Bize Ubeydullah b. Saîd ve Muhammed b. Hâtim -hadisin metni İbn Hâtim’e aittir-, onlara Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Kurre b. Halid, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Ebû Burde, Ebû Musa’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
“Bir sağımda, diğeri solumda bulunan Eş’arîlerden iki kişi ile birlikte Hz. Peygamber'e (sav) gittim. Bu kişilerin ikisi de Rasûlullah’dan (sav) görev istediler. O sırada Hz. Peygamber (sav) misvakla dişlerini temizliyordu. Bana,
“- Sen ne diyorsun ey Ebû Musa –yahut ey Abdullah b. Kays-?” diye sordu. Ben de,
“- Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, bunlar niyetlerini bana söylemediler. Ben de bunların senden görev isteyeceklerini anlayamadım” dedim. Rasûlullah’ın (sav), yukarı kalkmış dudağının altındaki misvağı hala görür gibiyim. Bana,
“- Biz işlerimizin başına ona talip olanları getirmeyiz! Ama sen git ey Ebû Musa -yahut ey Abdullah b. Kays!” dedi ve onu Yemen'e gönderdi. Sonra ardından Muâz b. Cebel'i de Yemen’e yolladı. Muâz yanına varınca, Ebû Musa onu buyur etti ve altına bir minder koydu. Muâz, Ebû Musa'nın yanında bağlı bir adam gördü.
“- Bu kimdir?” diye sordu. Ebu Musa,
“- Bu Yahudi idi, Müslüman oldu. Sonra tekrar kendi dinine, kötülük dinine döndü ve Yahudi oldu” dedi. Bunun üzerine Muâz,
“- Allah ve Rasûlünün hükmü gereği olarak bu adam öldürülmeden oturmam” dedi. Ebû Musa,
“- Tamam otur” dedi ise de, Muâz yine,
“- Allah ve Rasûlünün hükmü gereği olarak bu adam öldürülmeden oturmam” dedi ve bu sözü üç kez tekrar etti. Ardından Ebû Musa’nın emriyle adam öldürüldü.
Sonra aralarında gece ibadeti konusunu müzakere ettiler. İkiliden biri olan Muâz,
“- Ben hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadetle geçirdiğim zaman diliminde umduğum sevabı uyku halinde iken de alacağımı umuyorum” dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281749, M004718-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ حَاتِمٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا قُرَّةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنِى أَبُو بُرْدَةَ قَالَ قَالَ أَبُو مُوسَى :
أَقْبَلْتُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعِى رَجُلاَنِ مِنَ الأَشْعَرِيِّينَ أَحَدُهُمَا عَنْ يَمِينِى وَالآخَرُ عَنْ يَسَارِى فَكِلاَهُمَا سَأَلَ الْعَمَلَ وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَاكُ فَقَالَ : " مَا تَقُولُ يَا أَبَا مُوسَى " أَوْ " يَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ قَيْسٍ " قَالَ فَقُلْتُ : " وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ مَا أَطْلَعَانِى عَلَى مَا فِى أَنْفُسِهِمَا وَمَا شَعَرْتُ أَنَّهُمَا يَطْلُبَانِ الْعَمَلَ ." قَالَ وَكَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى سِوَاكِهِ تَحْتَ شَفَتِهِ وَقَدْ قَلَصَتْ . فَقَالَ : " لَنْ أَوْ لاَ نَسْتَعْمِلُ عَلَى عَمَلِنَا مَنْ أَرَادَهُ وَلَكِنِ اذْهَبْ أَنْتَ يَا أَبَا مُوسَى" أَوْ " يَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ قَيْسِ " فَبَعَثَهُ عَلَى الْيَمَنِ ثُمَّ أَتْبَعَهُ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ فَلَمَّا قَدِمَ عَلَيْهِ قَالَ انْزِلْ وَأَلْقَى لَهُ وِسَادَةً وَإِذَا رَجُلٌ عِنْدَهُ مُوثَقٌ. قَالَ : " مَا هَذَا " قَالَ : " هَذَا كَانَ يَهُودِيًّا فَأَسْلَمَ ثُمَّ رَاجَعَ دِينَهُ دِينَ السَّوْءِ فَتَهَوَّدَ " قَالَ : " لاَ أَجْلِسُ حَتَّى يُقْتَلَ قَضَاءُ اللَّهِ وَرَسُولِهِ " فَقَالَ : " اجْلِسْ نَعَمْ " قَالَ : " لاَ أَجْلِسُ حَتَّى يُقْتَلَ قَضَاءُ اللَّهِ وَرَسُولِهِ " ثَلاَثَ مَرَّاتٍ . فَأَمَرَ بِهِ فَقُتِلَ ثُمَّ تَذَاكَرَا الْقِيَامَ مِنَ اللَّيْلِ فَقَالَ أَحَدُهُمَا مُعَاذٌ : " أَمَّا أَنَا فَأَنَامُ وَأَقُومُ وَأَرْجُو فِى نَوْمَتِى مَا أَرْجُو فِى قَوْمَتِى ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Saîd ve Muhammed b. Hâtim -hadisin metni İbn Hâtim’e aittir-, onlara Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Kurre b. Halid, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Ebû Burde, Ebû Musa’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
“Bir sağımda, diğeri solumda bulunan Eş’arîlerden iki kişi ile birlikte Hz. Peygamber'e (sav) gittim. Bu kişilerin ikisi de Rasûlullah’dan (sav) görev istediler. O sırada Hz. Peygamber (sav) misvakla dişlerini temizliyordu. Bana,
“- Sen ne diyorsun ey Ebû Musa –yahut ey Abdullah b. Kays-?” diye sordu. Ben de,
“- Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, bunlar niyetlerini bana söylemediler. Ben de bunların senden görev isteyeceklerini anlayamadım” dedim. Rasûlullah’ın (sav), yukarı kalkmış dudağının altındaki misvağı hala görür gibiyim. Bana,
“- Biz işlerimizin başına ona talip olanları getirmeyiz! Ama sen git ey Ebû Musa -yahut ey Abdullah b. Kays!” dedi ve onu Yemen'e gönderdi. Sonra ardından Muâz b. Cebel'i de Yemen’e yolladı. Muâz yanına varınca, Ebû Musa onu buyur etti ve altına bir minder koydu. Muâz, Ebû Musa'nın yanında bağlı bir adam gördü.
“- Bu kimdir?” diye sordu. Ebu Musa,
“- Bu Yahudi idi, Müslüman oldu. Sonra tekrar kendi dinine, kötülük dinine döndü ve Yahudi oldu” dedi. Bunun üzerine Muâz,
“- Allah ve Rasûlünün hükmü gereği olarak bu adam öldürülmeden oturmam” dedi. Ebû Musa,
“- Tamam otur” dedi ise de, Muâz yine,
“- Allah ve Rasûlünün hükmü gereği olarak bu adam öldürülmeden oturmam” dedi ve bu sözü üç kez tekrar etti. Ardından Ebû Musa’nın emriyle adam öldürüldü.
Sonra aralarında gece ibadeti konusunu müzakere ettiler. İkiliden biri olan Muâz,
“- Ben hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadetle geçirdiğim zaman diliminde umduğum sevabı uyku halinde iken de alacağımı umuyorum” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4718, /782
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Ebu Halid Kurra b. Halid es-Sedûsî (Kurra b. Halid)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Hatim es-Semîn (Muhammed b. Hatim b. Meymun)
Konular:
Temizlik, Misvak, diş ve ağız temizliği
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22746, D003578
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ بِلاَلٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَنْ طَلَبَ الْقَضَاءَ وَاسْتَعَانَ عَلَيْهِ وُكِلَ إِلَيْهِ وَمَنْ لَمْ يَطْلُبْهُ وَلَمْ يَسْتَعِنْ عَلَيْهِ أَنْزَلَ اللَّهُ مَلَكًا يُسَدِّدُهُ."
[وَقَالَ وَكِيعٌ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ عَبْدِ الأَعْلَى عَنْ بِلاَلِ بْنِ أَبِى مُوسَى عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
[وَقَالَ أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَبْدِ الأَعْلَى عَنْ بِلاَلِ بْنِ مِرْدَاسٍ الْفَزَارِىِّ عَنْ خَيْثَمَةَ الْبَصْرِىِّ عَنْ أَنَسٍ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesîr, ona İsrail, ona Abdula'la, ona Bilal, ona da Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken dinledim:
"Her kim hâkimlik makamına getirilmeyi ister ve bunun için başkasından da yardımcı olmasını isterse, o görev ile kendisi baş başa bırakılır. Ama kim öyle bir görevi istemez, bunun için de başkasının yardımcı olmasını istemezse, Allah ona doğruyu gösteren bir melek indirir."
[Veki'ye İsrail, ona Abdüla‘lâ, ona Bilâl b. Ebu Musa, ona Enes, o, Nebi’den (sav) diye rivayet etti.]
[Ayrıca Ebu Avane'ye Abdula'la, ona Bilâl b. Mirdâs el-Fezârî, ona Hayseme el-Basrî, ona da Enes rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 3, /827
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Amr Bilal b. Ebu Büreyde el-Eşari (Bilal b. Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Abdula'la b. Amir es-Sa'lebî (Abdula'la b. Amir)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın sevmesi ve sevginin tezahürü
Allah İnancı, Allah'ın yardımı
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Sorumluluk Bilinci, görev Bilinci
Yargı, hâkim, ictihadı sonucu sevap alması
Yargı, Hakimlik
Yönetici, torpil yapması
Yönetim, adaletle hükmeden, iş görenlerin Allah katındaki derecesi
Yönetim, görev talep edilmez
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Yönetim, yöneticilikte ehliyet
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَجِدُونَ النَّاسَ مَعَادِنَ ، خِيَارُهُمْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ خِيَارُهُمْ فِى الإِسْلاَمِ إِذَا فَقِهُوا ، وَتَجِدُونَ خَيْرَ النَّاسِ فِى هَذَا الشَّأْنِ أَشَدَّهُمْ لَهُ كَرَاهِيَةً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29824, B003493
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَجِدُونَ النَّاسَ مَعَادِنَ ، خِيَارُهُمْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ خِيَارُهُمْ فِى الإِسْلاَمِ إِذَا فَقِهُوا ، وَتَجِدُونَ خَيْرَ النَّاسِ فِى هَذَا الشَّأْنِ أَشَدَّهُمْ لَهُ كَرَاهِيَةً » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim (Râhûye), ona Cerir (b. Abdulhamid), ona Umare (b. Ka'ka'), ona Ebu Zür'a (b. Amr el-Becelî), ona Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Siz insanları madenler gibi (kimi hâlis, kimi kalp) bulursunuz. İnsanların cahiliye devrinde hayırlı olanları, dini emirleri anlayıp amel ettikçe, İslam devrinde de hayırlılarıdır. Siz şu üst görevlere getirilme (devlet başkanlığı, valilik, kumandanlık) hususunda da insanların hayırlısı, (emir olmazdan evvel) emarete çok isteksiz olan (emirlik arzu etmeyen) kimseleri bulursunuz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 1, 1/905
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Bize Ebû Ali er-Rûzebârî, ona Muhammed b. Bekr, ona Ebû Dâvûd, ona Müsedded, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Gâlib el-Kattân, ona bir adam, ona babası, ona da dedesinin rivayet ettiğine göre mensubu bulunduğu aile su kaynaklarından biri üzerinde yetkili ve sorumlu bir mevkide bulunuyorlarmış. İslam'ın mesajı onlara kadar ulaşınca, su kaynağının sahibi, müslüman olmaları durumunda kavmine yüz deve vereceğini vaadetti. Bunun üzerine onlar müslüman oldu. Suyun sahibi de develeri onlar arasında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra içinde) onlardan develeri geri alma isteği belirdi. Bunun için, şu şekilde tenbih ederek oğlunu Peygamber’e (s.a.v.) gönderdi:
– Peygamber’e (s.a.v.) git ve ona: "Babamın size selamı var, kendisi müslüman olmaları şartıyla kavmine yüz deve vereceğini vaad etti. Onlar da müslüman oldular. Bunun üzerine develeri aralarında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma gereği hasıl oldu. Bu durumda develeri almakta babam mı daha haklı, yoksa onlar mı?" diye sor. Şayet o (sana) “Evet (baban daha haklı)” derse (tamam). Şayet “Hayır (onlar daha haklı) derse (o vakit) kendisine şöyle de: "Benim babam epeyce yaşlanmış bulunmakta olup hali hazırda o suyun sorumluluğunu deruhte etmektedir. Sizden, kendisinden sonra anılan suyun idare sorumluluğunu bana vermenizi istiyor" de. Bunun üzerine adamın oğlu Peygamber’e gelip:
– Babam size selam söyledi, dedi. O da:
– “Aleyke ve alâ ebîke’s-selâm (selam senin ve babanın üzerine de olsun)” diye karşılık verdi. Oğul:
– Babam kavminin müslüman olmaları durumunda onlara yüz deve vereceğini vaad etmişti. Onlar da müslüman oldular. Müslümanlıkları da iyi oldu. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma lüzumu ortaya çıktı. Develeri almakta o mu daha haklı, yoksa onlar mı? dedi. Allah Rasûlu:
– “Baban develeri onlara vermeyi uygun görüyorsa versin. Yok, geri almayı uygun görüyorsa develeri almakta baban onlardan daha haklıdır. Müslüman olduysalar, bu onlara yeter. Olmadıysalar, müslüman oluncaya kadar kendileriyle savaşılır” buyurdu. Oğlu devamla:
– Benim babam epeyce yaşlanmış bir kimsedir. Aynı zamanda, o suyun idari sorumluluğu da üstündedir. Sizden, kendisinden sonra su idareciliği görevini bana vermenizi istiyor, deyince Rasûlullah:
– Suyun idari sorumluluğu bir haktır. Çare yok birileri bu görevi yapacak. Fakat bu görevi üstlenenler, ateşin içindedirler.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150065, BS013180
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا غَالِبٌ الْقَطَّانُ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ : أَنَّهُمْ كَانُوا عَلَى مَنْهَلٍ مِنَ الْمَنَاهِلِ فَلَمَّا بَلَغَهُمُ الإِسْلاَمُ جَعَلَ صَاحِبُ الْمَاءِ لِقَوْمِهِ مِائَةً مِنَ الإِبِلِ عَلَى أَنْ يُسْلِمُوا فَأَسْلَمُوا وَقَسَمَ الإِبِلَ بَيْنَهُمْ وَبَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا مِنْهُمْ فَأَرْسَلَ ابْنَهُ إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ لَهُ : ائْتِ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقُلْ لَهُ إِنَّ أَبِى يُقْرِئُكَ السَّلاَمَ وَإِنَّهُ جَعَلَ لِقَوْمِهِ مِائَةً مِنَ الإِبِلِ عَلَى أَنْ يُسْلِمُوا فَأَسْلَمُوا وَقَسَمُوا الإِبِلَ بَيْنَهُمْ وَبَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا مِنْهُمْ فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا أَمْ هُمْ فَإنْ قَالَ نَعَمْ أَوْ لاَ فَقُلْ لَهُ إِنَّ أَبِى شَيْخٌ كَبِيرٌ وَهُوَ عَرِيفُ الْمَاءِ وَإِنَّهُ يَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ لِى الْعِرَافَةَ بَعْدَهُ فَأَتَاهُ فَقَالَ لَهُ : إِنَّ أَبِى يُقْرِئُكَ السَّلاَمَ فَقَالَ :« عَلَيْكَ وَعَلَى أَبِيكَ السَّلاَمَ ». فَقَالَ : إِنَّ أَبِى جَعَلَ لِقَوْمِهِ مِائَةً مِنَ الإِبِلِ عَلَى أَنْ يُسْلِمُوا فَأَسْلَمُوا وَحَسُنَ إِسْلاَمُهُمْ ثُمَّ بَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا مِنْهُمْ أَفَهُوَ أَحَقُّ بِهَا أَمْ هُمْ. قَالَ :« إِنْ بَدَا لَهُ أَنْ يُسَلِّمَهَا لَهُمْ فَيُسَلِّمْهَا وَإِنْ بَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا مِنْهُمْ فَإنْ أَسْلَمُوا فَلَهُمْ إِسْلاَمُهُمْ وَإِنْ لَمْ يُسْلِمُوا قُوتِلُوا عَلَى الإِسْلاَمِ ». وَ قَالَ : إِنَّ أَبِى شَيْخٌ كَبِيرٌ وَهُوَ عَرِيفُ الْمَاءِ وَإِنَّهُ يَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ لِى الْعِرَافَةَ بَعْدَهُ فَقَالَ :« إِنَّ الْعِرَافَةُ حَقٌّ وَلاَ بُدَّ لِلنَّاسِ مِنَ الْعُرَفَاءِ وَلَكِنَّ الْعُرَفَاءَ فِى النَّارِ ».
Tercemesi:
Bize Ebû Ali er-Rûzebârî, ona Muhammed b. Bekr, ona Ebû Dâvûd, ona Müsedded, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Gâlib el-Kattân, ona bir adam, ona babası, ona da dedesinin rivayet ettiğine göre mensubu bulunduğu aile su kaynaklarından biri üzerinde yetkili ve sorumlu bir mevkide bulunuyorlarmış. İslam'ın mesajı onlara kadar ulaşınca, su kaynağının sahibi, müslüman olmaları durumunda kavmine yüz deve vereceğini vaadetti. Bunun üzerine onlar müslüman oldu. Suyun sahibi de develeri onlar arasında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra içinde) onlardan develeri geri alma isteği belirdi. Bunun için, şu şekilde tenbih ederek oğlunu Peygamber’e (s.a.v.) gönderdi:
– Peygamber’e (s.a.v.) git ve ona: "Babamın size selamı var, kendisi müslüman olmaları şartıyla kavmine yüz deve vereceğini vaad etti. Onlar da müslüman oldular. Bunun üzerine develeri aralarında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma gereği hasıl oldu. Bu durumda develeri almakta babam mı daha haklı, yoksa onlar mı?" diye sor. Şayet o (sana) “Evet (baban daha haklı)” derse (tamam). Şayet “Hayır (onlar daha haklı) derse (o vakit) kendisine şöyle de: "Benim babam epeyce yaşlanmış bulunmakta olup hali hazırda o suyun sorumluluğunu deruhte etmektedir. Sizden, kendisinden sonra anılan suyun idare sorumluluğunu bana vermenizi istiyor" de. Bunun üzerine adamın oğlu Peygamber’e gelip:
– Babam size selam söyledi, dedi. O da:
– “Aleyke ve alâ ebîke’s-selâm (selam senin ve babanın üzerine de olsun)” diye karşılık verdi. Oğul:
– Babam kavminin müslüman olmaları durumunda onlara yüz deve vereceğini vaad etmişti. Onlar da müslüman oldular. Müslümanlıkları da iyi oldu. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma lüzumu ortaya çıktı. Develeri almakta o mu daha haklı, yoksa onlar mı? dedi. Allah Rasûlu:
– “Baban develeri onlara vermeyi uygun görüyorsa versin. Yok, geri almayı uygun görüyorsa develeri almakta baban onlardan daha haklıdır. Müslüman olduysalar, bu onlara yeter. Olmadıysalar, müslüman oluncaya kadar kendileriyle savaşılır” buyurdu. Oğlu devamla:
– Benim babam epeyce yaşlanmış bir kimsedir. Aynı zamanda, o suyun idari sorumluluğu da üstündedir. Sizden, kendisinden sonra su idareciliği görevini bana vermenizi istiyor, deyince Rasûlullah:
– Suyun idari sorumluluğu bir haktır. Çare yok birileri bu görevi yapacak. Fakat bu görevi üstlenenler, ateşin içindedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasmu'l-Fey'i ve'l-Ganime 13180, 13/325
Senetler:
1. Ceddihi (Ceddihi)
2. Ebîhi (Ebîhi)
3. Racül (Racül)
4. Ebu Süleyman Galib b. Ebu Gaylan er-Rasibî (Galib b. Hattaf)
5. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
7. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
8. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
9. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
KTB, SELAM
Sahabe, İslama girişleri
Selam, selam göndermek
Sorumluluk Bilinci, görev Bilinci
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17512, D002868
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُقْرِئُ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى جَعْفَرٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى سَالِمٍ الْجَيْشَانِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا أَبَا ذَرٍّ إِنِّى أَرَاكَ ضَعِيفًا وَإِنِّى أُحِبُّ لَكَ مَا أُحِبُّ لِنَفْسِى فَلاَ تَأَمَّرَنَّ عَلَى اثْنَيْنِ وَلاَ تَوَلَّيَنَّ مَالَ يَتِيمٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ تَفَرَّدَ بِهِ أَهْلُ مِصْرَ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Abdurrahman el-Mukrî, ona Said b. Ebu Eyyüb, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Salim b. Ebu Salim el-Ceyşânî, ona babası (Süfyan b. Hani), ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana, "Ey Ebu Zer! Ben seni zayıf görüyorum. Kendim için istediğimi senin için de istiyorum. Ne iki kişiye yönetici ne de yetimin malına veli ol!" buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Mısırlılar bu hadisi rivayet etmekle tek kalmışlardır (teferrede).]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vesâyâ 4, /666
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Salim Süfyan b. Hani el-Ceyşanî (Süfyan b. Hani b. Cebr)
3. İbn Ebu Salim Salim b. Ebu Salim el-Ceyşânî (Salim b. Süfyan b. Hânî)
4. Ubeydullah b. Ebu Cafer el-Mısri (Ubeydullah b. Yesar)
5. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
7. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Yetim,
Yetim, yetimlik / yetimler
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17755, D002933
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ سُلَيْمَانَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ جَابِرٍ عَنْ صَالِحِ بْنِ يَحْيَى بْنِ الْمِقْدَامِ عَنْ جَدِّهِ الْمِقْدَامِ بْنِ مَعْدِيكَرِبَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ضَرَبَ عَلَى مَنْكِبِهِ ثُمَّ قَالَ لَهُ
"أَفْلَحْتَ يَا قُدَيْمُ إِنْ مُتَّ وَلَمْ تَكُنْ أَمِيرًا وَلاَ كَاتِبًا وَلاَ عَرِيفًا."
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona Muhammed b. Harb ona Ebu Seleme Süleyman b. Süleym ona Yahya b. Cabir ona Yahya b. Mikdam ona da dedesi Mikdam b. Ma'dikerib, Rasulullah'ın (sav) omuzlarına vurarak kendisine şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ey Mikdamcık! Ne idareci ne (onun) kâtibi ne de (halkın ihtiyaçlarını tespit edip devlet başkanına ileten onların işlerinden) sorumlu bir kimse olmadan şayet ölürsen kurtuldun demektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 5, /683
Senetler:
1. Ebu Yahya Mikdam b. Ma'dikerib el-Kindî (Mikdam b. Ma'dikerib b. Amr b. Zeyd)
2. Salih b. Yahya el-Kindi (Salih b. Yahya b. Mikdam b. Ma'dikerib)
3. Yahya b. Cabir et-Tâî (Yahya b. Cabir et-Tâî)
4. Ebu Seleme Süleyman b. Süleym el-Kinanî (Süleyman b. Süleym)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Harb el-Havlani (Muhammed b. Harb b. Ebreş)
6. Ebu Said Amr b. Osman el-Kuraşi (Amr b. Osman b. Abdullah b. Mevheb)
Konular:
Sorumluluk Bilinci, görev Bilinci
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Yönetim, Yöneticilik
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا قُرَّةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنِى أَبُو بُرْدَةَ قَالَ قَالَ أَبُو مُوسَى قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"لَنْ نَسْتَعْمِلَ - أَوْ لاَ نَسْتَعْمِلُ - عَلَى عَمَلِنَا مَنْ أَرَادَهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22750, D003579
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا قُرَّةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنِى أَبُو بُرْدَةَ قَالَ قَالَ أَبُو مُوسَى قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"لَنْ نَسْتَعْمِلَ - أَوْ لاَ نَسْتَعْمِلُ - عَلَى عَمَلِنَا مَنْ أَرَادَهُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said (el-Kattan), ona Kurra b. Halid, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa (el-Eşari), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Biz bu işimize ona talip olanı asla görevlendirmeyeceğiz -veya görevlendirmeyiz-."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 3, /827
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Ebu Halid Kurra b. Halid es-Sedûsî (Kurra b. Halid)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Haklar, Her Hakkı Sahibine Vermek, Adalet
İltimas, Torpil, adam kayırmak
Yargı, Hakimlik
Yönetici, torpil yapması
Yönetim, görev talep edilmez
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Yönetim, yöneticilikte ehliyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23467, N000784
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدٍ التَّيْمِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَوْسِ بْنِ ضَمْعَجٍ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يُؤَمُّ الرَّجُلُ فِى سُلْطَانِهِ وَلاَ يُجْلَسُ عَلَى تَكْرِمَتِهِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Muhammed et-Teymi, ona Yahya b. Said, ona Şube, ona İsmail b. Raca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud'dan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir kimse o yerin yetkili tarafından izin verilmedikçe imamlık yapmasın, baş köşeye de oturmasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 6, /2137
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Evs b. Dam'ac en-Nehaî (Evs b. Dam'ac)
3. Ebu İshak İsmail b. Raca (İsmail b. Raca b. Rabi'a)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. İbrahim b. Muhammed et-Teymi (İbrahim b. Muhammed b. Abdullah b. Ubeydullah)
Konular:
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29880, B003496
Hadis:
« وَالنَّاسُ مَعَادِنُ ، خِيَارُهُمْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ خِيَارُهُمْ فِى الإِسْلاَمِ إِذَا فَقِهُوا ، تَجِدُونَ مِنْ خَيْرِ النَّاسِ أَشَدَّ النَّاسِ كَرَاهِيَةً لِهَذَا الشَّأْنِ حَتَّى يَقَعَ فِيهِ » .
Tercemesi:
İnsanlar madenler gibidir. Cahiliye döneminde hayırlı olanlar anladıkları zaman İslam döneminde de hayırlılardır. İnsanların hayırlılarını yöneticilik işinde iş başına gelinceye kadar ona en uzak olanları olarak bulursun.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 1, 1/905
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Muğîra b. Abdurrahman el-Hizamî (Muğîra b. Abdurrahman b. Abdullah b. Halid b. Hizam)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273625, D002929-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ الْبَزَّازُ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا يُونُسُ وَمَنْصُورٌ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ قَالَ لِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ سَمُرَةَ لاَ تَسْأَلِ الإِمَارَةَ فَإِنَّكَ إِذَا أُعْطِيتَهَا عَنْ مَسْأَلَةٍ وُكِلْتَ فِيهَا إِلَى نَفْسِكَ وَإِنْ أُعْطِيتَهَا عَنْ غَيْرِ مَسْأَلَةٍ أُعِنْتَ عَلَيْهَا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbah el-Bezzâz, ona Hüşeym, ona Yunus ve Mansur o ikisine Hasan, ona da Abdurrahman b. Semure (ra), Rasulullah'ın (sav) kendisine şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ey Abdurrahman b. Semure, idarecilik isteme! Zira (hırs gösterip) bu isteme (n)den dolayı sana idarecilik verilirse onunla baş başa bırakılıp (helak olursun). Eğer idarecilik sana (sen) istemeden verilecek olursa bu işte (Allah tarafından) yardım görürsün."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 2, /682
Senetler:
1. Abdurrahman b. Semure el-Kuraşi (Abdurrahman b. Semure b. Habib b. Abduşems)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah ed-Dûlâbî (Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak