253 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.
Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)
Bize İbn Nümeyr, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndüğümüzde ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Namazda büyük bir meşguliyet vardır" diye açıklama yaptı. Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur, ona Hüreym b. Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.
Açıklama: 'Necaşi'nin yanından döndüğümüzde' ifadesiyle Habeşistan dönüş kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu şekilde yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459.
Bize Yahya b. Hammâd, ona Ebû Avâne, ona Süleyman, ona Alkame, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber'e (sav) namaz kılarken selam veriyorduk, o da selamımızı alıyordu. Necâşî'nin yanından döndükten sonra ona namaz kıldığı sırada selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Namazdayken sana selam verdiğimizde selamımızı alıyordun" dedik. "Namazda birçok meşguliyet vardır" buyurdu. Ravi Süleyman el-A'meş dedi ki: İbrahim'e "Sen ne yapıyorsun?" diye sordum. "İçimden karşılık veriyorum" dedi.
Açıklama: Necaşi'nin yanında döndüğümüzde ifadesiyle Habeşistan dönüşün kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459
Bize İbn Nümeyr, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndüğümüzde ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Namazda büyük bir meşguliyet vardır" diye açıklama yaptı. Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur, ona Hüreym b. Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.
Açıklama: 'Necaşi'nin yanından döndüğümüzde' ifadesiyle Habeşistan dönüş kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu şekilde yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459
Bize Muhammed b. Hatim, onu Muallâ b. Mansur, ona Abdulvâris b. Saîd, ona Kesir b. Şınzîr, ona Ata, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir ihtiyacı için göndermişti." [Sonra Hammad'ın naklettiği hadisin manasını aktardı.]
Bize Amr b. Muhammed b. Bükeyr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyneyne, -vallahi- ona Yezid b. Husayfe, ona da Büsr b. Said, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etti: Medine'de ensarın meclisinde oturuyordum. Ebu Musa yanımıza korkmuş veya telaşlı olarak geldi. Sana ne oldu dedik. Ömer bana yanına gitmem için haber göndermiş. Kapısına gittim ve ona üç kere selam verdim. Ancak selamımı almadı. Ben de geri döndüm. Sonra Ömer bana niçin yanımıza gelmedin diye sordu. Sana geldim ve kapında üç defa selam verdim. Selamımı kimse almadı. Bunun üzerine geri döndüm. Rasulullah da (sav); "biriniz üç defa izin isteyip de kendisine izin verilmezse geri dönsün" buyurmuştur dedim. Ömer; bu hadis hakkında şahit getir yoksa canını yakarım dedi. Übey b. Ka'b; onunla ancak bu meclisin en küçüğü şahit olarak gidecektir dedi. Ebu Said; ben bu topluluğun en küçüğüyüm deyince Übey, öyleyse onunla sen git dedi.
Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik. (Necâşî'nin yanından) döndüğümüz zaman ona selam verdim ama selamımı almadı ve "Namazda büyük bir meşguliyet vardır" buyurdu.