekilerin helak olduğu gibi helak olacağınızdan korkuyorum." [Ukbe der ki: Bu benim Rasulullah'ı (sav) minber üzerinde son görüşüm oldu.]
Bize Ahmed b. Şebîb, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus; (T) Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç karşılığında hazırda tuttuğum bir miktar haricinde, yanımda o altından bir miktar varken üzerimden üç gece geçmemesi beni mutlu eder."
Bize İsmail b. Musa, ona Şerîk, ona da Ebu İshak, Hârise b. Mudarrib’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hasta olan Habbâb’ı ziyarete gitmiştik. Habbâb 'Hastalığım çok uzadı. Rasulullah’ı (sav) ‘Ölümü temenni etmeyiniz’ buyururken işitmiş olmasaydım, ölmeyi gerçekten arzulardım. Rasulullah (sav) ayrıca 'Kul ailesi için yaptığı harcamaların hepsinden muhakkak sevap kazanır. Yalnız toprk (tarla, arsa...) veya bina için yaptığı harcamalar bundan istisnadır' buyurmuştur."