Giriş

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Münzir Ebu Ya'lâ es-Sevrî, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım.(Ne yapmam gerektiğini) Hz. Peygamber'e (sav) sormaktan utandım ve Mikdâd b. Esved'den bu konuyu O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd, Hz. Peygamber'e (sav) sordu. O (sav) da: "Abdest gerekir." buyurdu. Hadisi el-A'meş'den Şu'be de nakletmiştir.


    Öneri Formu
2722 B000178 Buhari, Vudu, 34

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Benî Âmir'den bir adam şöyle demiştir: İslama girmiştim. Dinimi öğrenmeyi kendime dert edindim. Ebu Zer'e geldim ve o şöyle dedi: Medine'nin havası bana kötü geldi (veya karın hastalığına yakalandım). Hz. Peygamber bana deve ve koyun verilmesini emretti ve "Al bunları götür sütlerinden iç" dedi. Hammad, "İdrarlarından da" deyip demediği konusunda şüphe ediyorum dedi. bu Hammad'ın sözüdür. Ebu Zer devam ederek şöyle dedi: Sudan uzak bir yerdeydim ve hanımım da benimle beraberdi. Cünüp oluyordum ve abdest almadan namaz kılıyordum. Bir gün mescide geldim. Hz. Peygamber, ashabından bazı kişilerle beraber mescidin gölgelik bir kısmında oturuyordu ve (bana) "Ey Ebu Zer! (bu sen misin?)" dedi. Ben de evet ya Rasulullah. Helak oldum dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "Seni helak eden nedir?" diye sordu. Ben, sudan uzaktaydım ve ailem yanımdadır. Cünüp oluyor ve abdestsiz namaz kılıyorum dedim. Daha sonra Hz. Peygamber su getirilmesini emretti. Siyah bir cariye, içerisinde suyun çalkalandığı ve dolu olmayan bir kapla çıkageldi. O suyu alıp devemin arkasında geçip yıkandım ve Hz. Peygamber'in yanına geldim. Hz. Peygamber, "Ey Ebu Zer! Şayet on sene boyunca su bulamazsan da temiz ve güzel olan toprak temizleyicidir. Suyu bulduğun zaman da vücudunu yıkarsın." [Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Hammad b. Zeyd, Eyyüb'den idrarları ifadesi olmadan rivayet etmiştir. Bu hadis sahih değildir. İdrarları lafzı sadece Enes hadisinde yer almaktadır. Basralılar da o hadiste teferrüd etmişlerdir.]


    Öneri Formu
3505 D000333 Ebu Davud, Taharet, 123

Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye, ona Yahya, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Ömer b. Hattab, bir cuma günü hutbe okurken bir adam mescide girdi. Hz. Ömer namaza neden vaktinde gelmiyorsunuz? dedi. Adam, ezanı duyunca abdest alıp geldim dedi. Hz. Ömer sadece abdest, öyle mi? Siz Hz. Peygamber'in "Sizden biri cumaya geldiğinde gusül alsın" dediğini işitmediniz mi dedi.


    Öneri Formu
3534 D000340 Ebu Davud, Taharet, 127


    Öneri Formu
97841 MŞ000487 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 54

Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.' Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.


Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.

    Öneri Formu
2726 B000180 Buhari, Vudu, 34

Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278056 B000180-4 Buhari, Vudu, 34

Bize Kuteybe b. Said, ona Hammad b. Halid el-Hayyât, ona Abdullah el-Ömerî, ona Ubeydullah, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Rasulullah'a, (uyandığında çamaşırında) ıslaklık gören ama ihtilam olduğunu hatırlamayan bir adamın ne yapması gerektiği soruldu. Hz. Peygamber, 'gusül abdesti alması gerekir' cevabını verdi. Rüyasında ihtilam olup boşaldığını gören, fakat (çamaşırında) bir ıslaklık bulamayan adamın ne yapması gerektiği sorulduğunda ise, 'onun gusül abdesti almasına gerek yoktur' diye cevap verdi. Ümmü Süleym, (çamaşırında ıslaklık) gören kadına da gusül gerekir mi? diye sordu. Hz. Peygamber, 'Evet, çünkü kadınlar, erkeklerin benzerleridir' buyurdu."


    Öneri Formu
3145 D000236 Ebu Davud, Taharet, 94

Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve, ona Aişe şöyle demiştir: Enes b. Mâlik'in annesi Ümmü Süleym el-Ensâriyye, "Ya Rasulullah! Allah, doğruyu öğrenmek konusunda utanmamayı emreder. Kadın uykusunda erkeğin gördüğünü görürse, gusletmesi gerekir mi? Bunun hükmünü bana söyler misin? dedi. Rasulullah (sav), 'Evet, su görürse yıkansın' dedi. Ben Ümmü Süleym'e dönüp, daha neler! Kadın hiç bunu görür mü? dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana döndü ve 'Allah hayrını versin ey Aişe! Çocuğu ona neden benziyor o zaman?' buyurdu." [Ebu Davud şöyle demiştir: Ukayl, Zübeydî, Yûnus ve Zührî'nin kardeşinin oğlu Zührî'den; İbrahim b. Ebu Vezir, Mâlik'ten, Mâlik de Zührî'den, Müsâfi' el-Hacebî de Zührî'ye muvafakat edip Urve'den, o da Âişe'den nakletti demiştir. Hişâm b. Urve ise Urve'den, o da Zeyneb bt. Ebu Seleme'den, o da Ümmü Seleme'den, Ümmü Süleym, Rasulullah'ın yanına geldi şeklinde rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
3147 D000237 Ebu Davud, Taharet, 95


    Öneri Formu
19882 D003160 Ebu Davud, Cenaiz, 34, 35


    Öneri Formu
99251 MŞ000854 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 98